'Devletin PKK'ye ne verdiğini açıklıyorum!'
Muhsin Kızılkaya, Öcalan'ın 21 Mart'taki açıklamasından sonra silahlı Kürt isyanının bittiğini söyledi.
Radikal Ankara Haber Müdürü Ömer Şahin'in TRT Türk'te yayınlanan "Görüş Farkı" programına katılan "Akil İnsan"lardan ilginç açıklamalar geldi.
"EVDE KÜRDÜM SOKAKTA TÜRK"
Akdeniz Bölgesi heyetinde yer alan Muhsin Kızılkaya, "Evde Kürdüm, sokakta Türk" dedi. Kendilerini protesto eden İşçi Partililerle de dalga geçen Kızılkaya, "6 tane İşçi Partili geldi. İçlerinde işçi yoktu. 13-17 yaşlarında öğrencilerdi. Hakikaten onlara çok üzüldüm. Dedim 'gidip saçlarını okşayalım'. Çok zavallı bir durum... Bazı sloganlar üretmişler ama onun ne anlama geldiğini de bilmiyorlar. Amerikan emperyalizmi falan gibi şeyler söylüyorlar. Sonra gitti bu çocuklar. Böyle insanın şeker veresi geliyor" dedi.
"ARTIK KİMSE KÜRTLERİN ELİNE SİLAH VEREMEZ"
Muhsin Kızılkaya, Abdullah Öcalan'ın 21 Mart'taki açıklamasından sonra silahlı Kürt isyanının bittiğini söyledi. "Çözüm Süreci" konusunda "sıfır kaygı" taşıdığını vurgulayan Kızılkaya, 'bundan sonra kimsenin Kürtlerin eline silah veremeyeceği'ni savundu.
"KÜRTLERE NE VERİLDİĞİNİ AÇIKLIYORUM..."
Kızılkaya, Akdeniz Bölgesi'nde karşılaştıkları "bölünme" kaygılarına verdiği cevabı ise şöyle anlattı:
"İki tane soru var: 'Bölünür müyüz' ve 'Acaba Kürtlere ne verildi de silah bırakılıyor'? Ülkenin doğusunda 'Ne verdiler de silah bırakıyoruz'; batısında ise 'Ne verdiler de barışıyoruz' soruları var. Bunlar birbirini tamamlayan iki sorudur. Ben dedim ki Türkiye Cumhuriyeti Kürtlere sizin tahmin edemeyeceğiniz kadar büyük bir şey verdi. Şimdi size açıklayacağım ve siz şok olacaksınız. Türkiye Cumhuriyeti Kürtlere kendi kimliklerini iade ediyor. Bu verebileceği kocaman bir toprak parçasından daha değerli bir şeydir. Akdeniz sahil koyunun yarısı Kürtlerin elindedir. Hiçbir enayi Kürt yoktur ki buraları size bırakıp Hakkari ya da Şırnak'a elini kolunu sallaya sallaya gidecek. Onun için siz kaygılanmayın böyle bir şey yok yani..."
ŞEHİT POLİS ANNESİNDEN AKİL İNSANLAR'A SİTEM
Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde çalışma yapan Akil Heyeti'nde yer alan Mehmet Emin Ekmen ise kendilerini duygulandıran anekdotları paylaştı. Çözüm Süreci'ne bölgede yüzde yüze yakın destek olduğunu söyleyen Ekmen, bölünme kaygılarının "paranoya" olduğunu söyleyerek şunları anlattı:
"Mardin'de bir evladını dağda kaybetmiş anne dedi ki, 'Çocuğumun mezarı yanında bir mezar kazdırdım, her gün gidip onunla konuşuyorum. Ben evladımı kaybettim, bir başkasının daha kaybetmesini istemiyorum'... Bingöl'de oğlunu mayına kurban vermiş, şehit polis annesi, '2 yıl önce işletseydiniz bu süreci, oğlum ölmeyecekti' dedi. Diyarbakır'da yanımıza gelen bir genç ise, 'Lokantada garsonum. Benim kardeşim dağda. 3 yıldır annem uyumuyordu, bir aydır rahat uyumaya başladı' dedi."
"EVDE KÜRDÜM SOKAKTA TÜRK"
Akdeniz Bölgesi heyetinde yer alan Muhsin Kızılkaya, "Evde Kürdüm, sokakta Türk" dedi. Kendilerini protesto eden İşçi Partililerle de dalga geçen Kızılkaya, "6 tane İşçi Partili geldi. İçlerinde işçi yoktu. 13-17 yaşlarında öğrencilerdi. Hakikaten onlara çok üzüldüm. Dedim 'gidip saçlarını okşayalım'. Çok zavallı bir durum... Bazı sloganlar üretmişler ama onun ne anlama geldiğini de bilmiyorlar. Amerikan emperyalizmi falan gibi şeyler söylüyorlar. Sonra gitti bu çocuklar. Böyle insanın şeker veresi geliyor" dedi.
"ARTIK KİMSE KÜRTLERİN ELİNE SİLAH VEREMEZ"
Muhsin Kızılkaya, Abdullah Öcalan'ın 21 Mart'taki açıklamasından sonra silahlı Kürt isyanının bittiğini söyledi. "Çözüm Süreci" konusunda "sıfır kaygı" taşıdığını vurgulayan Kızılkaya, 'bundan sonra kimsenin Kürtlerin eline silah veremeyeceği'ni savundu.
"KÜRTLERE NE VERİLDİĞİNİ AÇIKLIYORUM..."
Kızılkaya, Akdeniz Bölgesi'nde karşılaştıkları "bölünme" kaygılarına verdiği cevabı ise şöyle anlattı:
"İki tane soru var: 'Bölünür müyüz' ve 'Acaba Kürtlere ne verildi de silah bırakılıyor'? Ülkenin doğusunda 'Ne verdiler de silah bırakıyoruz'; batısında ise 'Ne verdiler de barışıyoruz' soruları var. Bunlar birbirini tamamlayan iki sorudur. Ben dedim ki Türkiye Cumhuriyeti Kürtlere sizin tahmin edemeyeceğiniz kadar büyük bir şey verdi. Şimdi size açıklayacağım ve siz şok olacaksınız. Türkiye Cumhuriyeti Kürtlere kendi kimliklerini iade ediyor. Bu verebileceği kocaman bir toprak parçasından daha değerli bir şeydir. Akdeniz sahil koyunun yarısı Kürtlerin elindedir. Hiçbir enayi Kürt yoktur ki buraları size bırakıp Hakkari ya da Şırnak'a elini kolunu sallaya sallaya gidecek. Onun için siz kaygılanmayın böyle bir şey yok yani..."
ŞEHİT POLİS ANNESİNDEN AKİL İNSANLAR'A SİTEM
Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde çalışma yapan Akil Heyeti'nde yer alan Mehmet Emin Ekmen ise kendilerini duygulandıran anekdotları paylaştı. Çözüm Süreci'ne bölgede yüzde yüze yakın destek olduğunu söyleyen Ekmen, bölünme kaygılarının "paranoya" olduğunu söyleyerek şunları anlattı:
"Mardin'de bir evladını dağda kaybetmiş anne dedi ki, 'Çocuğumun mezarı yanında bir mezar kazdırdım, her gün gidip onunla konuşuyorum. Ben evladımı kaybettim, bir başkasının daha kaybetmesini istemiyorum'... Bingöl'de oğlunu mayına kurban vermiş, şehit polis annesi, '2 yıl önce işletseydiniz bu süreci, oğlum ölmeyecekti' dedi. Diyarbakır'da yanımıza gelen bir genç ise, 'Lokantada garsonum. Benim kardeşim dağda. 3 yıldır annem uyumuyordu, bir aydır rahat uyumaya başladı' dedi."
