Ersoy Dede yazdı: Yandaş yazarın adı çıkmış, para solda arkadaş

Soner Yalçın'ın, Çeşme'de SİT alanındaki kaçak yapılaşmaya gittiği villasından sonra İstanbul'un göbeğinde, Levent'te kale gibi korunan yaklaşık otuz milyon TL değerindeki villasında da usulsüz inşaat yaptığı ortaya çıktı.

Star yazarı Ersoy Dede de "Gariban edebiyatıyla, fakir/fukara laflarıyla senelerce iyi götürmüşler.. " yorumunda bulundu ve muhalif kimlikleri ile öne çıkan isimlerin kazandıkları paralarda gözü olmadığını söyledi.

Dede şu ifadeleri kullandı:

Attıkları zaman mangalda kül bırakmayan bu tafya, 20 yıldır bir “yandaş medya” tanımı yapıp, gazetecileri haksız kazançlar elde etmekle itham ediyorlar ya. O gücüme gidiyor.. Öyle ki yüksek bordrolar sadece kendi haklarıymış gibi..

 Yandaş yazarın adı çıkmış, para solda arkadaş

Oda Tv’nin patronu Soner Yalçın'ın İzmir Çeşme'de tarım arazisine diktiği kaçak lüks villayı konuşuyorduk ya geçen hafta. Hah şimdi o haberin üstüne Soner Yalçın’ın bir de İstanbul Levent’teki 30 milyonluk evini konuşmaya başladık.. Biz imara aykırı işler olduğu iddiasıyla duyduk villayı. Ki, işin yasadışılık boyutuyla belediyeler/adliyeler vesaire ilgileniyor kuşkusuz.. Varsa bir hukuksuzluk gereği yapılır. Yoksa da yapılmaz.. Orasında çok değilim açıkçası.. Olay başka..

***
Arkadaş, biz bu vesileyle bu adamların ne kadar zengin olduğunu öğrendik.. Benim dikkatimi daha çok o çekti.. Gariban edebiyatıyla, fakir/fukara laflarıyla senelerce iyi götürmüşler.. Allah helalinden bol kazanç versin.. Yılmaz Özdil’in de, Can Dündar’ın da, Uğur Dündar’ın da cümle ne kadar yetim hakkı söylemiyle sokakları coşturan yazar varsa hepsinin yaşam standardı böyle.. Misal Soner Yalçın’ın sadece Levent’teki evini satsan, o parayla Bağcılar’da 60-70 tane muhteşem daire alırsın.. Böyle paralar kazanıyorlar.. Bunların kazandığı parada kimsenin gözü yok. Fakat attıkları zaman mangalda kül bırakmayan bu tafya, 20 yıldır bir “yandaş medya” tanımı yapıp, gazetecileri haksız kazançlar elde etmekle itham ediyorlar ya. O gücüme gidiyor.. Öyle ki yüksek bordrolar sadece kendi haklarıymış gibi..

***
İnternette bulup izleyin. Tulûhan Tekelioğlu’nun çektiği bir belgesel var.. Persona Non Grata.. Basın özgürlüğünü anlatıyor.. İlk karede ‘Can Dündar’ın, muhteşem evinden lüks aracıyla çıkıp, Çağlayan’a gelirken kaydedilmiş görüntüleri izliyoruz. Sonra ağaçlar arasında bir yoldan ‘Derya Sazak’ın Beykoz Konakları’ndaki villasına geliyoruz.. Arkasından Bekir Coşkun’un Ayvalık Cunda Adası’nda deniz kıyısındaki muazzam evi.. Oturdukları evlerin hikayelerini de anlatıyorlar. Girmeyeceğim hiç oralara.. Tek altını çizeceğim husus şu.. ‘Yandaş’ diye bu kadar yüklenip haysiyet cellatlığı yapmaya kalkmalarının asıl nedeni kendi ekonomik durumlarının konuşulmamasını sağlamak herhalde. Dikkat dağıtıyorlar anlayacağınız.. Yanlışlıkla güzel bir apartman dairesinde oturan hükümete yakın yazarı hedef gösterip villasının bahçesinde barbekü keyfine devam ediyorlar.. Yandaş yazarın adı çıkmış.. Para solda arkadaş..