MEDYA KÖŞESİ

Engin Ardıç, Cem için ne düşünüyor?..

ödül avcısı, kadın silahşör, sahtekâr şerif, salak şerif yardımcısı, katran ve tüy....

Engin Ardıç, Cem için ne düşünüyor?..
GAZETECİLER.COM
Yok, yok “Uzan” olan Cem için değil, “Yılmaz” olan Cem için ne düşünüyor…
Başlık çok uzun olmasın diye sadece küçük adını yazdık…
Zaten, Engin Ardıç da yazısına başlarken, “Yok yok, Cem Uzan'a laf dokunduracak değilim Yeşim Salkım gibi” diyerek şerh düşmüş...
 Ardıç’ın tarihe geçecek “ilk övgü” yazısı şöyle başlıyor…
 
 
Yok yok, Cem Uzan'a laf dokunduracak değilim Yeşim Salkım gibi...
Cem Yılmaz'dan sözediyorum.
Bu sefer sinema olmuş. Üstelik, "Gora" ve "Arog" daha bir ilköğrenim düzeyine sesleniyorlardı, "Yahşi Batı" daha bir ortaöğrenime... Laf aramızda, ilk adından, "Vahşi Garp" adından vazgeçmeseymiş daha iyiymiş.
Çünkü bu sefer senaryoyu gerçekçi bir temele oturtmuş: Film, müşteri kazıklamaya çalışan bir dolandırıcının anlattığı bir masal... Sözde, dedesinin Amerika serüvenleri...
Dekor, kostüm, anlatım, bu türde herhangi bir Amerikan filminden geri kalmıyor. Ağır aksak "Türk temposunda" da gitmiyor. Cem kardeşimiz yazılarımızda "çıta" kelimesinin geçmesini istiyorsa, evet, çıta yüksek. Kasaba dekorunu hiç bozma, Clint Eastwood gelsin çalışsın.
Gülümsetiyor. Bir Cem Yılmaz "şovunda" tepine tepine gülmek başka, bu filmde gülümsemek başka.
Yılmaz, "kovboy filmi" deyince akla geliveren, ortak zihnimizde yer tutmuş bütün "klişeleri" toplamış: Posta arabasının yolunu kesen haydutlar, arabaya saplanan ok, kafa derisi yüzen kızılderililer, ateş suyu, barış çubuğu, ödül avcısı, kadın silahşör, sahtekâr şerif, salak şerif yardımcısı, katran ve tüy, düello edenlerin ölçülerini alan silindir şapkalı cenaze levazımatçısı, "saloon"da dans edip şarkı söyleyen hoşur kızlar, her şey bu filmde var. (Kasabanın girişindeki tabelaya birkaç mermi deliği açsa, üstüne de bir akbaba oturtsaydı daha da iyiydi ya...)
 
Bildiniz…
ÇOK OKUNANLAR
Yorumlar