MEDYA KÖŞESİ

Erdoğan neden gazetecileri fırçalıyor!

Son günlerde gazetecilere attığı fırçalarla dikkat çeken Başbakan'a Cengiz Çandar'dan eleştiri geldi...

Erdoğan neden gazetecileri fırçalıyor!
GAZETECİLER.COM
Radikal gazetesi yazarı Cengiz Çandar Başbakan Erdoğan'ın yurt dışı gezisinin her durağında bir gazeteciyi azarlmasına tepki gösterdi. Erdoğan öğrenci evleri çıkışı sonrasında başlayan tartışmayı kendisine soru olarak yönelten iki gazeteciye fırçayı atarken son olarak İsveçli gazetecinin El Kaide ile ilgili sorusu üzerine yine sert çıkmıştı.

Başbakan'ın öğrenci evlerine ahlak kontrolü öngören açıklamalarını analizetmeye bugün de devam eden Cengiz Çandar, Erdoğan'ın gazetecilerle girdiği gergin diyaloglara özel yer verdi.

İşte Çandar'ın yazısındaki ilgili bölüm:

Eğer, Başbakan Tayyip Erdoğan, bunları bilmiyorsa, bunlardan habersiz ise daha büyük bir hayret. Eğer, böyle bir durum varsa, Hasan Cemal’in sözünü ettiği ‘Beyefendi rahatsız olmasın gazetecileri’nin meydana getirdiği durum ile belki açıklanır. ‘Beyefendi rahatsız olmasın’ diye Başbakan’a bu bilgiler ve belgeler yansıtılmamıştır belki de. 

‘Beyefendi rahatsız olmasın’ gazeteciliğinin bir özelliği, bir yönüyle Başbakan’dan gerçekleri gizlemek ise diğer yönü kaçınılmaz olarak her eleştiriyi ‘komplo teorileri’ ile açıklamaktır. Hep ‘arkada birileri’nin olması ve ‘birilerini kullanması’ gerekir olayları izah etmek için. Nitekim, tam da bunun sonucu olarak, Tayyip Erdoğan, kendisine ‘kızlı-erkekli öğrenci evleri’ konusunda Helsinki’de soru soran Fin gazeteciye, ilk tepkisi, hele bir İskandinav ülkesinde asla olmayacak şekilde ve Finlandiya Başbakanı’nın önünde “Değerli arkadaşımı herhalde birileri özel olarak görevlendirmiş” oldu. 

Sanki, Helsinki’ye yola çıkmadan önce, kızlı-erkekli öğrenci evleri konusundaki sözleri kendisi söylememiş, Türkiye’nin gündemine bu tartışmayı kendisi sokmamış, o Helsinki’deyken tüm Türkiye sanki bunu tartışmıyormuş, sanki Helsinki’de kendisine böyle bir sorulması için ‘özel görevlendirme’ gerekiyormuş gibi. 

Tayyip Erdoğan’ın, Helsinki’de Finlandiya basını ve televizyon canlı yayınları sayesinde tüm Türkiye kamuoyu önünde sergilediği bu hazin manzara, şakşakçılığın ve ‘Beyefendi rahatsız olmasın gazeteciliği’nin kendisinde nasıl bir tahribata yol açmış olabileceğinin göstergesi de oldu. 

Tabii ki, ‘Beyefendi rahatsız olmasın’ gazeteciliğinin Türkiye’ye egemen olmasında, ‘Beyefendi’ aslan payına sahip. Ama şu kızlı-erkekli öğrenci evleri konusu, onu rahatsız etmemeye özen gösteren bir kısım gazeteciyi de rahatsız etti. Onlar da tartışmaya girdi. İş büyüdü. 
Tartışmanın boyutları genişleyince, devreye İçişleri Bakanı Muammer Güler de girdi. Başbakan’ın Helsinki’deki basın toplantısının ardından, ‘son dakika’ denilerek televizyonlardaki her türlü haberin kesildiği, ‘olağandışı’ ama ‘evlere şenlik’ bir basın toplantısı da o yaptı. ‘Özel yaşama müdahalenin söz konusu olmadığını, bunun anayasa güvencesi altında bulunduğunu’ bildirdi.


CENGİZ ÇANDAR'IN TÜM YAZILARI

Deneme

Deneme

Deneme

Deneme