E-kitap topluma zararlı mı?
Kitap topluma zararlı olabilir mi? Son kitabı ile Time'a kapak olan romancı Frazen'e göre e-kitaplar topluma zararlı...
GAZETECİLER.COM - Son romanı ‘Freedom’ ile ‘Time’a kapak olan Amerikalı romancı Jonathan Franzen, e-kitabın topluma zararlı olduğunu ve basılı kitabın yerini tutamayacağını söyledi
Amerikan edebiyatının yaşayan en büyük romancılarından biri olarak kabul edilen Jonathan Franzen, konuşmacı olarak katıldığı Hay Edebiyat Festivali’nde ekitapların topluma zararlı olduğunu, tüketicilerin her yeni teknolojiye ihtiyaç duyduğunu düşünecek şekilde kandırıldığını açıkladı.
Kapitalistlerin kitapları neden beğenmedi ortada
Franzen, e-kitapların hiçbir zaman basılı kitapların yerini dolduramayacağını öne sürdü. “Kanımca, ciddi okurlar için kalıcılık kitap okuma serüveninin bir parçası olagelmiştir. Hayattaki hemen her şey zaten akıp gidiyor; işte burada hiç değişmeyen bir metin var” diyen Franzen, 50 yıl sonra yayıncılık dünyasının ne yöne evrileceğini öngöremediğini, ancak gidişattan kaygılı olduğunu sözlerine ekledi. “Böyle bir kalıcılık da ortadan kalkarsa dünya nasıl dönmeye devam eder, emin değilim” diyen Franzen, “Benim sevdiğim teknoloji Freedom’ın karton kapaklı baskısı. Üzerine su döksem bile bozulmuyor. Yani bayağı gelişmiş bir teknoloji. Dahası, bundan 10 yıl sonra bile iyi çalışacak. Kapitalistlerin niye beğenmediği ortada; onlar için zararlı bir iş modeli” dedi.
Jonathan Franzen, “Muhteşem Gatsby, en son 1924’te elden geçirildi. Yeniden düzenlenmesine gerek var mı? Yok. Belki 50 yıl sonra kimse basılı kitapları önemsemeyecektir ama ben önemsiyorum işte. Kitap okuduğumda, belirli bir zaman ve mekânda belirli bir nesneyi ele almış oluyorum. Kitabı raftan aldığımda da aynı şeyleri söylüyor olmasını güven verici buluyorum” dedi.
Sanat zaten dindir
Franzen, sanat ve bilim hakkında da samimi açıklamalarda bulundu. Franzen, “Doğrusunu söylemek gerekirse, yazarken din üzerine değil de, bilim üzerine düşünüyorum. Bence sanat zaten bir dindir; haliyle sanata meydan okuyacak merci din değil, bilimin radikal maddeciliğidir. Bu bakımdan, nasıl olup da bir ruha, ruhanî bir bilince sahip olduğumu kavramaya çalışırken, bilime inanan biri olarak bütün bunların karbon, hidrojen ve oksijen moleküllerinden kaynaklandığını biliyorum. Bilimi ciddiye almak lazım. Sadece bilimkurgu yazarları değil, bütün romancılar bilime kulak vermeli” dedi.
Franzen, 19’uncu yüzyıl romancılarının rekabet piyasasından haberdar olmadıklarından çok şanslı olduklarını, bu sayede Dickens ve Tolstoy gibi yazarların okura iyi zaman geçirten kitaplar yazabildiklerini belirtirken romancıların artık 19’uncu yüzyıl romancıları gibi yazamayacağını da sözlerine ekledi.
(Taraf)
Amerikan edebiyatının yaşayan en büyük romancılarından biri olarak kabul edilen Jonathan Franzen, konuşmacı olarak katıldığı Hay Edebiyat Festivali’nde ekitapların topluma zararlı olduğunu, tüketicilerin her yeni teknolojiye ihtiyaç duyduğunu düşünecek şekilde kandırıldığını açıkladı.
Kapitalistlerin kitapları neden beğenmedi ortada
Franzen, e-kitapların hiçbir zaman basılı kitapların yerini dolduramayacağını öne sürdü. “Kanımca, ciddi okurlar için kalıcılık kitap okuma serüveninin bir parçası olagelmiştir. Hayattaki hemen her şey zaten akıp gidiyor; işte burada hiç değişmeyen bir metin var” diyen Franzen, 50 yıl sonra yayıncılık dünyasının ne yöne evrileceğini öngöremediğini, ancak gidişattan kaygılı olduğunu sözlerine ekledi. “Böyle bir kalıcılık da ortadan kalkarsa dünya nasıl dönmeye devam eder, emin değilim” diyen Franzen, “Benim sevdiğim teknoloji Freedom’ın karton kapaklı baskısı. Üzerine su döksem bile bozulmuyor. Yani bayağı gelişmiş bir teknoloji. Dahası, bundan 10 yıl sonra bile iyi çalışacak. Kapitalistlerin niye beğenmediği ortada; onlar için zararlı bir iş modeli” dedi.
Jonathan Franzen, “Muhteşem Gatsby, en son 1924’te elden geçirildi. Yeniden düzenlenmesine gerek var mı? Yok. Belki 50 yıl sonra kimse basılı kitapları önemsemeyecektir ama ben önemsiyorum işte. Kitap okuduğumda, belirli bir zaman ve mekânda belirli bir nesneyi ele almış oluyorum. Kitabı raftan aldığımda da aynı şeyleri söylüyor olmasını güven verici buluyorum” dedi.
Sanat zaten dindir
Franzen, sanat ve bilim hakkında da samimi açıklamalarda bulundu. Franzen, “Doğrusunu söylemek gerekirse, yazarken din üzerine değil de, bilim üzerine düşünüyorum. Bence sanat zaten bir dindir; haliyle sanata meydan okuyacak merci din değil, bilimin radikal maddeciliğidir. Bu bakımdan, nasıl olup da bir ruha, ruhanî bir bilince sahip olduğumu kavramaya çalışırken, bilime inanan biri olarak bütün bunların karbon, hidrojen ve oksijen moleküllerinden kaynaklandığını biliyorum. Bilimi ciddiye almak lazım. Sadece bilimkurgu yazarları değil, bütün romancılar bilime kulak vermeli” dedi.
Franzen, 19’uncu yüzyıl romancılarının rekabet piyasasından haberdar olmadıklarından çok şanslı olduklarını, bu sayede Dickens ve Tolstoy gibi yazarların okura iyi zaman geçirten kitaplar yazabildiklerini belirtirken romancıların artık 19’uncu yüzyıl romancıları gibi yazamayacağını da sözlerine ekledi.
(Taraf)