Ergun Babahan önce aynaya bakmalı
Zaman Gazetesi'nin ikinci adamı Mehmet Kamış 15 Mayıs 2010 tarihli makalesinde "MHP, PKK terörüne destek verecek..... MHP için en iyisi en iyisi PKK terörünün artması!” diyordu...
ADNAN BERK OKAN - POLEMİK
Amerikan tarihinin en ünlü ve en acımasız ama bir o kadar da başarılı (kendi mesleğinde) gangsteri Al Capone şöyle demişti:
"Tüm yolsuzluklarım Amerikan görüşlerine uygundur ve bundan sonra da böyle olacaktır".
Ben Türk medyasını Al Capone'un bu sözüyle özdeşleştiriyorum...
Tarafı ne olursa olsun hepsi aynı şeyin soyu...
Hepsi Türkiye'nin özürlü demokrasisine ve eksik hukuklu yargı sistemine uygun yayın yapıyor...
Ya da bilinen halk deyişiyle, "boklu sidikliye mana buluyor"...
Sözü Ergun Babahan'ın getireceğim...
Ergun'un demokratlığı konusunda başkalarının şüphesi var mı bilmem ama benim yok...
Keza Türk medyasında yetişmiş en başarılı genel yayın yönetmenlerinden biridir Babahan...
Ama...
Ergun'un yazarlığı (ne yazık ki) genel yayın müdürlüğünü mumla aratıyor...
Yok yok...
İtirazım tarafgirliğine değil...
Elbette bir köşe yazarı taraftır ancak...
Görüşlerini yazarken, karşısında yer alanlarda eleştirdiği yanlışları kendi yapmamalı...
Yaparsa ne olur?..
Güvenilirlik sorunu yaşar...
Meselâ bugün olduğu gibi...
Yazısının bir yerinde diyor ki: "Devletin bir kısım görevlileri, kendi halkının kanını dökmek istiyor."
Bu doğrudan, içinde iddia bulunmayan bir "hüküm" cümlesidir...
Yani "kesinleşmiş bir mahkeme kararı"na dayanılarak yapılmış bir açıklamadır...
Devletin kimi görevililerinin kendi halkının kanını dökmek üzereyken suçüstü yakalandığının ve bunun da mahkeme kararıyla kesinleştiğinin ilânıdır...
Oysa yok öyle bir şey...
Sadece iddia var ortada...
Ergun aynı yazısının bir başka yerinde ise "taraf" olmaktan öte, siyasal iktidarın resmi yayın organı olarak bilinen; ülkenin en güvenilir hukuk insanı Prof. Sami Selçuk'u yıllarca istismar ettikten sonra, anayasa değişikliği paketine "hayır" oyu vereceğini açıkladığı için kapının önüne koyan "İtimat özürlü" gazetesini (STAR) referans veriyor ve şöyle diyor Ergun:
"İşte Star'ın dünkü manşeti.
Hatay-Dörtyol'da Sivas Madımak'a benzer bir katliam planlanmış.
Kontr-gerilla ile ilişkili olduğu iddia edilen bir partinin yöneticilerinin parmak izleri her yerde görülüyor ama teşkilatına "sokaktan uzak durun" diyen liderleri bu konuda ağzını açmıyor.
Ya da Taraf'ın manşeti: Generaller askerlerin ölümünü seyretti.
19 Temmuz akşamı gerçekleşen baskının Heronlar tarafından adım adım izlendiği ama 7 askerin öldüğü baskın konusunda adım atılmadığı açıklanıyor."
Sevgili Ergun...
Senin gazeten şimdiye kadar hükümet karşıtı ve fakat TSK yandaşı medyanın düzenlediği, büyüttüğü, yaygara kopardığı darbeci oldukları iddia edilen emekli - muvazzaf subayları aklayıcı hangi haberi yayımladı ki sen şimdi sadece Star'da veya yalnız Taraf'ta yayımlanan haberleri yayımlamadıkları için eleştiriyorsun onları...
Onu da geçtik...
Prof. Sami Selçuk'a, senin gazetenin genel yayın yönetmeni Mustafa Karaalioğlu'un yaptığı ayıbı diğer gazeteler haberleştirir, Selçuk'la söyleşiler yayımlarken Star ya da aynı kulvardaki diğerlerinde tek satır okudun mu?..
Tamam efendim...
Aydın Doğan medyası da Sami Selçuk'u yeni fark etti çünkü son açıklamaları (referandumda "Hayır" oyu vereceği) işlerine geldi...
İyi ama onların bu edepsizlikleri ve çıkarcılıkları sizin ayıbınızı örter mi?..
Sevgili Ergun;
17 Mayıs 2010 tarihli www.internethaber.com da "MHP, PKK terörüne destek verecek" başlığı altında yayımlanan yazımda Zaman Gazetesi'nin ikinci adamı Mehmet Kamış'ın makalesini eleştirmişim...
Neden mi?..
Oku o halde Mehmet Kamış o gün ne yazmış:
Amerikan tarihinin en ünlü ve en acımasız ama bir o kadar da başarılı (kendi mesleğinde) gangsteri Al Capone şöyle demişti:
"Tüm yolsuzluklarım Amerikan görüşlerine uygundur ve bundan sonra da böyle olacaktır".
Ben Türk medyasını Al Capone'un bu sözüyle özdeşleştiriyorum...
Tarafı ne olursa olsun hepsi aynı şeyin soyu...
Hepsi Türkiye'nin özürlü demokrasisine ve eksik hukuklu yargı sistemine uygun yayın yapıyor...
Ya da bilinen halk deyişiyle, "boklu sidikliye mana buluyor"...
Sözü Ergun Babahan'ın getireceğim...
Ergun'un demokratlığı konusunda başkalarının şüphesi var mı bilmem ama benim yok...
Keza Türk medyasında yetişmiş en başarılı genel yayın yönetmenlerinden biridir Babahan...
Ama...
Ergun'un yazarlığı (ne yazık ki) genel yayın müdürlüğünü mumla aratıyor...
Yok yok...
İtirazım tarafgirliğine değil...
Elbette bir köşe yazarı taraftır ancak...
Görüşlerini yazarken, karşısında yer alanlarda eleştirdiği yanlışları kendi yapmamalı...
Yaparsa ne olur?..
Güvenilirlik sorunu yaşar...
Meselâ bugün olduğu gibi...
Yazısının bir yerinde diyor ki: "Devletin bir kısım görevlileri, kendi halkının kanını dökmek istiyor."
Bu doğrudan, içinde iddia bulunmayan bir "hüküm" cümlesidir...
Yani "kesinleşmiş bir mahkeme kararı"na dayanılarak yapılmış bir açıklamadır...
Devletin kimi görevililerinin kendi halkının kanını dökmek üzereyken suçüstü yakalandığının ve bunun da mahkeme kararıyla kesinleştiğinin ilânıdır...
Oysa yok öyle bir şey...
Sadece iddia var ortada...
Ergun aynı yazısının bir başka yerinde ise "taraf" olmaktan öte, siyasal iktidarın resmi yayın organı olarak bilinen; ülkenin en güvenilir hukuk insanı Prof. Sami Selçuk'u yıllarca istismar ettikten sonra, anayasa değişikliği paketine "hayır" oyu vereceğini açıkladığı için kapının önüne koyan "İtimat özürlü" gazetesini (STAR) referans veriyor ve şöyle diyor Ergun:
"İşte Star'ın dünkü manşeti.
Hatay-Dörtyol'da Sivas Madımak'a benzer bir katliam planlanmış.
Kontr-gerilla ile ilişkili olduğu iddia edilen bir partinin yöneticilerinin parmak izleri her yerde görülüyor ama teşkilatına "sokaktan uzak durun" diyen liderleri bu konuda ağzını açmıyor.
Ya da Taraf'ın manşeti: Generaller askerlerin ölümünü seyretti.
19 Temmuz akşamı gerçekleşen baskının Heronlar tarafından adım adım izlendiği ama 7 askerin öldüğü baskın konusunda adım atılmadığı açıklanıyor."
Sevgili Ergun...
Senin gazeten şimdiye kadar hükümet karşıtı ve fakat TSK yandaşı medyanın düzenlediği, büyüttüğü, yaygara kopardığı darbeci oldukları iddia edilen emekli - muvazzaf subayları aklayıcı hangi haberi yayımladı ki sen şimdi sadece Star'da veya yalnız Taraf'ta yayımlanan haberleri yayımlamadıkları için eleştiriyorsun onları...
Onu da geçtik...
Prof. Sami Selçuk'a, senin gazetenin genel yayın yönetmeni Mustafa Karaalioğlu'un yaptığı ayıbı diğer gazeteler haberleştirir, Selçuk'la söyleşiler yayımlarken Star ya da aynı kulvardaki diğerlerinde tek satır okudun mu?..
Tamam efendim...
Aydın Doğan medyası da Sami Selçuk'u yeni fark etti çünkü son açıklamaları (referandumda "Hayır" oyu vereceği) işlerine geldi...
İyi ama onların bu edepsizlikleri ve çıkarcılıkları sizin ayıbınızı örter mi?..
Sevgili Ergun;
17 Mayıs 2010 tarihli www.internethaber.com da "MHP, PKK terörüne destek verecek" başlığı altında yayımlanan yazımda Zaman Gazetesi'nin ikinci adamı Mehmet Kamış'ın makalesini eleştirmişim...
Neden mi?..
Oku o halde Mehmet Kamış o gün ne yazmış:
“MHP referandum öncesi PKK terörüne destek verecek çünkü..... PKK terörü yok olursa MHP, tabanına 12 Eylül darbesinin değiştirilmesine neden hayır oyu verilmesi gerektiğini anlatamayacak. Parti tabanı 12 Eylül döneminde ülkücülerin işkencelerden geçtiğini, yüzlerce ülkücü gencin idam sehpalarında, hapishane köşelerinde can verdiğini hatırlayacak. 12 Eylül darbesinin ve anayasasının bütün ülkücülerin üzerinden buldozer gibi nasıl geçtiği ve onları paramparça ettiği hafızalarda tazelenince parti yönetiminin buna dayanabilmesi mümkün olmayacak. Bu nedenle en iyisi PKK terörünün artması!”
Aynen böyle yazmış Kamış...
Yani bundan 3 ay önce atmış MHP'ye kamışını...
Aman ha!...
"Doğru tahmin etmiş" deme çünkü öyle bir saçmalığa kimse inanmaz...
Şimdi sevgili Ergun...
Mehmet Kamış'ın o günkü yazısının yanına benim eleştirimi de koy ve düşün bakalım:
Kendi vatandaşlarımızı öldürenler MHP'liler mi?..
Yoksa suçu MHP'ye atmak için mizansen hazırlayıp uygulamaya koyan "dinciler" mi?..
Bana sorarsan ikisi de değil...
Çünkü MHP'yi de suçlasak, dincileri de karalasak sonuçta "aklanacak" olan PKK'dır...
Lütfen dikkat et sevgili kardeşim...
İnsanları ya da anayasal kurumları suçlamak en kolayıdır çünkü dayanacakları tek güç "Hukuk"tur...
Oysa terör örgütünün dayanağı silâhtır...
Ve inanıyorum ki farkında olmadan bir siyasi partiyi haksız yere suçlarken, terör örgütünü ise pir-ü pak yaptığınızı göremiyorsunuz...
[email protected]
Aynen böyle yazmış Kamış...
Yani bundan 3 ay önce atmış MHP'ye kamışını...
Aman ha!...
"Doğru tahmin etmiş" deme çünkü öyle bir saçmalığa kimse inanmaz...
Şimdi sevgili Ergun...
Mehmet Kamış'ın o günkü yazısının yanına benim eleştirimi de koy ve düşün bakalım:
Kendi vatandaşlarımızı öldürenler MHP'liler mi?..
Yoksa suçu MHP'ye atmak için mizansen hazırlayıp uygulamaya koyan "dinciler" mi?..
Bana sorarsan ikisi de değil...
Çünkü MHP'yi de suçlasak, dincileri de karalasak sonuçta "aklanacak" olan PKK'dır...
Lütfen dikkat et sevgili kardeşim...
İnsanları ya da anayasal kurumları suçlamak en kolayıdır çünkü dayanacakları tek güç "Hukuk"tur...
Oysa terör örgütünün dayanağı silâhtır...
Ve inanıyorum ki farkında olmadan bir siyasi partiyi haksız yere suçlarken, terör örgütünü ise pir-ü pak yaptığınızı göremiyorsunuz...
[email protected]