MEDYA KÖŞESİ

'Dönüp bakacağımız yer 30 Ağustostur!'

Ülkemizde son dönemlerde birlik ve beraberliğimizi güçlendirmeye dönük çabalarda da yine dönüp bakacağımız yer 30 Ağustos'tur

'Dönüp bakacağımız yer 30 Ağustostur!'
GAZETECİLER.COM - İzmir'in 118 yıllık gazetesi Yeni Asır'ın genel yayın yönetmeni Şebnem Bursalı bugün köşesinde hem günün anlam ve önemine değindi hem de gerçek zaferlerin asker-sivil el ele kazanılabileceğini hatırlattı.

İşte Bursalı'nın Zafer Bayramı için kaleme aldığı o satırlar:

"Bizi 9 Eylül'le buluşturan zafer Sakarya-Dumlupınar-Kocatepe hattında kazanılmıştı. Türk tarihini büyük zaferlerinden biriydi bu meydan muharebesi. Büyüklüğü öneminden ileri gelir. Bir milletin kader çizgisini belirleyen bir önemdir bu.

Türkler, dağılmış, tarumar olmuş bir orduyu, bir tek kişinin etrafında yeniden örgütlemişler ve dünya savaş tarihinin en stratejik savaşlarından birini gerçekleştirmişlerdi. Türk ordusunun düşmana karşı bir silah üstünlüğü yoktu. Bir lojistik üstünlüğü de yoktu. Ama başka mukayeseli üstünlükleri vardı. Kararlı bir ordudur bu ordu. Düşmanı vatan topraklarından söküp atmaya, emperyalizme unutamayacağı bir ders vermeye kararlıdır. Savaş tarihçilerinin vardığı sonuç odur ki, bu savaşın sonucunu güç dengeleri belirlememiştir; bu savaşın sonucunu; tek bir kişinin kafasından çıkan dahice bir strateji belirlemiştir. İnanç ve kararlılıkla beslenen bir akıl...

Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın aklı. Ama 30 Ağustos'un ve Büyük Taarruz'la başlayan süreci askeri zafer yönüyle olduğu kadar siyasi sonuçlarıyla da ele almak zorunludur. Bu büyük zafer Türk milletinin varlığını, yaşama iradesini bütün dünyaya kabul ettirdiği bir siyasi zemini de kendiliğinden ortaya çıkarmıştır. Bizi Cumhuriyet'e, Lozan'a götüren sürecin siyasi iklimi o gün o savaş meydanında hemen hemen oluşmuştur.

ASKER-SİVİL EL ELE

30 Ağustos sadece bir zafer değildir. Sadece bir milletin siyasi kaderinin yeniden yazıldığı, varlığının yeniden kabullenildiği bir muazzam olay değildir; aynı zamanda bir ruhtur 30 Ağustos. Her başımız sıkıştığında muhtaç olduğumuz bir ruh. Bu ülke üzerine oynanan oyunlara karşı güç ve iman tazeleyeceğimiz bir ruh.

30 Ağustos'u hep hatırlayacağız ve hatırlatacağız. Mezar taşlarını göstereceğiz. Diyarbakırlı mehmetçik ile Tireli mehmetçiğin vatan için düştükleri yeri göstereceğiz. Bu ülke üzerinde birileri oyun mu oynamak istiyor? Komutana söz verdiği halde yarım saat içerisinde Çiğiltepe'yi alamadığı için intihar eden Albay Reşat Bey'i hatırlayacağız ve hatırlatacağız. Biz güç almak için hatırlayacağız, düşmanlarımız aklını başına alsın diye hatırlatacağız.

Bu nedenle ülkemizde son dönemlerde birlik ve beraberliğimizi güçlendirmeye dönük çabalarda da yine dönüp bakacağımız yer 30 Ağustos'tur; o ruhtur. Asker-sivil tıpkı bugünkü gibi el ele verdi ve çağları aşan bir zafer; kurtuluşumuz oldu. Cumhurbaşkanı ve Başbakan'ın peşpeşe yaptığı "birlik ve beraberlik" çağrılarını bu açıdan önemsemek zorunludur. 30 Ağustos baştan sona askeri bir zaferdir mutlaka ama sivil desteği olmaksızın bir zaferin kazanılmayacağı, kazanılmadığı da açıktır.

ÇOK OKUNANLAR