Ece Temelkuran'dan rötarlı yanıt
Kandil muhipleri poleğinde kullanamadığı Habertürk'teki köşesine dönüş yaptı. İlk yazısı da Nagehan ve Hilal Kaplan için.
GAZETECİLER.COM - Ece Temelkuran, Yeni Şafak yazarı Hilal Kaplan ile girdiği polemikte köşesini kullanamamıştı.
Kendisine "Kandil Muhibi" diyen Kaplan'a cevaplarını twitter üzerinden vermişti. Bu da "Habertürk'te artık yazdırılmıyor" söylentilerine sebep olmuştu.
Hilal Kaplan ile kapışması bitmeden Nagehan Alçı'dan da ağır bir yazıyla darbe alınca Ece Temelkuran isyan etmiş ve "medyadan ayrılık" olarak yorumlanan şu twite atmıştı:
*"Yalanlardan anladığım birileri benimli ilgili hükmü kesti... Gidiyorum... Meydan sizindir bacılar"
Bu twitten sonra Habertürk ile arasındaki kriz (kendisi bugün izinde olduğunu iddia etmiş) sona erdi ve bugün de köşesine dönüş yaptı.
İlk yazısında da kapıştığı kadın yazarlara yanıt verdi.
İşte yazısından bölümler:
BÜYÜKLÜK GÖSTEREMEYECEĞİM
Bir hanım yazarımız beni "Kandil Muhibi" ilan etti. Yazılarımı alt alta dizip "Öyleydi böyle oldu" falan gibi bir analize soyunmuş. Aynı yazının ilk bölümünde Nuray Mert'ten de söz etmiş. Nuray büyüklük gösterip kendini açıkladı, niye öyle anlaşılmaması gerektiğini anlattı. Ben o kadar büyüklük gösteremeyeceğim. Çünkü okuduğunu anlamamakla açıklanamayan bu durumun ancak kötü niyetle açıklanabileceğini düşünüyorum. İşin tuhaf tarafı, hanım yazarımızın kendine ait bir kötü niyet bile değil. Yazısının başında bunların Perihan Mağden'in fikirleri olduğunu da söylemiş.
(...) Son bir uyarı: Perihan'ın gazına gelip benden özür dileyenlerin sayısı epey fazladır, Allah seni de bu mahcubiyetle terbiye etmesin Hilal'im.
ARIM BALIM PETEĞİM: NAGEHAN
Ece Temelkuran yazısının ikinci bölümünü diğer bir kadın gazeteci Nagehan Alçı'ya ayırmış. Alçı'nın kendisini "PKK yandaşlığı" ile suçladığını söyleyip bir iddia ortaya atıyor...
(...) Petek Dinçöz'ün "Arım Balım Peteğim" programına çıkıp "Kocam benim yanımda başkasına bakarsa ne yaparım?" gibi soruları ciddiyetle cevaplayabilen ama Ahmet Şık'a meslektaşım demekten utanan bu genç hanımefendiyi de ciddiye alamıyorum.
BİZİ DE KÜRT PAKETİNE Mİ TIKACAKLAR?
Ama dediğim gibi bu günler öyle günler ki ciddiye almadığımız birçok şey tüm ciddiyetiyle gerçekleşebiliyor. (...) Bunlar bana bir yerlerde bazılarımız için birtakım kararlar alındığını düşündürtüyor doğrusu. Nasıl Ahmet ile Nedim Ergenekon dosyasının içine atıldıysa şimdi de acaba bir Kürt dosyası açılacak ve benim gibi bu konunun neredeyse sadece insani yanıyla ilgili olan birilerini de onun içine mi tıkacaklar?
Kendisine "Kandil Muhibi" diyen Kaplan'a cevaplarını twitter üzerinden vermişti. Bu da "Habertürk'te artık yazdırılmıyor" söylentilerine sebep olmuştu.
Hilal Kaplan ile kapışması bitmeden Nagehan Alçı'dan da ağır bir yazıyla darbe alınca Ece Temelkuran isyan etmiş ve "medyadan ayrılık" olarak yorumlanan şu twite atmıştı:
*"Yalanlardan anladığım birileri benimli ilgili hükmü kesti... Gidiyorum... Meydan sizindir bacılar"
Bu twitten sonra Habertürk ile arasındaki kriz (kendisi bugün izinde olduğunu iddia etmiş) sona erdi ve bugün de köşesine dönüş yaptı.
İlk yazısında da kapıştığı kadın yazarlara yanıt verdi.
İşte yazısından bölümler:
BÜYÜKLÜK GÖSTEREMEYECEĞİM
Bir hanım yazarımız beni "Kandil Muhibi" ilan etti. Yazılarımı alt alta dizip "Öyleydi böyle oldu" falan gibi bir analize soyunmuş. Aynı yazının ilk bölümünde Nuray Mert'ten de söz etmiş. Nuray büyüklük gösterip kendini açıkladı, niye öyle anlaşılmaması gerektiğini anlattı. Ben o kadar büyüklük gösteremeyeceğim. Çünkü okuduğunu anlamamakla açıklanamayan bu durumun ancak kötü niyetle açıklanabileceğini düşünüyorum. İşin tuhaf tarafı, hanım yazarımızın kendine ait bir kötü niyet bile değil. Yazısının başında bunların Perihan Mağden'in fikirleri olduğunu da söylemiş.
(...) Son bir uyarı: Perihan'ın gazına gelip benden özür dileyenlerin sayısı epey fazladır, Allah seni de bu mahcubiyetle terbiye etmesin Hilal'im.
ARIM BALIM PETEĞİM: NAGEHAN
Ece Temelkuran yazısının ikinci bölümünü diğer bir kadın gazeteci Nagehan Alçı'ya ayırmış. Alçı'nın kendisini "PKK yandaşlığı" ile suçladığını söyleyip bir iddia ortaya atıyor...
(...) Petek Dinçöz'ün "Arım Balım Peteğim" programına çıkıp "Kocam benim yanımda başkasına bakarsa ne yaparım?" gibi soruları ciddiyetle cevaplayabilen ama Ahmet Şık'a meslektaşım demekten utanan bu genç hanımefendiyi de ciddiye alamıyorum.
BİZİ DE KÜRT PAKETİNE Mİ TIKACAKLAR?
Ama dediğim gibi bu günler öyle günler ki ciddiye almadığımız birçok şey tüm ciddiyetiyle gerçekleşebiliyor. (...) Bunlar bana bir yerlerde bazılarımız için birtakım kararlar alındığını düşündürtüyor doğrusu. Nasıl Ahmet ile Nedim Ergenekon dosyasının içine atıldıysa şimdi de acaba bir Kürt dosyası açılacak ve benim gibi bu konunun neredeyse sadece insani yanıyla ilgili olan birilerini de onun içine mi tıkacaklar?