Ertuğrul Özkök: Ah hocam, sakalsızken seni de mi karıştırdılar
Ertuğrul Özkök, bir televizyon kanalında sakalsız erkekler için ilginç ifadeler kullanan Saffet Umul'u yerden yere vurdu.
Ertuğrul Özkök, bir televizyon kanalında sakalsız erkekler için ilginç ifadeler kullanan Saffet Umul'a açtı ağzını yumdu gözünü.
Ertuğrul Özkök, FM TV'de “İleride bir adam gördünüz, uzun saçlı, zaten şimdi kadınımız da erkeğimiz de aynı giyiniyor. Şimdi, bir bakıyorsun uzun saçlı, sakalı da yok. Şimdi yakınına gelene kadar onu kadın zannedersin. Allah muhafaza bir sürü düşünceye de girersin” şeklinde vaaz veren Umul'a "Sakalsızken seni de mi karıştırdılar" sorusunu yöneltti.
İşte Ertuğrul Özkök'ün bugünkü yazısından bir bölüm:
Ah hocam, sakalsızken seni de mi karıştırdılar
BAŞINDA beyaz takke... Sakal desen maşallah, yağmur ormanı gibi, bütün suratında dallanıp budaklanmış.
*
Konuştuğu kanalın adına bakarsan orası da bir “Medrese”.
“Fatih medreselerinin” kanalı... Yani ulema yetiştiren bir müessese güya.
Güya birileri soruyor: “Erkeğin hanımının iznini almadan sakal bırakması caiz midir?”
Al soruyu tut sakalından vur duvara...
O da güya cevap veriyor: “Erkeğin sakal bırakması için hanımından müsaade almasına gerek yok. Erkeği kadından ayıran iki uzvundan biri sakaldır zaten.”
*
Herhalde onu normal insandan ayıran üçüncü uzvu da bu kafa... Sonra iştahlanıyor, başlıyor sakalsız ve uzun saçlı erkeklere saydırmaya...
“İleride bir adam gördünüz, uzun saçlı, zaten şimdi kadınımız da erkeğimiz de aynı giyiniyor. Şimdi, bir bakıyorsun uzun saçlı, sakalı da yok. Şimdi yakınına gelene kadar onu kadın zannedersin. Allah muhafaza bir sürü düşünceye de girersin.”
Şimdi anladınız mı, adı lazım değil, hani sık sık gazetelerde okuduğumuz o yurtlarda, vakıflarda erkek çocuklarına yapılan cinsel tacizlerin nedenini...
Haklıymış garibanlar, günahlarını almışız... Meğer sakalı çıkmamış oğlan çocuğunu görünce karıştırmışlar...
Anlayacağınız küçük bir kazaya kurban gitmiş tüyü bitmemiş oğlan çocukları...
*
“Eee ya kızsa” diye hiç sormayın...
O zaten mubah...
Sizin de benim gibi o adamın karşısına geçip şu soruyu sormak içinizden geçmez mi?
Hocam sen nasıl bu kadar kendinden emin konuşabiliyorsun?
Senin de mi aklın karışıyor tüyü bitmemiş çocuğu görünce...
*
Anandan sakallı bebek olarak doğmadığına göre... Yoksa, henüz sakalın bitmemişken, gittiğin bir kursta, bir vakıfta...
Seni de mi karıştırdılar...
Ertuğrul Özkök'ün yazısının tamamını okumak için tıklayın