MEDYA KÖŞESİ

Engin Ardıç, ahmaklara çaktı!..

Bu ülkenin yazarıysanız ve renginiz biraz beyaz, biraz da alkollü içkilerle muhabbetiniz varsa; Ak Parti Hükümeti’ne ve Tayyip Erdoğan’a mutlaka çakmalısınız…

Engin Ardıç, ahmaklara çaktı!..

GAZETECİLER.COM

Engin Ardıç’ın başı yine belâya girebilir çünkü…

Bu ülkenin yazarıysanız ve renginiz biraz beyaz, biraz da alkollü içkilerle muhabbetiniz varsa; Ak Parti Hükümeti’ne ve Tayyip Erdoğan’a mutlaka çakmalısınız…

Hele zaman zaman hakkını vermek için icraatlarına asla destek vermemelisiniz…

Peki…

Hükümeti hak ettiğinde destekler, haddini aştığında eleştirirseniz ne olur?..

Eleştiriniz görmezden gelinir, desteğiniz için ise adınız, “Ak Parti Yalakası”na çıkarılır ki bizim Beyaz Türk medyasının alnınıza çaldığı karayı sittin sene çıkaramazsınız…

Neyse…

Engin Ardıç’ın saldırıya uğramasına sebep olacak yazısına geçelim biz…

Ahmaklar Moskova'ya!

Atatürk'ün "Atatürk olduğu dönemde" hiç yurt dışına çıkmamış olmasını tuhaf karşıladığımı anlatmak için ortaya attığım "Atatürk'ün pasaportu var mıydı?" sorusu, düşmanlarım tarafından çarpıtılmıştı... Uzmanlık alanı penis olan bir arkadaş "Atatürk'le dalga geçtiğimi" ileri sürecek kadar da sapıtmıştı.

Soruyu yanlış sormuşum. "Her vatandaşın pasaportu var mıydı?" diye sormalıydım.

Yoktu.

Çünkü İçişleri Bakanlığı, daha doğrusu emniyet müdürlükleri pasaportları "kafasına göre" dağıtırdı.

"Sakıncalı" bulunanlara pasaport verilmezdi.

Sakıncalılar zümresini de esas olarak "solcular" oluşturuyorlardı tabii.

Yurt dışına çıktıklarında "beynelmilel komünizm mahfillerinden" emir ve direktif alacakları varsayılıyordu! Ya da kaçacakları, bir daha dönmeyecekleri.

Komintern'in çoktan feshedilmiş olduğunu bilmiyorlardı, KGB'nin isterse istediği kişiye "burada" da ulaşabileceği akıllarına gelmiyordu.

"Daha iyi ya işte, onlardan kurtulmuş olursunuz" gırgırı da kimsenin aklına gelmiyordu.

Yurt dışında tedavi görmeye, sakıncalı bulunduğu için gidemeyip, buralarda erken ölen solcu sayısı yüksektir. En çok bilinen örneği de Ruhi Su tabii.

Şimdi hükümet, "gerici" dedikleri hükümet, hazırladığı ve muhalefetin onaylamayacağı bilinen anayasa değişikliği tasarısında, yurt dışına çıkışın ancak mahkeme kararıyla yasaklanabilmesini öngörüyor.

Yani, üç kuruş vergi borcu yüzünden de işadamının eli kolu bağlanmayacak. Zarara sokulmayacak. Yurt dışına çıkışı vergi dairesinin yani "yürütmenin" keyfine değil, mahkemenin yani "yargının" takdirine bırakılacak.

Hiç haberinin bile olmadığı saçmasapan bir pürüz yüzünden havaalanından kıçına baka baka evine dönmeyeceksin, bilete ve otele harcadığın para da piç olmayacak.

Fena mı?

Fena.

Çünkü bu öneriyi "AKP hükümeti" getiriyor!

"Tayyip ne yaparsa kötüdür"...

Kafa bu kafa.

 

Ardıç Kuşu’nun makalesinin tamamını okumak için

ÇOK OKUNANLAR
Yorumlar