MEDYA KÖŞESİ

En erkek(!), en kadına(!) döktü içini…

Bir hanımın isteyebileceği en iyi iş O'nda...Çünkü Halis Toprak erkekliğin kitabını yazacak kadar güçlü...

En erkek(!), en kadına(!) döktü içini…
GAZETECİLER.COM - Dünden haberiniz vardı…
Ayşecik, Halis Ağa ile görüşmüştü…
Daha önceden Toprak Ağa için çektiği klavyesini kınına sokmuş, işi bu kez bir küçük teyp cihazına bırakmıştı…
Aldı teyp bakalım neler söyledi…
Önce Halis Ağa’dan, ilk insan ayak bastığında Mars’ın semalarına yazılacak bir deyiş(!)…
“Bak öbür dünyada bile bırakmam peşini, benim anlatacaklarımı da yazacaksın.”
“Mars’a bile gitsen peşindeyim” demek istemiş olabilir yani…
“Neden ahir dünya değil de Mars?” diye sual eden olursa…
Halis Ağa bu!...
Bir kadının – kızın peşine takılmaya görsün…
Ahir dünyayı bekleyebilir mi peşinden koşmak için?..
Neyse…
Devam ediyor Halis Ağa…
 
Biz Diyarbakır’da yaşayan insanlardık. Diyarbakır’ın usulü ne? Kadınlar, kapalı. Sadece başları değil, her yerleri kapalı. Bir toplantı, bir davet olduğu zaman, kadınlar ayrı yerde eğleniyor, erkekler ayrı. Ayşe Hanım da buna alışmış. Allah yardım etti, belimizi doğrulttuk Adana’ya geldik, sonra ver elini İstanbul. Aklımızın hayalimizin almayacağı bir varlığa kavuştuk. Ahmet Ertürk başımıza bela oluncaya kadar da, senede üç fabrika yapardık, üçünün de temelini atardık...
 
Burada Ahmet Ertürk'ün başına nasıl belâ olduğunu anlayamadık ya neyse...
Bizim bildiğimiz bankasına ve şirketlerine el koyan Ertürk değildi..
Ertürk devam etti sadece…
Neyse devam…
Ayşecik, “Türk erkeği parayı bulunca önce arabasını, sonra karısını değiştirir” özdeyişini hatırlamış olmalı ki soruyor:
 - Siz parayı bulunca, eşinizden ayrılmak istediniz? Bu mu?
 
Estağfurullah! Ben dedim ki ona, “Hanım, insanlar beni yemeğe, toplantıya çağırıyor, mecburum gitmeye ama sen hiç gelmiyorsun. Oysa herkes hanımlarıyla gidiyor...” “Haramdır gelmem” dedi. Eve de kimseyi çağıramıyoruz. Oysa ben, yanımda biri olsun istiyorum. “Müsaade et evleneyim. Ben seninle dini nikahlı olarak kalayım. Yanıma da resmi nikahlı birini koyayım...”
 
Bulgaristan Türklerinin yaşlı kadınları şöyle derler:
“Erkek milleti elini cebine attı mı para değil de şeyini tutarsa kadınını mutlu eder... aksi halde hiçbir kadın, cebi paralı adama sahip olamaz”…
Halis Ağa Diyarbakırlı olduğu için bu deyişi farklı söylüyor…
Ne var bunda?..
Daha çok alıntı yapmak isterdik ama Ayşecik’in emeklerine saygısızlık olur diye sizleri bundan sonra
Az daha unutuyorduk...
Bir kadının arayacağı her şeyin kendisinde olduğunu söyleyen Halis Ağa bunların neler olduğunu da anlatıyor
ÇOK OKUNANLAR
Yorumlar