Deniz Seki dönek mi?..
Ama sen bunu anlayamazsın Reha… Anlayabilseydin; sana ikiz yavru vermiş bir kadını bırakıp tek başına(!) Bodrum’da keyif çatamazdın…
ADNAN BERK OKAN - Dünyada, bir insanın kırgın ayrıldığı sevgilisine dönmesini “Döneklik” olarak tanımlayan tek kişi Reha Muhtar olsa gerek…
Ancak hayatı boyunca “AŞK” yaşamamış olanlar böyle bir hataya düşebilir?..
Ancak, hayatı boyunca sevmeyenler, sevemeyenler ve sevilmeyenler böyle bir patavatsızlık yapabilir?..
Ne demek “Dönek” Reha?..
“AŞK” “döner kebap” mı?..
Ya da sen ve birileri gibi her an fikir değiştirmek mi aşk?..
Ey Reha Muhtar!..
Aşk öyle bir duygudur ki bazen; Deniz Seki’de olduğu gibi taraflardan birine pahalıya mal olabilir…
Mecnun’a da…
Ferhat’a da…
Kamber’e de çok pahalıya mal olmuştu aşk ama…
Şunu unutma Reha:
Sevgisizliğin bedeli çok daha ağır olur…
Sadece korkaklar, aşktan korkarlar…
Sevgiden korkarlar…
Çünkü “Bağlanmaktır” onlara göre aşk…
Ama sen bunu anlayamazsın Reha…
Anlayabilseydin; sana ikiz yavru vermiş bir kadını bırakıp tek başına(!) Bodrum’da keyif çatamazdın…
Aşk, işte o Bodrum keyfinden vazgeçebilmektir Reha…
Hayat değil, insan bu İclal!..
İclal Aydın; sürekli gülen gözleri, hiç öfkelenmeyecekmiş gibi duran güzel yüzü ve mükemmel kalemiyle mesleğinde çok başarılı ama…
Kibirli…
Kibirli olduğu için de “merhamet, vefa” gibi duygular bekliyor aşktan ve dostluktan…
Oysa beklemesi gereken şey “AKIL”…
Akılsızlığı, vefasızlık ve merhametsizlik sanıyor İclal Aydın…
Bugün ne demek istediğini en iyi anlayan benim…
Çünkü onun yaşlarındayken ben de yaşadım aynı şeyleri…
Şimdi ise merhametsizlik ve vefasızlık yapanlar için “APTAL” sıfatını kullanıyorum…
Sevgili İclâl;
Kendine güven…
Sana ihtiyacı oldukları için davet edenler bir gün ihtiyaçları kalmayınca elbette senden vazgeçeceklerdi…
Ama hiç merak etme…
Sonunda hep aptallar kaybeder…
Çok geç kaldın hocam…
Hıncal Uluç şöyle yazıyor; Defne – Eren Talu çiftine hitaben:
Günümüzde boşanma davaları iyi para etmeye başladı. Böyle olunca avukatlara da büyük hisseler düşüyor..
O zaman ortalığı kızıştırmak gerek..
Eee.. Bizim magazin medyasının aradığı bir göz.. Bu laflar ediyor dört göz.. Hadi ordan da yangına körük..
Eren.. Defne..
Bu oyuna gelmeyin. Bu tezgâha düşmeyin.. Siz kurtarırsınız. Acısını o çocuklar hayat boyu taşır.
O pırlantalar sizin..
Yarın çok üzülürsünüz!..
Tekerlek kırıldı hocam…
Parfüm şişesine amonyak çoktan sıkıldı…
Çok geç kalmışsın hocam…
Vakit bu vakit değil…
Sınır mı?..
Serdar Turgut, “Ahlak sınırları ile oynayan yazıları yazmamı engellemek isteyenler” diye bir cümle kurmak istemiş bugün…
Yahu Serdar?..
Oynayacağın ahlâk sınırı mı kaldı ki?..
Yine Serdar; (hayli) Homer Simpson’un (hayali) karısını becermek istediğini de yazdığını hatırlatarak kafa buluyor…
Ah Serdar ah…
Dua et efendi çok bu memlekette…
Anladın sen onu…