MEDYA KÖŞESİ

Ekrem Dumanlı eleştiri oklarını Davutoğlu'na çevirdi

"Basın özgürlüğü konusunda Sayın Davutoğlu'nun yaptığı her açıklama bir skandal. Gerçeklikle alakası yok çünkü..."

Ekrem Dumanlı eleştiri oklarını Davutoğlu'na çevirdi
GAZETECİLER.COM - 14 Aralık sonrasında medyaya baskıları Washington Post’ta yazan, Şarku’l-Avsat ve Frankfurter Allgemeine Zeitung’da mülakatları yayımlanan bu nedenle de Türkiye'yi Batı'ya şikayet ediyor diye eleştirlen Ekrem Dumanlı bugün köşesinde Başbakan Ahmet Davutoğlu'na çevirdiği eleştiri oklarıyla sert bir yazı kaleme aldı.

"Türkiye'yi rezil etmek" ara başlığı ile yazdığı bölümde Dumanlı,  "Başbakan Davutoğlu ve bazı AKP yöneticilerinin yaşadığı bunalım gerçekten yürek dağlayacak boyutlarda" dedi ve şöyle devam etti:

BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ KONUSUNDA HER AÇIKLAMA SKANDAL

"Saray'a şirin görünmek için haksız ve ölçüsüz bir şekilde "paralel" vurgusu yapılırken, bu güzelim ülkeyi dünyaya rezil edecek uygulamalar art arda sergileniyor.

Mesela basın özgürlüğü konusunda Sayın Davutoğlu'nun yaptığı her açıklama bir skandal. Gerçeklikle alakası yok çünkü. O yüzden dünyayı da ikna edemiyor. Medya, hiçbir dönemde olmadığı kadar, ayrımcılığa, ötekileştirmeye, susturulmaya çalışılıyor.

Bütün medya gruplarının korkunç bir baskıyla karşı karşıya olduğu bir dönemde hayalî birtakım mutluluk cümleleri kurarak basın özgürlüğünden bahsetmek kimi ikna edebilir ki! Vaziyet ortada! En basitinden keyfî akreditasyonun Avrupa'da izahı yapılabilir mi? Kim yutar bu ucuz numarayı?

ASKERLER AKREDİTASYON YAPARKEN...

Askerler akreditasyon yaparken demediğinizi bırakmıyordunuz; şimdi ondan bin beterini yapıyorsunuz. Üstelik bir hiç uğruna!..

İşte son kriz: Yeni bir torba yasa geliyor Meclis'e. Vakıa Davutoğlu'nun "Artık torba yasa olmayacak." dediğini biliyoruz. Arınç, "Torba gibi bir lafı yasama literatürüne sokma gayreti içerisinde değiliz. Bunu literatürümüzden çıkaracağız. Bundan sonra bu kadar maddeli bir tasarıyı umarım ki görmeyeceksiniz. Sayın Başbakan'ımızın talimatı budur." demişti zira.

Bu ülkeyi kimin nasıl yönettiği bilinmiyor ki! Torbadan son dakika çıkarılan tavşan malum: Ulusal güvenlik gerekçesiyle internette yapılan engellemenin sınırları genişletiliyor. Artık iktidar çok daha rahat bir şekilde "sitenin tümünü kapatmaya" yetkili. Üstelik mahkeme kararı olmaksızın yasak kararı verebilecek. 4 saat içinde bakan ve başbakan kapatma kararı verecekmiş; 24 saat içinde de hâkimin onayına sunacakmış. "Dünyanın en özgür medyası"na da bu yakışır herhalde.

AH AHMET HOCAM AH

Ah Ahmet Hocam ah! Kaç kere bizzat dinledim sizin şu daktilo-internet kıyasınızı. Hani ne diyordunuz: "Ben daktiloda tezimi yazarken Hüsnü Mübarek Mısır Cumhurbaşkanı'ydı. Facebook devreye girdiğinde de Mübarek halen Mısır Cumhurbaşkanı'ydı, Twitter'a dayanamadı ama." Şimdi o Twitter'ı yasaklarken geçmiş beyanlarınızı hüzünle yâd ediyor musunuz acaba?

Türkiye'yi yönetenler iradelerini her geçen gün özgürlükten yana değil, güvenlikten yana kullanıyor; daha çok devletçi; daha çok statükocu hale geliyor. İnsanlar bir dönem açık fikirliliği, özgürlükçü duruşu, sorgulayıcı mantığıyla fikir adamı portresi çizen kişileri özlüyor. Üzülmemek elde mi; sadece onlar değil, Türkiye rezil oluyor Türkiye!..

ÇOK OKUNANLAR