MEDYA KÖŞESİ

Engin Ardıç neden Beyaz Türk takılmış?..

Piyano çalmayı, dans etmeyi 50 yaşından sonra öğrendi... Tango'da henüz kısa-uzun yılan figüründen öte gidemiyor...

Engin Ardıç neden Beyaz Türk takılmış?..
GAZETECİLER.COM - Ardıç Kuşu kızmaya yer aradığı için bunu çok kolay başarıyor…
Kimin söylediğini bilmiyoruz ama biri SABAH Gazetesi’nin A gurubu müşterisini kaybettiğini; bunun sorumlusunun da Engin Ardıç’ın yazıları olduğunu iddia etmiş…Aslında kimin söylediğini da biliyoruz. Daha doğrusu tahmin ediyoruz. CHP İstanbul il başkanı Gürsel Tekin'in geçtiğimiz Pazartesi yazdığı fena bir Engin Ardıç eleştirisi vardı. Haberini de yapmıştık...

Tekin o yazıda bu  A grubu meselesinden de vurgulu bir şekilde söz etmişti. Ardıç'ın bugünkü yazısında geçen bazı göndermeler bize Gürsel Tekin'i anımsattı açıkçası. "...beyinleri İttihatçılıkla yıkanmış, kendini memleketin efendisi sayan Ankara kalantorları..." ya da "Bize çamur atan (hem de utanmadan solcu geçinen)" gibi ifadeler Ardıç'ın bilinen CHP eleştirileri arasında. Haliyle Ardıç'ın Gürsel Tekin'e cevaben de bunları yazdığını düşünmek çok da yanlış olmayacak. Ama Ardıç isim vermemiş.  Bunları isim vererek yazsaydı da birkaç söz de biz etseydik ama vermemiş…
Bizim de hevesimiz kurağımızda kaldı!..
Neyse.. ”Başka sefere” deyip Ardıç Kuşu’nun makalesine geçelim:
 
Gazetemize atacak çamuru tükenenlerin son numarası: SABAH eskiden AB grubunun gazetesiymiş, şimdi B grubunun gazetesi olmuş...
Yani A grubu, gazeteyi bırakmış.
Katil de bendeniz tabii!
Eyvah, işimden olacağım da huzurlu bir emeklilik hayatına mı başlayacağım yoksa?
Ne büyük adammışım yahu, iki yazı yazıyorum, koca bir kitle hoop oradan hoop buraya...
SHP'yi de iktidardan bendeniz düşürmüştüm televizyon konuşmalarımla, hatırlarsınız.
Kafamı kızdırmayın, iki yazı yazarım Kürt meselesini de çözerim haa...
Bu A grubu "tesmiye edilen zevat" bu gazeteyi bırakmış da nereye gitmiş? Bütün gazetelerin satış rakamlarında gözle görür bir düşüş olduğuna göre (şaşmaz kuraldır, sıcakta gazete satışları mutlaka azalır), okumayı hepten mi bırakmışlar? Yoksa "kalitelerine yakışır" bir tutumla The Times, Le Monde gibi seçkin yayın organlarına mı yönelmişler?
Bu A grubu toplam kaç kişiymiş?
Bu A grubu kimlerden oluşuyor? Aristokratlardan mı? "Kont dö Çemişkezek" sürek avına çıkmadan önce bizi okuyordu da sinirlenip okumuyor mu artık?
Sakın beyinleri İttihatçılıkla yıkanmış, kendini memleketin efendisi sayan Ankara kalantorları olmasın bunlar?
Okumasınlar efendim, Milliyet var, Cumhuriyet var, Yeniçağ var, Ötüken var... Kutadgubilik var... Onları okusunlar.
 
He vallah haklı Engin Ardıç…
Gerçekten de bir yazara kızıp gazetesini bırakan varsa “pes!” yani…
Diğer yazarların…
En önemlisi gecesini gündüzüne katıp gazetesinin okuru için haber toplayan muhabirin günahı ne?..
Gerçi internetin böyle bir sıkıntısı yok çünkü internet okuru, gezindiği siteye para ödemiyor…Para ödemediği siteyi kızıp bırakacak da site yönetimini parasal sıkıntıya mı sokacak…
Aksine…
İnternet sitesine girip, beğenmediği yazarları okuyor ve sonra da bir güzel çakıyor…
Bir “neyse” daha ve Ardıç’tan devam:
 
Cebinde çok parası olanlar desem, nice paralı ayı, nice hırt zengin gördük... (Tüh, yazar iki kelime kullandı, beş yüz kişi daha kaçtı, ettin mi kendine edeceğini sefil muharrir?)
Yok yok, herhalde çok iyi eğitimli, seçkin kişiler bu A grubu denilenler (bizler hamal kâhyalığından ya da patoz ırgatlığından geliyoruz.) Zevkleri incelmiş, hayat tarzları çağdaş... Terbiyeli çocuklar... "Eşek" yerine "merkep" diyenler... (Gitti gene üç yüz okuyucu daha!)
İyi oldu, bunları yakalamak, gazetemize yeniden kazanmak için ben de nicedir A grubuna yönelik haberler iletmeyi düşünüyordum.
Mozart'ın hiç bilinmeyen piyano ve keman sonatları bulundu... Köchel sayısı artacak... (Efendim? Köchel'i bilmiyor musunuz? Ulan siz ne biçim A grubusunuz?)
Viyana'da "Griechenbeisl" lokantasında geçenlerde bir "Eierschwammerl" yedim arkadaşlar, nefisti... "Chanterelle" mantarıyla yumurta karışımı... Yanında da "Blaufraenkisch" içeceksin, kırmızı...
Yoksa bizim A grubu pastırmayla viski mi içiyor? Olmadı, hiç olmadı... Hem Avusturya yemeklerini tanımıyorsunuz, hem de gazetemize burun kıvırıyorsunuz, aşkolsun.
 
Burada bazı yerler Ardıç Kuşu’na yakışmamış…
O da; piyano çalmayı, dans etmeyi 50 yaşından sonra öğrendi…
Tango’da henüz kısa-uzun yılan figüründen öte gidemiyor gerçi ama (çok şişman aabi) olsun…
Yapmaya çalışıyor ya…
Ama her şeye rağmen kıvamında bir yazı…
ÇOK OKUNANLAR
Yorumlar 1 yorum