MEDYA KÖŞESİ

Ertuğrul Özkök bir sosyolog olarak bakın ne iddia etti?

"Hayretler içinde kaldım...", "Dünyanın ilk arabesk Tarantino Pixar filmine hoş geldiniz...", "Bir sosyolog olarak iddia ediyorum."

Ertuğrul Özkök bir sosyolog olarak bakın ne iddia etti?
"Hayretler içinde kaldım...", "Dünyanın ilk arabesk Tarantino Pixar filmine hoş geldiniz...", "Bir sosyolog olarak iddia ediyorum."

Bu satırlar, Hürriyet'in "pop sosyolog" yazarı Ertuğrul Özkök'ten. Özkök'ü bu kadar heyecanlandıran, İstanbul'un Anti-Disney bir kültür merkezi olacağını iddia etmesine yol açan şey ise Kötü Kedi Şerafettin filmi. Çizer Bülent Üstün'ün yarattığı kedinin animasyonu Özkök'ü öyle etkilemiş ki, bugün heyecanını köşesine aktardı.

İşte yazdıklarından dikkat çeken satırlar:
 

HER Türk ergeni gibi ben de "Kötü Kedi Şerafettin fan'ıyım..."
Bu ülkede ters bakan her kediye, "Şerafettin" diye sesleniyorsak eğer, bilin ki, bütün 'Şero'ların isim babası odur...

* * *

Cihangir'in Cihangir olduğu zamanların abisidir o...
Damlardan, balkonlardan, kediler kadar insanların da düştüğü günlerin en ağır sakinidir...
Hepimizin içindeki kötü tarafın namussuzluk bekçisidir...
Adam gibi adamların, kadın gibi kadınların bile "dark side"ını temsil eder.

* * *

Pazar akşamı küçük bir grupla, Soho'nun sinema salonunda "Kötü Kedi Şerafettin" filmini seyrettim.
Film başladı... İlk sahnede hayretler içinde kaldım...
Abartmıyorum, karşımda Pixar kalitesinde bir çizgi film vardı.
Ama hiçbir Pixar'cının cesaret edemeyeceği kadar "hard" bir film.

* * *

Film bittiğinde, birlikte izlediğimiz küçük gruba döndüm ve haykırdım:
"Dünyanın ilk arabesk Tarantino Pixar filmine hoş geldiniz..."
Şerafettin'i yoktan var eden, çizen, büyüten, öldürmeyen Bülent Üstün...
Senaryoyu onunla birlikte yazan Levent Kazak...
Filmi yöneten Ayşe Ünal ve Mehmet Kurtuluş.
Yapımcılar Vehbi Berksoy, Erdil Yaşaroğlu, Mehmet Budak, Barış Ulus, Can Deniz Şahin...
Hepinizi kutlarım.
Türk sinema tarihine geçecek bir ilke imza attınız..

İDDİA EDİYORUM, BU FİLM İSTANBUL'U ANTİ-DİSNEY MERKEZİ YAPAR

Bir sosyolog olarak iddia ediyorum. Bu film, İstanbul'u, "anti-Disney" bir kültürün merkezlerinden biri haline getirebilir.
İnsanlık tarihinin en büyük kırılma noktalarından birinde yaşıyoruz.
Ortadoğu'da gelişen derin dalga, kaçınılmaz şekilde dünya kültürünü etkileyecek.
Ortadoğu'dan gelen kötülük dalgası, İstanbul'da kırılacak, estetik kazanacak, insani dile tercüme edilecek ve Pixar'ın, Dreamworks'un saf çizgi kültürüne alternatif olarak, gerçeğin karanlık tarafına estetik verecek yeni bir trende dönüşecek.
Bu çizgi filmde "Tarantino arabeskidir" ve fena halde çarpıcı ve iyidir. O yüzden filmi yapan Anima İstanbul adını bir kenara yazın.
Dünyanın en önemli anti-Pixar yapım merkezlerinden biri olabilir.

ÇOK OKUNANLAR