Erdal Şafak'dan 100 gün sonra gelen yanıt!
Erdal Şafak bugünü Hürriyet ve Ertuğrul Özkök'e ayırmış. Kağıt yolsuzluğu haberinin arkasında durmuş ve gecikmiş bir misilleme yapmış.
GAZETECİLER.COM
Erdal Şafak bugünü Hürriyet ve Ertuğrul Özkök'e ayırmış. 21 Temmuz'da Sabah'ın manşeti "Aydın Doğan'a ağır suçlama" başlığıyla önemli bir haber veriyordu. O dönem çok konuşulan kağıt yolsuzluğu meselesiydi haberin konusu. Özkök bu habere çok sert bir yazıyla köşesinde yanıt vermiş, suçlamaları şiddetle ret etmişti. İşte o haberle ilgili yeni bir hukuki gelişme var. Şafak da bunun üzerine Özkök'ün o yazısını hatırlatmış ve gecikmiş bir yanıt
"Ertesi gün Doğan Grubu'nun en büyük ve en önemli gazetesinin en tepe yöneticisinin imzasıyla bir yazı yayınlandı. Şöyle başlıyordu:
"Bir insan o manşeti atarken, bir sayfa yöneticisi o sayfayı yaparken, eli hiç mi titremez? Bu insanların gözünde suçsuzluğumuzu ispat etmek için gidip daha kaç mahkemeden beraat kararı, takipsizlik kararı almalıyız. Bu insanların gözünde aklanmak için ille de Mahkeme- i Kübra'ya mı gitmeliyiz? İnsaf yahu!"
Ve paragraflar boyunca, birbirinden ağır sözcüklerle bizi vicdansızlıkla, iftira atmakla suçladıktan sonra şöyle noktalanıyordu:
"İnsaf edin, insaf. Daha hangi mahkemede hakkımızı, paramparça edilen hukukumuzu arayalım ve sizin gözünüzde aklanalım? Emin olun, bir gün bu yaptıklarınızdan utanacaksınız."
Hiç yanıt vermedik. Zira, yukarda dediğimiz gibi, hem vicdanımız rahattı, hem de çok ama çok sabırlıydık.
Aradan aşağı-yukarı 100 gün geçti. Ve işte sonuç: "İstanbul Cumhuriyet Savcılığı, SPK'nın suç duyurusu üstüne Aydın Doğan ve üç kurmayına ifade vermeleri için tebligat gönderdi. Tebligatın söz konusu 4 kişiye ulaştığı ve savunma için süre istedikleri kaydedildi."
Şimdi soruyoruz: "Bir insan o yazıyı kaleme alırken, bir sayfa yöneticisi o yazıyı yerleştirirken eli hiç mi titremez?"
O yazının sahibi 100 gün önce bizim için sıraladığı sıfatlardan, "İftiracılık" suçlamalarından acaba bugün utanıyor mu? Utanacak mı?
Yanıt vermesi şart değil, vicdanının biraz olsun sızlamasını bile yeterli bulacağız..."