MEDYA KÖŞESİ

Erdoğan için peygamber demediği kaldı!

Takvim yazarı Erdoğan'ı övme çabasında sınırları zorlamış. Başbakan'ın 'öbür alemden görevlendirildiği"ni iddia eden yazar, bakın diğer liderler için neler demiş;

Erdoğan için peygamber demediği kaldı!
GAZETECİLER.COM
Hükümete yakın gazetelerde Başbakan Erdoğan'a dönük övgüler olağan bir durum sayılsa da Takvim yazarı Mehmet Akarca'nın yazısı şimdiden arşivlerde özel bir yer yere sahip oldu. Erdoğan için ölçüsüz övgülerde bulunan Akarca, Başbakan'ın "yüce kattan" gönderildiğini yazdı.

BAŞBAKANLARI SINIFLARA AYIRDI

Başbakanları kategorize eden Takvim yazarı, Süleyman Demirel için "Kel, Şişman tür"tanımını uygun bulurken, "Zayıf, Kısa tür" bölümüne de Bülent Ecevit ile Kemal Kılıçdaroğlu'nu koymuş. Erbakan için "versace" kravatlı "türünü" layık gören Takvim yazarı, Özal'dan "övgü" ile bahsetmiş.  

ERDOĞAN YÜCE KATTAN GELEN TÜR

Ancak Mehmet Akarca'nın yazısının final bölümü akıllara ziyan ifadeler içeriyor. Erdoğan'ı "Yüce Kattan Gönderilen tür" olarak niteleyen Takvim yazarı Başbakan'ın "öbür alemden görevlendirildiği"ni yazdı. Hükümetin İslami kimliğine de ters düşen ifadeler kullanan Akarca, dini literatüre takla attıran yazısıyla sosyal medyada da tiye alınmaktan kurtulamadı.

İşte günün ibretlik "övgü" yazısı;

Başbakan türleri
Kel, Şişman tür;
'Esprili, lâf ebesi, polemikçi' olurlar!
Ne sorarsanız sorun, lâfı döndürür
dolaştırır-çeker sündürür sorduğunuza
soracağınıza sizi pişman ederler…
Uzun yıllar iktidarda kalır, bir köprü,
bir de baraj yapar, sıkıyı gördü mü de
şapkayı alıp kaçarlar!

Zayıf, Kısa tür;
Bu cinsler ikiye ayrılır…
Titrek tipler!
Memur tipler!
Birinci bölümdekiler, iktidarlarının
sonuna doğru genellikle titremeye
başlar!
Titremeyi gidermek için tedaviye
çekildiklerinde, çaktırmadan vefat
ettirilme tehlikesine maruz kalırlar!
Hassas, hayalcidirler. Sadece 'şiir
yazmada' başarılıdırlar…
Çoğunlukla etrafları yer, kendileri
bakarlar! Tek kötü huyları,
karılarından gizli sigara içmeleridir…
Öbür dünyaya intikallerinde Cennete
gitme olasılıkları hayli yüksektir!


İkinci bölümdekiler ise, memleket
idaresini 'memuriyet' gibi sanırlar,
çapları fazlasına yetmez! Bu durumu
kamufle için boylarından büyük ayıp
lâflar eder, sık sık tazminat öderler…
Zalim ile dost olup bir de memleketi
dışarıya şikayet etmekten vazgeçseler,
aslında çok da şeker şeylerdir!
Siyasette ömürleri kısadır, pek hırslı,
hırçın da değillerdir…
Koltuklarını bir süre sonra Sarı bir
Gül karşılığında uysalca terk ederler!

Kısa, Tombul tür;
Bunlar da ikiye ayrılır…
Gözlüklü olanlar, markalı kravat
takanlar!
Birinci tipler çığır açarlar. Ülkenin
kabuğunu kırar, çehresini değiştirir,
çağ atlatırlar. Bunlardan benzer bir
tane daha gelmesi için 'on yıl ile on
beş yıl arasında' bir süre beklenmesi
gerekmektedir!


İkinci bölümde yer alan, kravatta hep
'Versace' tercih edenler ise iyi niyetle
ağır sanayi kurmaya çalışır ancak
yöntemini bulmakta bir parça zorluk
çekerler…
Gövdeleri kalın, iştahları açık, sesleri
ise inceye yakın olur!
Bu gruba dâhil olanların mekânları
umulur ve dilenir ki 'Cennet'tir…

Yüce Kattan Gönderilen tür;
Her yüzyılın başında bunlardan bir
adedi öbür âlemden görevlendirilir!
Memlekette ne eksikse tamamlar,
sorunları giderir, akort yapar, ayar
verir, hamur gibi yoğurur-pişirirler…
1900'lerin başında da, 2000'lerin
başında da, belki kendilerinin bile
haberi olmadan gönderilmişlerdir!
Fâni dünyaya indirilmiş, ülkenin bir
sonraki asra kadar bekasını temin için
cepheye sürülmüş, koltuğa oturtulmuş
ve çok yoğun-kutsal-tavizsiz bir mesai
omuzlarına yüklenmiştir!
Gönderildiği yere tekrar dönmüş
olanının ardından minnetle rahmet
okunur…
Mevcuduna da şükran duygularıyla
uzun ömürler dilenir bunların!