Emre Aköz nerede yanılıyor?
550 milletvekili anlaştılar ve bu maddeyi şöyle değiştirdiler: "Türkiye Büyük Millet meclisi seçimleri yirmidört yılda bir yapılır"...
ADNAN BERK OKAN
Her konuyu “don lâstiği” gibi uzatmaya meraklı bir medyamız var…
Biz de çocukluğumuzda yılbaşlarını böyle uzatırdık…
Eski yılı uğurlayıp yeni yılı karşılamaya hazırlanırken “fırdöndü” ve “tombala” oynardık ya…
Bu iki oyundan kopamaz, yeni yılın ilk bir haftasında da birbirimizi ütmeye devam ederdik…
Medyamızı kendi çocukluğuma benzetiyorum…
Bir konuyu tartışmaya başladı mı temcit pilâvı!..
Benim gibi haber kanallarını izleyip, ülkede ve dünyadaki gelişmelerden bilgi sahibi olmaya çalışanların beyinleri tecavüze uğruyor…
“Tecavüz” diyorum, “tecavüz” huuuu!..
"Zevk"ten söz etmiyorum...
İki gün öncesine kadar her haber kanalında “terör” tartışılıyordu…
Şimdi terör “out”, Anayasa Mahkemesi “in”…
Aman Allah'ım...
İki kelimeyi bir araya getirip cümle kuramayan yazarların hepsi birer Anayasa uzmanıymış da haberimiz yokmuş meğer…
Hayatı DGM savcılığında (antidemokratik, çağdışı bir mahkeme) geçmiş emekli bir savcı, anayasa hukuku dersi vermiyor mu ekranda ifrit oluyorum…
Köşe yazarlarımızı okuyorum, inatla kafa derime tutunmaya çalışan bir tutam saçımı da yolmamak için kendimi zor tutuyorum…
Yahu daha “kısaltma” yapmayı bilmiyorlar bir de kalkmış anayasayı tartışıyorlar!..
Hooooppp!..
Kardeş, sana söylüyorum:
“Anayasa” diye yazarken “ana” ve “yasa”yı birbirinden ayırıyor musun?..
Yani “Ana Yasa Mahkemesi” diye mi yazıyorsun, yoksa “Anayasa Mahkemesi” mi?..
Elbette “Anayasa Mahkemesi” yazıyorsun…
Pekiiii…
Sıra kısaltılmaya geldi mi niçin “AM” yazacağına “AYM” diyorsun?..
“AM” da “AM”, ama bakın…
Evlere şenlik…
“Tarafsız” olacak ya…
İşin içine bir tutam necaset atıp gidiyor…
Yahu şunu ya komple “iptal” et ya da “dokunma” olduğu gibi kalsın...
Ama yoooo...
AM ya...
Mahkemeliğini gösterecek…
Benim oyumun rengi…
Referandumda “Evet” oyu vereceğim…
Çünkü pakette yürekten desteklediğim, siyaset yazdığım dönemlerde bıkmadan usanmadan talep ettiğim anayasa değişiklikleri var…
İki tane saçma değişikliği önleyeceğim diye diğer maddelere de “Hayır” oyu veremem…
Ama…
Ya muhalefet referandumu “Ak Parti Hükümeti’ne Güvenoyu” olarak tartışırsa ki öyle görünüyor
O zaman ne olacak?..
Ocağı tutuşan…
Fukaralıktan yüreği yanan…
Sabahın köründe evinden karısına, çocuklarına görünmeden kaçan...
Cebindeki enflasyon yıllık % 50’yi geçtiği halde zımpara taşına ve seramik fiyatlarına zam gelmediği için düşük çıkan enflasyon oranları nedeniyle maaşına yıllık % 3 zam alan emekli…
Ve…
Bittabi; üretim için harcadığı parayı bile toplayamayan köylü hükümete güvenoyu verebilecek mi?..
Umarım muhalefet bu yolu seçmez…
Umarım hükümet de referandum sonucu “Evet” çıkarsa bunun “siyasi” bir zafer değil, “demokratikleşmenin zaferi” olacağına halkı inandırır…
Aksi halde…
Referandumdan “hayır” da çıksa “Evet” de çıksa olan yine bizim gibi milyonlarca “makul” vatandaşa olacak...
Hükümetin aymazlığının ve kibrinin, muhalefetin siyasi inadının acısını bizim gibi siyaset dışı seçmen vatandaşlar çekecek…
Ve o zaman ben haliyle şöyle yazmak zorunda kalacağım:
“Hay sizin Demokrasinize de AM’ınıza da…”
Emre Aköz nerede yanılıyor?
Emre Aköz yazısının bir yerinde şöyle diyor:
“Çünkü AYM, Anayasa'nın kendisine vermediği bir yetkiyi kullanıyor; hem de o Anayasa'yı yapan Meclis'e karşı!
Meclis'teki partilerin başkanları bir araya gelip ‘Senin verdiğin karara uymuyoruz, çünkü kendini Meclis'in üstüne koydun’ deseler...”
Sevgili Aköz de AM demeye korkanlardan…
Neyse…
Emre’ye göre AM kendisine Anayasa'nın vermediği bir yetkiyi kullanıyormuş...
Meclisin üstüne çıkıyormuş...
Sevgili Emre’ye soruyorum:
De ki Anayasa’nın 81. Maddesi (Milletvekili yemini) 550 milletvekilinin oy birliği ile değiştirildi...
Yemindeki, “ hukukun üstünlüğüne, demokratik ve lâik Cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağıma” bölümü çıkarılıp yerine şöyle yazıldı:
“……. İslâmi Cumhuriyete bağlı kalacağıma …..”
Ne olacak?..
Anayasa Mahkemesi bu değişikliği esastan inceleyemeyecek mi yani?..
Örneğimi beğenmedin mi?..
Peki o halde şöyle diyeyim:
Anayasa, Madde 77 şöyle:
"Türkiye Büyük Millet meclisi seçimleri dört yılda bir yapılır"...
550 milletvekili anlaştılar ve bu maddeyi şöyle değiştirdiler:
"Türkiye Büyük Millet meclisi seçimleri yirmidört yılda bir yapılır"...
"Hadi canım sen de mi!" diyorsun?..
Deme sevgili kardeşim...
Burası Türkiye, burada "olmaz, olmaz"...
Ya da bir bakmışsın Anayasa'nın 101. Maddesi'nde yer alan; "..... Cumhurbaşkanının görev süresi beş yıldır. Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir" bölümü şöyle değiştirilmiş:
"Cumhurbaşkanının görev süresi yirmibeş yıldır. Cumhurbaşkanının süresi dolduğunda yerine yaşça büyük olan erkek evlât cumhurbaşkanlığı görevine getirilir. Erkek evlât yoksa, büyük kız evlâtla evli damat bu görevi yapar"...
Dikkat edersen verdiğim örneklerdeki değiştirilen maddelerin hapsi ilk üç maddeden çok sonra geliyor...
Ne olacak yani?..
AM "egemenlik kayıtsız şartsız milletin" deyip bu değişikliklere "onay" mı verecek?..
Peki...
Meclisten geçen ve "işgüzar" CHP'nin iptal istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne taşıdığı pakette bu tür bir değişiklik var mıydı?..
Yoktu...
Anayasa Mahkemesi bu kez gerçekten de yetkisini aşmıştır ve eleştirilmelidir...
Daaa...
Bu, "Anayasa Mahkemesi'nin hiç bir kanunu esastan inceleyemeceği" anlamına gelmez...
İnatlaşmayın yani...
Sevgili Emre!..
1982 Anayasası “on para” etmez kabul...
Ama...
Şimdiye kadar zaten yarısından çoğu değiştirildi ve AM o değişiklikleri bozmadı…
Demek ki; Anayasanın ilk üç maddesi değiştirilmez ya da arkadan dolanıp ırzına geçilmezse AM’ın bir şey yaptığı yok…
Demek istemem şu:
Hükümetler ve Meclis AM’la inatlaşmasın da Yüce Mahkeme “bozmak” zorunda kalmasın…
[email protected]