Emriniz olur Sayın Fikret Bilâ!..
Deyin ki biz de sizin gibi "Genelkurmay canımız feda olsun kanımız" gazeteciğiliği yapmakta karar kıldık...
"Her PKK saldırısından sonra, şehit askerlerin hakkını koruyormuş havası verilerek, TSK’yı 'zayıf, haksız ve hatalı'; buna karşın PKK’yı 'güçlü, haklı ve hatasız' gösteren haber ve yorumlar artık klişeleşti; mutat bir propaganda, psikolojik harekât yöntemi oldu."
Kim diyor bunu?..
17.07.2011 tarihli Milliyet'teki köşesinde Fikret Bilâ söylüyor..
Ne zaman söylüyor?..
Genelkurmay tarafından bilgilendirildikten(!) sonra...
Dikkat!..
Genelkurmay tarafından bilgilendirildikten sonra...
13 Mehmetçiğimizin şehit, yedisinin de yaralı olmasından Genelkurmay'ı ve 13. Kolordu Komutanı'nı eleştiren biri olarak diyorum ki...
Emriniz olur Fikret bey!..
Bundan sonra bir tabur askerimiz şehit olsa bile "Gelelkurmayımız çok yaşa!" diye tempo tutarız...
Avuçlarımız patlayıncaya kadar Paşalarımızı alkışlarız(!)..
Öyle ya...
28 yıldır kıçıkırık bir terör örgütünün hakkından gelemeyen...
28 yıldır 40 bin yurttaşımızın yitip gitmesini engelleyemeyen...
Bugün eksik istihdamda çalışacak bir ülke olması gereken Türkiye'nin 500 milyar Dolarını bir terör örgütü ile "savaşmak" için harcayarak işsiziliğe mahkûm eden...
Ama...
Bu arada askeri darbe yapmak için girişimde bulunmayı da ihmal etmeyen Paşalar ancak alkışlanır değil mi Fikret Bey!..
Siz öyle yetiştiniz çünkü...
Öyle yetiştirildiniz...
Her gece paşalarımızın çalışma odalarının ışıklarının sabaha kadar yanıp yanmadığını gözletti size ağabeyleriniz...
Tamam be Fikret Bey...
Sizi mi kıracağız?..
Madem Mehmetçiklerimizi göz göre göre ölüme gönderen paşalarımızı eleştirince; "TSK’yı 'zayıf, haksız ve hatalı'; buna karşın PKK’yı 'güçlü, haklı ve hatasız" gösterdik...
Emrinizi tutup paşalardan özür dileyelim...
Dileyelim deeee....
13 Mehmetçik geri gelir mi Fikret Beyciğim?..
Ve son 28 yıldır yitirdiğimiz 40 bin insanımız "Yeniden Doğuşu" yaşar mı?..
Ve Fikret Bey...
Gerekçesiyle açıklasanız da öğrensek...
Biz gazetecilerin işi siyasetçileri ya da genelkurmay'ı alkışlamak mı?..
Yoksa eleştirmek mi?..
Fikret Bey;
Deyin ki yapmamız gereken işimizi yapmadık...
Deyin ki biz de sizin gibi "Genelkurmay canımız feda olsun kanımız" gazeteciğiliği yapmakta karar kıldık...
Ve...
Mehmetçiklerimizin öldürülmelerini önleyemeyen kolordunun komutanını hiç eleştirmedik...
Hatta...
Siz emrettiniz ve biz de Paşa'dan özür bile diledik...
İyi ama Fikret Bey özür dilediğimiz paşamız o canları geri getirebilir mi?..
Hangi paşamız mı?..
Hani var ya; kırk derece sıcak altında zavallı delikanlıları kuru ot tarlasının içine vuran Paşa...
İşte ondan söz ediyorum...
Bir de "şey" diyorsunuz Fikret Bey...
"Basın yayın organlarına genel olarak bakıldığında propaganda üstünlüğünün PKK’ya geçtiği dahi söylenebilir. Propaganda desteği bakımından PKK kadar şanslı terör örgütü örneğine herhalde sık rastlanmamıştır."
İnsaf edin Fikret Bey...
Vicdanlı olun!..
13 Mehmetçiğin şehit edilmesine göz yuman kolordu komutanını eleştirdiğim, savcılık tarafından soruşturulmasını istediğim için şimdi ben de "PKK reklâmcısı" mı oldum yani?..
Helâl olsun size be Fikret Bey...
Helâl olsun...
Ben de saf saf "Genelkurmay Gazeteciliği bitti" zannetmiştim...
Meğer bitmemiş...
Ahmet Davutoğlu gazeteciliğiyle yarış halindeymiş...