MEDYA KÖŞESİ

Dumanlı o medya yöneticilerine çaktı

Hiç haber yapmayan, eleştiri aldığında da "Hele bir iddianame çıksın, haber yapacağım." diye kamuoyunu oyalayıp yanıltan medya yöneticileri şimdi başka bir teraneye sığınıyor.

Dumanlı o medya yöneticilerine çaktı

GAZETECİLER.COM - Zaman Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı, köşesinde bir yandan medyada son günlerde moda olduğunu söylediği bir tavrı eleştirdi. Diğer yandan da Der Spiegel dergisinin Gülen Cemaati için yazdığı ve "en tehlikeli İslami Hareket" başlıklı haberi yerden yere vurdu.

İşte o yazıdan çarpıcı bölümler:

DUMANLI DER SPİEGEL'E DE YANIT VERDİ
Türkiye'de yalan haberden umduğunu bulamayan malum çevreler, yurt dışındaki gazete ve dergilerde kara propagandaya devam ediyor.

Amerika'da bir sürü yalan haber neşrettirdiler. Şimdi Almanya'da aynı şeyleri deniyorlar. Hali hazırda bir çoğu tekzip yemiş, yalanlanmış ve yalan olduğu ortaya çıkmış görüşleri alarak bir haber derlemiş Alman dergisi.

Camiayı bir gizli bir tarikat gibi göstererek, Alman toplumuna korku salıyor. Bu tip haberlerde görülüyor ki bu ülkede ulusalcı ve solcu görüntü vererek Amerika düşmanlığı ve Batı karşıtlığı yapanlar, söz konusu Müslümanlar olunca anında ajanlık ve muhbirlik havasına giriyor.

Mevcut korkuları körüklemek adına bir takım yalanlar uyduruluyor. İçeride Avrupa'ya dair nefret üretip duran ulusalcılığı, "solculuk" kılıfı altında pazarlıyorlar. İlginç. Oysa yalancının mumu her yerde en fazla yatsıya kadar yanabiliyor...

SANKİ FİKİR SUÇUNDAN YARGILANIYORLAR

"Son günlerde medyamızdaki moda ne biliyor musunuz? Darbe suçlaması ile yargılanan kişilerin trajik hallerini bulup haber yapmak, bazı duyguları köküne kadar sömürerek darbe yapmanın ne kadar feci bir şey olduğunu unutturmak. Haberlerin bir kısmını okuyunca bazı kişilerin silah zoruyla meşru hükümeti devirmek ve ülkeyi maceraya sürüklemekten değil de fikir suçundan yargılandıklarını sanıyorsunuz. Gerçek bu mu?

1960'ta darbe, 71'de muhtıra, 80'de darbe, 97'de post modern darbe, 2007'de muhtıra... Kabarık sabıka ortada! Darbe şartlarının oluşması için yapılan kirli savaşlar; darbe esnasındaki kanunsuzluk ve darbe sonrası yapılan zulümden geri değil. Örgütler içine sızmalar, onlara silah ve mühimmat temin etmeler, suikastlar, toplumsal olaylar, mezhep çatışmaları, etnik kavgalar...

ZEYTİNYAĞI GİBİ ÜSTE ÇIKMAYA ÇALIŞANLAR

(...) Bir de zeytinyağı gibi her halükarda üste çıkmaya çalışan vebal defteri bir hayli kabarık kişiler var. Neymiş son dört yılda muhafazakâr medyanın yaptığı haberler yüzünden birileri mağdur edilmiş.

ALLAH'TAN KORK KULLARINDAN UTAN


Allah'tan kork; kullarından utan! Görünen o ki meslek hayatında onlarca linç bulunan bazı kişiler, herkesi kendisi gibi sanıyor. Ümraniye'de, Eskişehir'de, Zir Vadisi'nde, Gölbaşı'nda, Poyrazköy'de silah depoları yoktu da muhafazakâr medya mı uydurdu? (...)

İDDİANAME ÇIKSIN HABER YAPACAĞIM DİYENLER ŞİMDİ...

Hal böyleyken birtakım medya kuruluşları neden hep âmâ ve sağır rolü oynuyor?
Derin yapılara ait belgeler art arda ortaya çıkartılırken hiç haber yapmayan, eleştiri aldığında da "Hele bir iddianame çıksın, haber yapacağım." diye kamuoyunu oyalayıp yanıltan medya yöneticileri şimdi başka bir teraneye sığınıyor.

SOMUT BELGELERİ GÖRMEZDEN Mİ GELELİM

Yalan yanlış konuşmalarına gerek yok. Mahkemeler devam ettiği için bahsi geçen kişilerin suçlu mu suçsuz mu olduğunu tabii ki kestirip atamayız; ama somut iddialar tüyler ürpertecek mahiyette. Üstelik her biri haber değeri taşıyor; o somut belgeleri görmezden gelmek mi hata; yoksa o bilgileri kamuoyuyla paylaşmak mı?
ÇOK OKUNANLAR