Engin Ardıç Kaybetti…
Hiç duyulmadık, muhteşem bir fikir veya olağanüstü güzellikte bir yazı bile olsa… Eğer içinde ona buna küfür, hakaret, iftira varsa; ağzıyla kuş tutsa kaybetmiştir…
Diyorlar ki bize?..
“Kazananlar iktidar, kaybedenler muhalif medyadan… Adaletiniz bu mu?..”
Hiç farkında değiliz…
Ama…
Öyle olsa bile kasıt yok…
Tıpkı bugün de bir iktidar yanlısı yazarı “günün kaybedeni seçerken” kastımız olmadığı gibi…
Bizim kaybedenlerde ölçümüz belli…
Hiç duyulmadık, muhteşem bir fikir veya olağanüstü güzellikte bir yazı bile olsa…
Eğer içinde ona buna küfür, hakaret, iftira varsa; ağzıyla kuş tutsa kaybetmiştir…
Buyurun işte…
Engin Ardıç…
Yazısında “haklı” yerler olabilir…
Ama…
İçinde; “Kart ittihatçı… Basın hırtları… Uyuzluk ettikçe” gibi argodan öte hakaret sıfatları geçiyor…
İşin ilginci…
Kendisi de pek genç sayılamayacak yaşta (1951 doğumlu.) olan Engin Ardıç o sıfatları, kendi mahallesinin küfürbazları için değil sadece muhalefet medyasındakiler için kullanıyor…
Ardıç’a göre “Yenikapı ruhu” öldü…
Katilleri ise muhalif kart ittihatçı, basın hırtı, uyuzlar…
İyi ama…
Genç Müslüman demokrat liberal basın centilmenleri de (Meselâ Engin Ardıç falan); Yenikapı ruhunu kurtarmak için birer Mevlâna’ya dönüşmüş değiller hani…
Hâsılı…
Sözcü’nün birkaç küfürbazından asla farkı olmayan Engin Ardıç kaybetti…
