Emre Aköz
Muhalif olmayan ama buna rağmen yürekleri yandığı için Gezi Parkı protestoları sırasında Başbakan'ın takındığı tavrı doğru bulmayanlardan...
Bir arkadaş mesaj attı: Booking.com, tripadvisor.com gibi otel rezervasyonu yapan dünya sitelerindeki Türkiye aramaları ciddi miktarda azalmış.
Rezervasyon iptallerini zaten duyuyorduk.
Anlaşılan turizm sektörü yeni talep almakta, kalan yataklarını doldurmakta da zorlanacak.
Krizin nedeni, Gezi Parkı protestosu karşısında yöneticilerin tutumu...
Şöyle: Gezi olaylarını başlatan grup ile internet üzerinden Türkiye'de otel arayan Batılılar arasında bir bağ var: İki kesim de küresel dünyanın liberal orta sınıfları...
Türkiye'de tatil yapmayı düşünen bu Batılılar...
Haberlerde, kendilerine benzeyen gençlerin gözlerine gaz sıkılıp yerlerde sürüklendiklerini gördükleri anda vazgeçtiler.
Dikkatinizi çekerim: Bu ülkede 30 yıldır küçük çaplı bölgesel savaş varken, o insanlar tatil için Türkiye'ye geliyordu.
Çünkü savaşan askerler ve gerillalarla hiçbir ortak yanları yoktu.
Antalya'da, Alanya'da, Kuşadası'nda bombalar patlamadığı sürece Türkiye'ye gidilebilirdi. (Şahane oportünizm!) Ama ne zaman ki sınıfsal-kültürel türdeşlerine şiddet uygulandı...
"Ne işimiz var öyle bir ülkede' deyiverdiler.
* * *
Yukarıdaki satırları Emre Aköz'ün bugünkü Sabah'ta "Demokrasiyi bitiren kelime" başlığı altına yayımlanan makalesinden alıntıladık...
Yazdıklarını doğrulayan bir açıklama da geçtiğimiz günlerde bize geldi...
Ülkemizin çok başarılı, çok etkin ve üstüne üstlük Letonya fahri konsolosu da olan Turizmcisi Aslı Bayar Ulukapı "Babalar Günü" dolayısıyla ve "kutlama" amacıyla ettiği telefonda sorumuz üzerine durumun vahametini anlattı...
Aslı Bayar Ulukapı; Antalya Kemer'deki "Ambassador Otelleri"nin hem sahibesi hem işletmecisi...
Boğaziçi Üniversitesi'nden mezun...
Son üç seçimde Ak Parti'ye oy vermiş bir aile...
Babası Turan Bayar, tam bir "Recep Tayyip Erdoğan fanatiği"...
Yani...
Muhalif olmayan ama buna rağmen yürekleri yandığı için Gezi Parkı protestoları sırasında Başbakan'ın takındığı tavrı doğru bulmayanlardan...
Bütün pazarları küresel (en azından Avrpa ülkeleri) oldğu için "sırça sarayda oturuyorsan kimseye taş atmayacaksın" diyenlerden...
Bu atasözünün uygulanmasını isteyenlerden...
Aslı Bayar Ulukapı; Letonya Cumhurbaşkanı, Başbakanı ve Dışişleri Bakanı'nın bizzat telefon ederek kendisini aradıklarını; otellerine gelen kendi vatandaşlarının can güvenliklerinden kuşkulu oldukları için bir süreliğine turist akımının durabileceğini söylediklerini aktarınca, aynı zamanda yürek yangınını bize de aktarmış oldu...
Bugün Emre Aköz'ün köşesinde (ki meslektaşımız bir dönemler siyasal iktidara kayıtsız şartsız destek verdiği için eleştirilirdi ve yazdığı gazete Başbakan'ın damadının kardeşi tarafından yönetiliyor) Aslı Bayar'ın kuşkularının, açıklamalarının bir benzerini okuyunca Emre Aköz'ü "Günün Kazananı" ilân etmek şart oldu...
Yok, hayır...
Bizim kuşkularımızı doruladığı için değil...
Ülkenin; iktidara destek veren kitleler üzerinde en etkin ve Başbakan'a en "hısım" gazetesinde bunları yazma cesaretini gösterebildiği için seçtik...
Rezervasyon iptallerini zaten duyuyorduk.
Anlaşılan turizm sektörü yeni talep almakta, kalan yataklarını doldurmakta da zorlanacak.
Krizin nedeni, Gezi Parkı protestosu karşısında yöneticilerin tutumu...
Şöyle: Gezi olaylarını başlatan grup ile internet üzerinden Türkiye'de otel arayan Batılılar arasında bir bağ var: İki kesim de küresel dünyanın liberal orta sınıfları...
Türkiye'de tatil yapmayı düşünen bu Batılılar...
Haberlerde, kendilerine benzeyen gençlerin gözlerine gaz sıkılıp yerlerde sürüklendiklerini gördükleri anda vazgeçtiler.
Dikkatinizi çekerim: Bu ülkede 30 yıldır küçük çaplı bölgesel savaş varken, o insanlar tatil için Türkiye'ye geliyordu.
Çünkü savaşan askerler ve gerillalarla hiçbir ortak yanları yoktu.
Antalya'da, Alanya'da, Kuşadası'nda bombalar patlamadığı sürece Türkiye'ye gidilebilirdi. (Şahane oportünizm!) Ama ne zaman ki sınıfsal-kültürel türdeşlerine şiddet uygulandı...
"Ne işimiz var öyle bir ülkede' deyiverdiler.
* * *
Yukarıdaki satırları Emre Aköz'ün bugünkü Sabah'ta "Demokrasiyi bitiren kelime" başlığı altına yayımlanan makalesinden alıntıladık...
Yazdıklarını doğrulayan bir açıklama da geçtiğimiz günlerde bize geldi...
Ülkemizin çok başarılı, çok etkin ve üstüne üstlük Letonya fahri konsolosu da olan Turizmcisi Aslı Bayar Ulukapı "Babalar Günü" dolayısıyla ve "kutlama" amacıyla ettiği telefonda sorumuz üzerine durumun vahametini anlattı...
Aslı Bayar Ulukapı; Antalya Kemer'deki "Ambassador Otelleri"nin hem sahibesi hem işletmecisi...
Boğaziçi Üniversitesi'nden mezun...
Son üç seçimde Ak Parti'ye oy vermiş bir aile...
Babası Turan Bayar, tam bir "Recep Tayyip Erdoğan fanatiği"...
Yani...
Muhalif olmayan ama buna rağmen yürekleri yandığı için Gezi Parkı protestoları sırasında Başbakan'ın takındığı tavrı doğru bulmayanlardan...
Bütün pazarları küresel (en azından Avrpa ülkeleri) oldğu için "sırça sarayda oturuyorsan kimseye taş atmayacaksın" diyenlerden...
Bu atasözünün uygulanmasını isteyenlerden...
Aslı Bayar Ulukapı; Letonya Cumhurbaşkanı, Başbakanı ve Dışişleri Bakanı'nın bizzat telefon ederek kendisini aradıklarını; otellerine gelen kendi vatandaşlarının can güvenliklerinden kuşkulu oldukları için bir süreliğine turist akımının durabileceğini söylediklerini aktarınca, aynı zamanda yürek yangınını bize de aktarmış oldu...
Bugün Emre Aköz'ün köşesinde (ki meslektaşımız bir dönemler siyasal iktidara kayıtsız şartsız destek verdiği için eleştirilirdi ve yazdığı gazete Başbakan'ın damadının kardeşi tarafından yönetiliyor) Aslı Bayar'ın kuşkularının, açıklamalarının bir benzerini okuyunca Emre Aköz'ü "Günün Kazananı" ilân etmek şart oldu...
Yok, hayır...
Bizim kuşkularımızı doruladığı için değil...
Ülkenin; iktidara destek veren kitleler üzerinde en etkin ve Başbakan'a en "hısım" gazetesinde bunları yazma cesaretini gösterebildiği için seçtik...