MEDYA KÖŞESİ

Dumanlı nasıl Yandaş olunduğunu yazdı!

Dumanlı katılmadığı TGC etkinliğini 'CHP medya kolları'na benzetti ve Gazeteciler Bayramı manzaralarını anlattı.

Dumanlı nasıl Yandaş olunduğunu yazdı!
GAZETECİLER.COM - Ekrem Dumanlı bugünkü yazısında ZAMAN dışında kalan herkesi eleştiriyor. Hükümete muhalefet yapan medyayı, "darbe suçlularıa yardım ve yataklık" etmekle suçlarken, diğerleriniyse "ne kokar ne bulaşır" olarak tanımlıyor...
Bakın nasıl....


 Bunun adı yardım ve yataklık olduğuna göre
Kendisi ak kaşık olsa!..
Hükümete muhalif, askeri darbecilere ise toz kondurmayan bir medyamız var mı?..
Var...
Peki hükümete toz kondurmayan ama darbeci oldukları iddiasıyla tutuklu yargılanan emekli - muvazzaf tüm askerleri yargılama bitmeden "mutlak suçlu" ilân den medya yok mu?..
Var..
En önde geleni de ZAMAN ve genel yayın yönetmeni Ekrem..
Bakın şu yazdıklarına:

"Mesela kendi ordumuz içinde bir grup İstanbul'daki tarihî camileri bombalayacak, o vahim hadisenin akabinde güdümlü protestocular oluşturulacak, o göstericiler askerî tesislere saldıracak, o tesislerdeki kişiler de 'ayaklanma'yı bertaraf(!) edecek"

Yani ne bu?..
Bunu okuyan biri olayları bilmiyorsa; yargılamanın bittiğini, Yargıtay sürecinin de tamamlandığını ve bazı eski paşaların camiilerimizi bombalamak için plân yaptıklarının kanıtlandığını anlamaz mı?..
Peki nerede o mahkeme kararı?..
Yok...
Peki bu ne Ekrem?..
Ne bu?..
Habercilik, genel yayın yönetmenliği, yansızlık, barış, diyalog bu mu?..
Önce kendine bak Ekrem, sonra başkalarını suçla...

Adnan Berk Okan

    
Farz edin ki herhangi bir suçtan bazı kişiler aranıyor. Haklarında yakalama emri çıkarılan kişileri saklama, onları adaletin elinden kaçırma hakkınız olabilir mi? Velev ki o şahıslar sizin çok sevdiğiniz, yakınlık duyduğunuz insanlardan oluşmuş olsun.
Bir mahkeme, bir zanlı hakkında yakalama emri çıkardığında onu ne ailesi, ne arkadaşı, ne çalıştığı kurum koruyabilir, saklayabilir. Yargı bu eylemi, 'yardım ve yataklık etmek' suçlamasıyla masaya yatırır ve sadece aranan kişilerin değil, aynı zamanda onları kollayan kişilerin de peşine düşer...

Bir haftadır yaşanan hadisenin yukarıda resmetmeye çalıştığım manzaradan bir farkı yok. Dilerseniz olayı kısaca özetleyelim: "Balyoz Darbe Planı" diye bilinen teşebbüs üzerine cumhuriyet savcıları bir iddianame hazırladı. Ortaya konan bilgi ve belgeler tüyler ürpertici. Mesela kendi ordumuz içinde bir grup İstanbul'daki tarihî camileri bombalayacak, o vahim hadisenin akabinde güdümlü protestocular oluşturulacak, o göstericiler askerî tesislere saldıracak, o tesislerdeki kişiler de 'ayaklanma'yı bertaraf(!) edecek. Çarpıcı bir diğer misal, Türkiye'yi Yunanistan'la savaşa sokmayı hedefliyor. Kendi jetlerimizin vurulmasından söz ediliyor. Maksat belli: Ülkede kaos oluşturup AK Parti hükümetini devirmek, "İstanbul'un üzerine çökmek", "Yeni bir kuşak yetiştirinceye kadar gitmeyecek" bir askerî yönetim kurmak...

Dumanlı'nın yazısını
Yorumlar