ALKIŞ

Ergün Diler için...

330’u geçebilirdi ama o zaman da referanduma gidilmek zorunda kalınırdı ki; o günkü Erdoğan’ın popülaritesi % 50 + 1 oyu geçmeye yetmezdi…

Ergün Diler için...

Meslektaşlarımız gazeteciliğin temel unsurlarından biri olan “fikri takip” görevini artık hiç ciddiye almıyorlar…

Hepsi mi?..

Tabii ki hepsi değil…

Meselâ Takvim Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni ve yazarı Ergün Diler; fikri takipçilikten asla vazgeçmeyenlerin başında geliyor…

Bugünkü Takvim’de “Kontratak” başlığı altında yayımlanan makalesiyle on yıl öncesinden başlayarak siyaset sörfü yapıyor…

Sörf yolculuğu; Deniz Baykal’ın o dönemlerde (2003 yılı başları) “Milletvekili” bile olamayan Erdoğan’ın “seçilme yasağının” kaldırılmasında oynadığı “muhteşem” role uğruyor…

Öyle ya…

Eğer Baykal “evet” demeseydi hepimiz biliyoruz ki Erdoğan’ın “milletvekili seçilememe” yasağı kaldırılamayacaktı…

Neden?..

Çünkü yasak kanunlardan değil anayasadan kaynaklanıyordu…

Anayasa değişikliği için ise en az 367 “evet” oyu şartı vardı…

Ak Parti’nin 367’yi bulması mümkün müydü?..

Tabii ki hayır…

330’u geçebilirdi ama o zaman da referanduma gidilmek zorunda kalınırdı ki; o günkü Erdoğan’ın popülaritesi % 50 + 1 oyu geçmeye yetmezdi…

Ve tabii dönemin Cumhurbaşkanı Sezer’i de unutmamak lâzım…

İsteseydi yasağın kaldırılmasını sağlayan anayasa değişikliğini referanduma götürebilirdi ama yapmadı, imzaladı…

Ne gariptir, Ak Parti’ye, Erdoğan’a ve tabii ki “Başbakan’ın başarıları” nedeniyle ülkeye “iyilik” eden Baykal; özel hayatına girilmesi ve görüntülerin yayınlanmasıyla CHP liderliğinden düşürülerek “ödüllendirildi”(!)..

Ergün Diler işte o ceza gibi ödüllendirme(!)nin halen çözülememiş olmasını eleştiriyor…

“Deniz Baykal’ın görüntülerini kim çekti?.. Kim servis etti mutlaka bulunup ortaya çıkarılmalı” diyor…

Hem fikri takipçiliği ve hem de bir hakkın teslimini hem de hükümete en yakın gazetelerden birinde yürekli bir şekilde seslendiren Ergün Diler’i alkışlıyorum…

ÇOK OKUNANLAR