MEDYA KÖŞESİ

Emre Aköz'den çarpıcı bir senaryo

Emre Aköz'den gelen MİT analizi ilginç bir tablo ortaya koyuyor. Uludere bir işaret fişeğiydi yorumu hayli çarpıcı.

Emre Aköz'den çarpıcı bir senaryo
GAZETECİLER.COM - Köşeleri MİT basmış durumda. Senaryolar farklı farklı. Ancak ortak bir kanaat, devlet içinde devlet çatışması yaşandığı yönünde...
Sabah'ın etkin kalemi Emre Aköz'ün bu yöndeki yazısı da dikkate değer.
Özellikle de şu yorumu;

"Mayıs 2006'daki Danıştay Saldırısı, süreci başlatan bir işaret fişeği gibiydi. Acaba 28 Aralık 2011 akşamı meydana gelen Uludere Faciası da bir işaret miydi? Artık hiç istemediğimiz türden bir olaylar zincirini yaşamak zorunda mı kalacağız?"
NEYİN YOLU KESİLMEK İSTENİYOR?
MİT operasyonu ile ilgili Milliyet yazarı Hasan Cemal'in öngörüsü ise "bu adımla PKK ile barışın önünün" kesildiği yönünde.

Cemal şöyle diyor;

"Belki de bazı odaklar, ileride açılabilecek herhangi bir diyalog, bir barış süreci ihtimalini bile şimdiden gömmek istiyorlar.

Eğer öyle değilse, Oslo görüşmelerine Başbakan’ın özel temsilcisi olarak katılan şimdinin MİT Müsteşarı Hakan Fidan’la Emre Taner ve Afet Güneş’e savcılık yolu nereden icap etti ki?..+

Devletin içindeki, devletin kurumları arasındaki kavga mı şiddetleniyor yoksa?..

Eğer MİT yöneticilerini sorguya çağırıyorsanız, onların arkasındaki siyasal iradeyi, yani Başbakan Erdoğan’ı ne yapacaksınız?

Yazının tamamı için tıklayın


DOKUNAN YANAR

Emre Aköz'e göre PKK'yı yok etmeye kalkan yanıyor. Uludere de olan da şimdi Hakan Fidan'ın başına gelen de aynı.

Şöyle diyor Aköz;

"Hükümet-Genelkurmay ahengi içinde süren askeri operasyonlar, PKK'yı fevkalade zor durumda bırakmışken... Jetlerin 34 Kürt köylüsünü imha etmesi, bütün havayı değiştirdi. O günden sonra operasyonlar bıçak gibi kesildi. Askeriye ve Hükümet bu olayın başlarına nasıl geldiğini araştırıyor. Bence Uludere bir "hata" değildi. İşin içinde (en az) bir yabancı devlet ve onunla işbirliği yapan (henüz dokunulmamış) Ergenekoncular vardı.

Uludere sabotajında, "PKK'nın üzerine böyle yoğun biçimde gitmeyin..." mesajı vardı.

İşin ilginci, bugünkü durum da aynı kapıya çıkıyor: "KCK'yı çok boyutlu biçimde soruşturmak" gibi... İlk bakışta takdirle karşılanacak bir yargı çabası... PKK ile 'Oslo Görüşmeleri'ni yapmış, muhbir ve ajanlarla örgütü izlemiş kadroları töhmet altında bırakırsa... Buradan çıkan mesaj, "PKK'ya fazla dokunma..." diye okunur.

İSRAİL Mİ?

Dahası var: Hatırlarsanız, Fidan, MİT'in başına geçtiğinde, İsrail ona karşı olduğunu açıkça ifade etmişti. Bugünkü bilek güreşinde İsrail'in payı var mı? Bilmiyoruz.
Ama ne fark eder? Bu noktada gerçekler değil, algılar önemli: Bazı çevreler olayı, "Adamların parmağı nerelere uzanıyor" diye yorumladı bile...

ÇOK OKUNANLAR