MEDYA KÖŞESİ

Emre Aköz polemik yasağına uymadı!

Daha dün Erdal Şafak gazete içinde polemik istemiyorum demişti ama Emre Aköz bugün köşesinden yine Hıncal Uluç'u bombaladı...

Emre Aköz polemik yasağına uymadı!

Erdal Şafak dün katıldığı NTV'deki 'Yazıişleri' programında gazetedeki yazarların kendi içinde polemik yapmalarını yasaklamıştı. Bu yasağı ilk bozansa Emre Aköz oldu. Bugün Aköz Hıncal Uluç'a verdi veriştirdi..

"Bazılarının ar damarı çatlaktır. İlla laf işitecek. 'Yapma' dersin, yapar. 'Haddini bil' dersin, bilmez." diyen Sabah yazarı Hıncal Uluç'a Cemil Koçak'ın kim olduğunu anlattı!... 

-(...) Mesela, Cemil Koçak için, "Adını ilk kez duyduğumuz tarihçi" der.
Emin Oktay'da takılıp kalmıştır. Bir adım öteye geçemez.
Böylelerini kendi hallerine bırakmak gerekiyor aslında. Ancak konuyla ilgilenmemiş okurlarımız için kısaca üzerinde duralım.
Cemil Koçak, Sabancı Üniversitesi hocalarından: Erken cumhuriyet dönemi siyasi tarihi, önde gelen uzmanlık alanı...
Son derece kapsamlı ve zihin açıcı birkaç kitabını sayalım: Türkiye'de Milli Şef Dönemi (2 Cilt), Umumi Müfettişlikler (1927-1952), Belgelerle Heyeti Mahsusalar, Belgelerle İktidar ve Serbest Cumhuriyet Fırkası (tamamı İletişim Yayınları'ndan çıktı.)
Ayrıca Birinci Meclis'i (huu, 'Birinci Meclis' neye denir, bilir misin) ve 1923-1939 arası Türk-Alman ilişkilerini incelediği kitapları var.
Hadi bu kitaplardan herhangi birini okumadın. Anladık. Yahu gazeteci olarak Cemil Koçak'ın adını nasıl duymazsın?
Defalarca gazetelerde röportajları çıktı. TV'lerde tartışma programlarına katıldı. (Mehmet Barlas bile Koçak'tan alıntılar yapar yazılarında.)
Neyse... Cemil Koçak son olarak çeşitli yayın organlarında çıkan makalelerini, 'Tarihiniz İtinayla Temizlenir' başlığıyla derledi.
Sizinki, 'Tavuk Suyuna Çorba' türü kitapları okumaktan, böyle ciddi konulara bir türlü gelemiyor.
Not 1: Bana inanmıyorsa, Cemil Koçak'ın önemini, onunla aynı üniversitede ders veren Hasan Bülent Kahraman'a sorsun. (Ama bu gider Nükhet Duru'ya, olmadı Ertekin'e sorar.)
Not 2: Efendim, sizinki okurun gözünün içine baka baka yalancılık da yapıyor. Neymiş, Mustafa Balbay'ın darbe günlüklerini yayınlamayarak gazetemiz 'duruş' sergilemiş.
Sizinki bu satırları 18 Mart Çarşamba günü odasında tıklatırken, önündeki gazetede, 'Darbe Günlükleri-2' başlığıyla Balbay haberi durmaktaydı!
Madem yalan söyleyeceksin, madem sallayacaksın, bari şu işi incelikli biçimde yap da okurlara rezil olmayalım.
Not 3: Bu not editör arkadaşlara. Çocuklar, aynen böyle devam edin, dün olduğu gibi, sizinki sanatçı Haluk Akakçe'ye, 'Halit' dediğinde sakın düzeltmeyin. Bırakın öyle gitsin.

ÇOK OKUNANLAR
Yorumlar