Ertuğrul Özkök 28 Şubat aklına cesaret veriyor
Gerçek Hayat dergisinde "28 Şubat FETÖ’nün neyi oluyor?" başlıklı bir yazı yazan gazeteci Ersin Çelik, özellikle bazı medya mecralarında 28 Şubat aklının yeniden canlandırılmaya çalışıldığına dikkat çekti.
28 Şubat döneminde yaşanan din/dindar karşıtlığının Atatürkçü söylemlerle günümüzde yeniden gündeme getirildiğini vurgulayan Yeni Şafak İnternet Yazı İşleri Müdürü Ersin Çelik, özellikle CNN Türk'teki tartışma programlarına işaret etti.
"CNNTürk’teki tartışma programlarında tarikatlar ve cemaatlerin yok edilmesine yönelik çağrılar ile okullardaki din eğitimi ve imam hatiplerin mevcudu üzerinden yapılan karşıt değerlendirmeler, 28 Şubat aklına cesaret vermeye başladı haliyle" diyen Çelik, Ertuğrul Özkök'ün de bu aklın sözcülüğünü yaptığını yazdı.
"Bu aklın sözcülüğünü yapmak ise 28 Şubat darbesinin medya ayağında önemli bir rol üstlenen Ertuğrul Özkök’e düşmüş. Geçtiğimiz haftaki bir yazısında “28 Şubat kararları uygulanabilseydi bugün darbe girişimi olmazdı” diyen Özkök, 15 Temmuz’un sebep ve sonuçlarını çarpıtmanın da ötesine geçip, FETÖ’nün hem istismar hem de gerçek anlamda mağdur ettiklerini FETÖ ile aynı kategoride ele alıyor".
İŞTE ERSİN ÇELİK'İN YAZISINDAN İLGİLİ BÖLÜMLER:
Emekli generallerin FETÖ’den arındırılmış TSK’yı biçimlendirme söylemlerindeki yüksek laiklik hassasiyeti, Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlılık, Cumhuriyet’in dindar karşıtı rejimin benimsenmesi ve şu meşhur “özde değil sözde bağlılık” söyleminin yeniden oturtulması görüşü son günlerde medyada ete kemiğe büründürülmüş durumda.
Şubat 1997’de Sincan’da yürütülen darbe tanklarına paletlik yapan manşetlerin sahipleri de 28 Şubat ruhunu yeniden diriltmenin arzusuyla, yine Müslüman Anadolu halkını hedef alan görüşler ortaya koyuyor. Özellikle CNNTürk’teki tartışma programlarında tarikatlar ve cemaatlerin yok edilmesine yönelik çağrılar ile okullardaki din eğitimi ve imam hatiplerin mevcudu üzerinden yapılan karşıt değerlendirmeler, 28 Şubat aklına cesaret vermeye başladı haliyle. Bu aklın sözcülüğünü yapmak ise 28 Şubat darbesinin medya ayağında önemli bir rol üstlenen Ertuğrul Özkök’e düşmüş. Geçtiğimiz haftaki bir yazısında “28 Şubat kararları uygulanabilseydi bugün darbe girişimi olmazdı” diyen Özkök, 15 Temmuz’un sebep ve sonuçlarını çarpıtmanın da ötesine geçip, FETÖ’nün hem istismar hem de gerçek anlamda mağdur ettiklerini FETÖ ile aynı kategoride ele alıyor. Özkök ve sözcülüğünü yaptığı katı laik zihniyet, tıpkı FETÖ’nün Ergenekon ve Balyoz kumpaslarında yaptığı kumpası modelliyorlar oysa. Suçlu ve suçsuzlara yani mağdur eden ile edilene aynı yaptırımı uyguluyorlar.
Oysa unutmamaları gereken en büyük gerçek şu ki; Gülen ve müntesipleri 28 Şubat mağduru değildir. 28 Şubat mağdurlarını mağdur edenlerdir. Tarikatlar ve cemaatler FETÖ ile ilk yüzleşen ve ilk tepkileri veren oluşumlardı. Laik sistemin Müslümanlara hayat hakkı tanımayan uygulamalarına maruz kalan mütedeyyin kesim, her fırsatta takiyye yapıp sisteme sadece son yıllarda değil 40 yıldır sızmaya başlayan bu yapının omurgasızlığından şikayet ediyordu. Bugün 28 Şubat’a güzelleme yapanlar ise ‘ılımlı İslamcı’ diye FETÖ için alan açıyordu.