Emin Çölaşan
Balbay'ın değil ama Çölaşan'ın ne yazacağını iki ve üç gün öncesinden doğru tahmin ettim...
Cumhuriyetin ilânının 90. Yıl Dönümü…
Bu satırları yazarken Çölaşan ve Balbay’ın neler yazdıklarını (Belki de hiçbir şey yazmayacaklar) bilmiyorum…
Yazarlarsa da yedi düveli (Yani emperyalizm ve emperyalistleri) nasıl yendiğimizi, devrim kanunlarının nasıl kabul edildiğini ama bugün artık Türkiye’nin nasıl da hızla bir “Şeriat Devleti”ne dönüştüğünü anlatacaklardır sanırım…
Ve...
Haklı çıktım...
Balbay'ın değil ama Çölaşan'ın ne yazacağını iki ve üç gün öncesinden doğru tahmin ettim...
Yok hayır...
Kendim için sık sık "Günün Kaybedeni" desem de bugün kendimi alkışlayacak halim yok...
Çünkü Çölaşan'ın başörtüsü veya 29 Ekim Bayramı günü ve sonrasında ne yazacağını tahmin etmek bir beceri veya zekâ gerektirmiyor...
Neyse...
Uzatmayayım...
Her zaman olduğu gibi kısır, çağın dışında, vicdan ve insaftan uzak; başörtüsü yasağı talebi ve genelkurmay başkanına hakaret yazısıyla Emin Çölaşan kaybetti...