Dün Habertürk'te ne yaşandı, Adil Gür'e ne oldu?
Dün Habertürk ekranlarında Veyis Ateş'in sunduğu program bir anda kesildi ve reklama gidildi, stüdyoda bir şeyler olduğu düşünülürken Adil Gür'ün bayıldığı ortaya çıktı. Neler yaşandığını Kemal Öztürk bugünkü köşesinde anlattı.
Dün akşam Habetürk ekranlarında yayınlanan ve Veyis Ateş'in sunduğu program, stüdyoda bir hareketlilik yaşanmasının ardından aniden reklama gitti.
Yayında ne oldu acaba? pic.twitter.com/PvTxiKo10P
— Can Yılmaz (@canyilmaz1) September 30, 2020
Yayına geri dönüldüğünde Veyis Ateş, Adil Gür'ün bayıldığını açıkladı.
ADİL GÜR'E NE OLDU?
Habertürk gazetesi yazarı Kemal Öztürk, bugünkü köşesinde Adil Gür'e ne olduğunu ve o sırada yayında yaşananları anlattı:
Hayatımda ilk defa canlı yayında biri yanımda bayıldı. Doğrusu hepimizi şoke eden bir şeydi. Milyonların izlediği bir programda yayını aniden durdurmak, doğal olarak herkesin dikkatini çekti. Ne olduğunu açıklayana kadar da millet meraktan çatladı. Mete Yarar ve programın moderatörü Veyis Ateş, benim olduğum tarafa doğru yönelince, birçok kişi bana da bir şey olduğunu sanmış. Oysa yanımda oturan Adil Gür fenalaşmıştı. Ancak canlı yayın tekrar başlayınca ve açıklama yapılınca herkes derin bir nefes aldı. Veyis Ateş’in yerinde olmak istemezdim. Yine de programın devamını çok iyi yönetti.
Merak eden çok oldu. Kısaca anlatayım.
Kamuoyu araştırmacısı Adil Gür program arasında yediği bir şeyin alerjisini tetiklediğini söylemişti bize. Aslında ilaç alması için çok ısrar etti herkes. Ancak Adil Bey, kolonya istedi ve bunun yeterli olacağını söyledi. Sonra hep beraber tekrar programa devam ettik. Biz hararetli tartışmaya dalmış, Mete Yarar’ın harita başında anlattığı konulara odaklanmışken, arkamdaki kameraman arkadaşların parmak şıklatmasını, el çırpmasını duydum ve geri döndüm. Bana Adil Gür'ü işaret ettiler. Adil Bey'e baktığımda, yana doğru döndüğünü gördüm. Yerden bir şey almaya çalışıyor sandım. Tekrar kameramana baktığımda, canhıraş bir şekilde hala Adil Bey'i işaret edince daha dikkatli baktım. Kendinden geçmiş olduğunu o an anladım.
Bu kez Veyis Ateş’i uyarmaya, yayını kesmesini söylemeye çalıştık. Onun da sırtı bize dönük, durumu fark etmiyor. Benimle birlikte diğer kameramanlar da aynı şeyi yapıyorlardı. O da (stüdyolarda başına gelmeyen kalmadığı için) 'yine ne oldu' diye yere, etrafına bakıyor. Sonunda yüksek sesle yayını keselim dedim ve Adil Bey'i gösterdim. O zaman Veyis Ateş “Kısa bir ara veriyoruz” diyerek yayını durdurdu. Bu söylediklerim tabi 20-30 saniye içinde oluyor.
Adil Bey'in hemen kravatını çıkardık. Harita başında ayakta durmuş bize bakan Mete Yarar önce şaşkındı ama yayın durunca hemen olaya hakim olup, kımıldatmamızı istedi. Bu arada 112 servisini arayıp ambulans çağırdım. (hayatımda ilk defa 112 servisini arıyorum. Niye o kadar soru sorduklarını anlayamadım). Benimle beraber kanal yönetimi de hemen ambulans ve araç için harekete geçmiş.
Yüzünü yıkadık, kolonya tuttuk Adil Bey kendine geldi. Garibim uykuya daldığını zannediyor. “Yok bir şeyim” diye tutturdu. Ama dinlemedi kimse. Yüzünde kızarıklık ve boynunda kabarıklıklar vardı. Sonunda Ambulans gelince hemen hastaneye götürdüler. Gerekli tüm tahliller ve testler yapıldı. Çok şükür bir şey çıkmadı. Alerji atağından dolayı tansiyonu düşmüş ve kısa süreli baygınlık geçirmiş.
İyi olduğunu öğrendikten sonra, tabii reklam arasında stüdyoda espriler patlayıp durdu aramızda. Veyis Ateş’in programlarında hep bir vukuat olduğunu, en sonunda uzaylıların bir gün programa geleceğine karar verdik hep beraber!
Eh sosyal medyada bir numaralı gündem Adil Gür oldu doğal olarak. Yapılan esprileri ve yorumları Adil Bey okuyup epey gülmüştür.
Allah beterinden saklasın. Geçmiş olsun tekrar.
Ben yavaş yavaş 'Türkiye’nin Nabzı' programından ve ekipten uzaklaşmak için çalışmalara başladım. Ne olur ne olmaz!