'Enver Ağabey' acısı medyayı sarstı!
TGRT Haber'de konuşan Hadi Özışık, hem acısını paylaştı hem de Enver Ören'le çalıştığı yıllardan anektodlar paylaştı.
GAZETECİLER.COM
Yoğun bakımda geçirdiği beyin kanamasıyla hayatını kaybeden Enver Ören'in vefatı iş ve medya dünyasında büyük üzüntüyle karşılandı. TGRT Haber ekranlarında bağlanan sayısız Bakan, siyasetçi, iş adamı ve gazeteci, Ören için başsağlığı dileklerini sundular.
Yayına telefonla katılan, İnternet Medyası Derneği Genel Başkanı ve İnternethaber Yayın Grubu Yönentim Kurulu Başkanı Hadi Özışık, hem acısını paylaştı hem de Enver Ören'le çalıştığı yıllardan anektodlar paylaştı.
"BANA GAZETECİLİK YOLUNU AÇAN KİŞİYİ KAYBETTİK"
Beni yetiştiren bana gazetecilik yolunu açan kişiyi kaybetti türkiye. Ben gazeteciliğe Türkiye gazetesinde ve Kars'ta başladım. Ve bazı soytarıların dediği gibi gazete dağıtarak başladım. Onurla gururla o gazeteleri koltuğumun altında dağıtarak başladım gazetecilik mesleğine. O zamanlar bir iş için Kars'tan Erzurum'a gittim ama umduğum gibi olmadı ve anlaşamadık. Dönüşte işsiz kaldım... Tam o zamanlarda bana Enver Ören'den bir zarf bırakılmış. İçinde 50 lira vardı, İstanbul'a gitmem istenen bir de not vardı. Ören bana senden iyi iyi şeyler bekliyoruz dedi Türkiye gazetesinde çalışmaya başladım. Güzel işler yaptık orada.
"YILLAR SONRA İŞİN ASLINI ÖĞRENİNCE ÇOK ÜZÜLDÜ"
Türkiye gazetesinden ayrılıp Günaydın'a geçtiğimde "Günaydın'dan daha çok mu para verdiler ki sen gitmek zorunda kaldın?" diye sormuştu bana. O anda Demirel geldiği için cevap da veremedim. Ben Türkiye gazetesinden Günaydın'a para için değil başka bir nedenle gitmiştim ama Enver Ağabey'e öyle söylemişler demek ki. Yıllar sonrasında işin aslını öğrenince çok üzüldüğünü öğrendim.
"BENİ BABAMA, BABAMI BANA EMANET ETMİŞTİ"
Allah gani gani rahmet eylesin. Beni bir karşılaşmamızda babamla tanıştırmıştım. Seni babana, babanı sana emanet ediyorum demişti. Çok yerde gazetecilik yaptım ama Enver Ağabey gibisini çok az gördüm. İstanbul'a geldiğimde sıkıntılı bir dönem da yaşadım.
"GAZETESİNİN ÇALIŞMA ORTAMINDA ENVER AĞABEY'İN GELENEĞİ VAR"
Hayatım boyunca en büyük şaşkınlığımı o zaman Türkiye gazetesinde yaşamıştım. Orada yazı işler müdür var, seni moralsiz gördüğünde "gel neyin var" diyor. Bu Enver Ağabey'de kalan bir gelenekti. Gerçek anlamda ağabeylik yapılan, sorun çözülen bir çalışma ortamıydı. Enver Ören orada kimseyi ayırt etmeyerek herkesi odasında kabül ederdi. Çok patronla yan yana geldik, Enver Ağabey'e hayatım boyunca ağabey dedim ve hep ağabey olarak kalacaktır. Bana bizzat ettiği nasihatlarda bulunarak ağabeylik yapmıştır.
Yoğun bakımda geçirdiği beyin kanamasıyla hayatını kaybeden Enver Ören'in vefatı iş ve medya dünyasında büyük üzüntüyle karşılandı. TGRT Haber ekranlarında bağlanan sayısız Bakan, siyasetçi, iş adamı ve gazeteci, Ören için başsağlığı dileklerini sundular.
Yayına telefonla katılan, İnternet Medyası Derneği Genel Başkanı ve İnternethaber Yayın Grubu Yönentim Kurulu Başkanı Hadi Özışık, hem acısını paylaştı hem de Enver Ören'le çalıştığı yıllardan anektodlar paylaştı.
"BANA GAZETECİLİK YOLUNU AÇAN KİŞİYİ KAYBETTİK"
Beni yetiştiren bana gazetecilik yolunu açan kişiyi kaybetti türkiye. Ben gazeteciliğe Türkiye gazetesinde ve Kars'ta başladım. Ve bazı soytarıların dediği gibi gazete dağıtarak başladım. Onurla gururla o gazeteleri koltuğumun altında dağıtarak başladım gazetecilik mesleğine. O zamanlar bir iş için Kars'tan Erzurum'a gittim ama umduğum gibi olmadı ve anlaşamadık. Dönüşte işsiz kaldım... Tam o zamanlarda bana Enver Ören'den bir zarf bırakılmış. İçinde 50 lira vardı, İstanbul'a gitmem istenen bir de not vardı. Ören bana senden iyi iyi şeyler bekliyoruz dedi Türkiye gazetesinde çalışmaya başladım. Güzel işler yaptık orada.
"YILLAR SONRA İŞİN ASLINI ÖĞRENİNCE ÇOK ÜZÜLDÜ"
Türkiye gazetesinden ayrılıp Günaydın'a geçtiğimde "Günaydın'dan daha çok mu para verdiler ki sen gitmek zorunda kaldın?" diye sormuştu bana. O anda Demirel geldiği için cevap da veremedim. Ben Türkiye gazetesinden Günaydın'a para için değil başka bir nedenle gitmiştim ama Enver Ağabey'e öyle söylemişler demek ki. Yıllar sonrasında işin aslını öğrenince çok üzüldüğünü öğrendim.
"BENİ BABAMA, BABAMI BANA EMANET ETMİŞTİ"
Allah gani gani rahmet eylesin. Beni bir karşılaşmamızda babamla tanıştırmıştım. Seni babana, babanı sana emanet ediyorum demişti. Çok yerde gazetecilik yaptım ama Enver Ağabey gibisini çok az gördüm. İstanbul'a geldiğimde sıkıntılı bir dönem da yaşadım.
"GAZETESİNİN ÇALIŞMA ORTAMINDA ENVER AĞABEY'İN GELENEĞİ VAR"
Hayatım boyunca en büyük şaşkınlığımı o zaman Türkiye gazetesinde yaşamıştım. Orada yazı işler müdür var, seni moralsiz gördüğünde "gel neyin var" diyor. Bu Enver Ağabey'de kalan bir gelenekti. Gerçek anlamda ağabeylik yapılan, sorun çözülen bir çalışma ortamıydı. Enver Ören orada kimseyi ayırt etmeyerek herkesi odasında kabül ederdi. Çok patronla yan yana geldik, Enver Ağabey'e hayatım boyunca ağabey dedim ve hep ağabey olarak kalacaktır. Bana bizzat ettiği nasihatlarda bulunarak ağabeylik yapmıştır.
