Didem Arslan Yılmaz günün televizyoncusu...
Dün gece Türkiye'nin Nabzı'na “her boka maydanoz, kavgacı, kibir kumkuması, her şeyi bildiğini zanneden” meslektaşlarımızı davet etmedi...
“Yahu dört saat aynı kişilerle; otu da boku da dış politikayı da ekonomiyi de her bir şeyi konuşmak olmaz… Olamaz…” derken az daha çatlayacaktık…
Çünkü…
Hep aynı kişiler (Nitekim dün gece Ahmet Hakan yine aynı kişilerle yine havanda su dövdü… Yine konuklarından biri alışıldık bir şekilde diğer bir konuğa etmedik hakareti bırakmadı…), dönüyor dolanıyor hep aynı şeyleri söylüyorlar…
Kadına/Adama “tıp” konusunu açsan “Sayın Cumhurbaşkanı haklıdır” diye başlıyor…
Çünkü…
Kendi fikri yok…
Zikri ise Sayın Cumhurbaşkanı’nı ne derse desin o söylediklerini savunmak…
Aynı tıp sorusuna müzmin “Erdoğan Düşmanı” ise; Sayın Cumhurbaşkanı’nı itibarsızlaştırmaya çabalayan havalara giriveriyor hemen…
Tıp sorusunun cevabı o edepsiz için Sayın Erdoğan’a hakaret etmek çünkü…
Dün gece Habertürk’te Didem Arslan Yılmaz, “Türkiye’nin Nabzı”nı ikiye bölmüştü…
İki farklı konu ve gerçek uzmanları tartıştırdı…
Bu defa “her boka maydanoz, kavgacı, kibir kumkuması, her şeyi bildiğini zanneden” meslektaşlarımızı davet etmemişti…
Ve…
Çok da iyi oldu…
Biz de kendisini “Günün Televizyoncusu” seçtik…
