MEDYA KÖŞESİ

Doğan, Milliyet hamlesiyle neyi amaçladı?

Serdar Akinan da gündeme dahil olmuş ve Milliyet hamlesinin kodlarını çözmeye çalışmış. Akinan, Fehmi Koru gibi düşünüyor.

Doğan, Milliyet hamlesiyle neyi amaçladı?

GAZETECİLER.COM - Milliyet ve Vatan gazetelerinde yaşanan köklü değişim medyanın temel gündemi oldu durumunda. Konu iki gazete değil tabi ki hükümet ve Doğan Grubu arasındaki çelişkinin bu operasyonda nasıl bir rol oynadığı tartışılıyor.

Akşam yazarı Serdar Akinan da gündeme dahil olmuş ve Milliyet hamlesinin kodlarını çözmeye çalışmış. Kimisi Doğan Grubu'nun bu hamle ile bir uzlaşı arayışına girdiğini iddia ederken Serdar Akinan ise tam tersini düşünüyor. Fehmi Koru'nun da bugün benzer bir yaısı olduğunu hatırlatalım hemen. Demek ki Akinan'ı biraz daha dikkatli o gerek...

" (...)

Doğan eline tutuşturulduğu iddia edilen 'tasfiye edilecek gazeteciler listesi'ni devreye mi alıyor?
Diyet mi ödüyor? Elbette hayır... Ben yapılan tasarruflardan bunu okumuyorum.

Tıpkı Çölaşan olayında okumadığım gibi.
Bu korkudan ötürü bir teslimiyet değil. Tersidir.
İki sebepten ötürü...
İlki Tayfun Devecioğlu hiç de 'yumuşak üsluplu, uzlaşmacı' bir profil çizmedi Vatan'da...Vatan agresif ve muhalif bir gazete oldu.
Yani Devecioğlu'nun Milliyet'in başına gelmesi 'AKP'ye zeytin dalı' değildir.
Mehmet Tezkan'ın Vatan gazetesindeki yazılarına retrospektif bir bakış fırlatalım.
Tezkan, Cumhuriyet'ten bu yana, mesleki siciline çizik attırmamış bir isimdir. Yani, ileride, 'AKP'li yıllar olarak' anılacak bu süreçte Tezkan adının 'dimdik durabilenler' listesinde yer alacağına şahitlik ederim.
Taşlar oynuyor bu kesindir. Medyada büyük taşların oynaması demek hareketin devamının geleceğinin işaretidir.
Endişem şu: Doğan Grubu, şayet bir uzlaşma olmazsa, parçalanabilir. Küçülebilir...
Burada temel kaygım; daima altını çizdiğim nokta; 'medya sermayesinin yapısı'dır.
İktidar, seçim sathına girerken, bence 'vuruşarak çekilme' kararı almış bir medya grubuna karşı, muhtemelen, daha da sertleşecektir.
Bunda başarılı da olacaktır. Gücün kontrolü onda...
Endişem şu: Yandaş bir başka anlayıştaki sermayeye peşkeş çekilecek buraları...

Oysa, ideali, AKP iktidarının yasal bir düzenleme yaparak, medya sermayesine açık iş kısıtları getirmesi ve Ankara ile olan her türlü ticari bağlarını kalıcı bir şekilde kesip atarak, Türkiye'nin bu en temel yapısal sorununa kesin bir çözüme kavuşturmasıydı...
Bu ilk olarak biz gazetecileri rahatlatırdı. Sonra da şeffaf ve bağımsız bir medya sermayesi yapısı altında yeşerecek ifade özgürlüğünün gerçek demokrasiye nasıl bir katkı sunacağı görülürdü.
Şimdi başka bir raya oturuyoruz.
Medya üzerinden çok çetin bir kavgaya şahit olacağız.
Bu taşların oynaması hayra alamet değil... Bunu bilin ve görün."

ÇOK OKUNANLAR
Yorumlar 1 yorum