'Demirören Sazak'la akıllı bir tercih yaptı'
Medya Mahallesi ilk haftasını gergin bir program ile bitirdi. Gerilimin daha da tırmanmasını engelleyen ise Mehmet Ali Birand oldu...
Birand Demirören'in Derya Sazak'ı tercih etmesini akıllı bir tercih olarak yorumladı ve "Derya yıllarını Milliyet'e vermiş bir gazeteci, çok iyi seçim yaptılar. Gazeteyi bilen, birikim sahibi bir isim. Bir de daha önceki deneyimi sırasında başında 'vıdıvıdı' edenler şimdi yok." dedi.
DÜNKÜ SÖZLER BUGÜN ORTAMI GERDİ
Dün Ayşenur Arslan'ın Akif Beki'ye söylediği sözler ise ortamın bir anda gerilmesine neden oldu. Birand'ın müdahalesi ile yatışan sinirler Medya Mahallesi programının kırmızı çizgisinin otosansür olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
Programda Ayşenur Arslan, Tayfun Devecioğlu'nun görevden ayrılıp yerine Derya Sazak'ın gelmesini medyanın yeniden dizayn edilmesi operasyonunun bir parçası olduğunu iddia ederken, Akif Beki ve Mehmet Ali Birand bu yoruma itiraz etti.
İŞTE TARTIŞMAYA GİDEN KONUŞMALARDAN SATIRBAŞLARI:
Ayşenur Arslan: Sürpriz olmayan ama sürpriz etkisi yaratan bir gelişme oldu. En azından bugünlerde beklemiyordum
Mehmet Ali Birand: Bence akıllı bir seçim yaptı Erdoğan Demirören. Ben Tayfun Devecioğlu'nun ayrılmasını beklemiyordum. Gazeteler el değiştirdiği zaman patronlar böyle uygulamalar yapabilir. Derya yıllarını Milliyet'e vermiş bir gazeteci, çok iyi seçim yaptılar. Gazeteyi bilen, birikim sahibi bir isim. Bir de daha önceki deneyimi sırasında başında 'vıdıvıdı' edenler şimdi yok. Milliyet'te eskiden genel yayın yönetmenler lobisi vardı. Aydın Bey insanını göndermez gazete bünyesinde tutar. Gazete içinde eski genel yayın yönetmenleri doludur. Onlar da yeni geleni eleştirir. Derya çok iyi bir başlangıç yapacak. Derya küfür etmez, eleştirir ama sert değildir. İktidarla derdi olmaz, yalakası da olmaz. Benim Erdoğan Demirören'e bir tavsiyem var, anam Aziz Yıldırım'lık yapmasın. Soyunma odasına inmesin. Gazetenin sahibi odur, yönetsin. Ama genel yayın yönetmenliğine soyunmasın.
Ayşenur Arslan: Ankara'dan telefon gelirse Demirören'e?
Mehmet Ali Birand: Demirören o zaman Derya'yı çağırır, anlatır derdini, Derya da gereğini yapar.
MİLLİYET'TEN AK PARTİ İLANI GERİ ÇEKİLMİŞ
Ayşenur Arslan: Benim bir konu dikkatimi çekti. AB ilerleme raporu Milliyet'te enteresan bir şekilde yer buldu. Tayfun detay sever, detaydan bulup çıkarır, haberi zenginleştirir. Tayfun olsa bu haber böyle çıkmazdı, eleştirilere yer verilmeden. Bir de Tayfun dün Ergenekon'da ifade verdi. Erdoğan'ın gizli dinleme kayıtları var mı, size geldi mi diye sorulmuş. Tayfun dedi ki, 'Geldi, ben dinledim, ama özel hayattı, prensip gereği ben bundan söz etmedim ve haber yapmadım'. Ama daha sonra başka yerlerde çıkınca bu haber, "Başbakan'ın kaseti mi var" diye haber yapmış.
Erdoğan'ın iptal edilen New York gezisine Milliyet davet edilmemiş. AKP kongresi için Milliyet'e verilen ilan geri çekilmiş. Ankara'nın rahatsızlığı biliniyordu. Tayfun'dan ve haberciliğinden rahatsızlık vardı. Ama Derya'nın olması gazetedekilerin de içini rahatlatmıştır.
Akif Beki: Yakın zamanda benim Demirören Grubu'na yolum düştü. Kısa bir deneyim yaşadım, göreceğimi gördüm. O sebeple buradayız ve bu programı yapıyoruz, yoksa başka bir grupta olacaktım. Etik olarak o grupla ilgili bir yorum yapmayı uygun bilmiyorum. Tabi söyleyeceklerim var ama susmayı tercih ediyorum. Tayfun Devecioğlu benim ahbapça oturup kalktığım, gazeteciliğini de beğendiğim bir isimdir. Derya Sazak da aynı şekilde kariyeri ortada, saygın bir gazeteci. Tayfun Devecioğlu adına üzülürüm, Derya Sazak adına sevinirim.
MİLLİYET'İN SATIŞI MEDYANIN DİZAYN EDİLME SÜRECİNİN PARÇASIAyşenur Arslan: Ankara'nın medyayı yeniden dizayn etme sürecinin parçalarından biri Milliyet'in satışıydı.
Aki Beki: Milliyet'in satışında Ankara'nın bir etkisi yok, Aydın Doğan'ın tercihi. Radikal de o ilanı almadı ve o geziye çağrılmadı. Orada da yönetim değişikliği olması lazım
Mehmet Ali Birand: Yeni bir gazetecilik dönemine girdik. Eskiden muhalifsen iktidarı yerden yere vuracaksın, böyleydi. Muhalefet gazete sattırır, böyle öğrendik. Özellikle koalisyonlar döneminde bunu kolay yaptık. Bir süre sonra işi abarttık, hafif hakarete döktük. Güçlü bir adam geldi, 'Ben bunu yemem' dedi. Bunu değiştirmek zaman aldı. Şimdi rayına oturuyor. Suriye konusunda eleştiri yaptığım zaman bana tepki gelmiyor. Çok eleştiri yapan insan var. Eskisi kadar sert olmuyor, evet Ankara'nın bir ağırlığı var bunda. Ankara bu işlerin dışındadır demek mümkün değil. Başbakanın Milliyet'in satışına müdahil olması söz konusu değil.
Ayşenur Arslan: Zaten müdahil olmasına gerek yok. Bir yol döşeniyor, küçük küçük taşlar döşeniyor. Sabah grubu, Star grubu, diğer gruplarda olanlar. Ankara'nın baskısı yok mu?
Mehmet Ali Birand: Ankara hiç karışmıyor denemez.
'BİZ BU PROGRAMI NEDEN BİRLİKTE YAPIYORUZ AYŞENUR'
Akif Beki: Güvenim tam, arada Birand var. Tampon olur bu. Dün bir şey söylemişsin, ben tam algılayamadım. Bana soruyorlar şimdi, bizim neden burada olduğumuzu herkes biliyor demişsin. Otosansürü konuşuyorduk. Bana soruyorlar biz bilmiyoruz, madem Ayşenur Arslan biliyor...
Ayşenur Arslan: Bilmiyorlar mı?
Akif Beki: Belki de senden duymak istiyorlar. Ayşenur Arslan bunu söylese de öğrensek. Niye burdayız biz, bana bir teklif yapıldı ben geldim.
Ayşenur Arslan: Yıllarca tek başına yapmış bir insan birden iki kişi oluyor. Bunu anlamıyorsa insanlar, o zaman anlayacak yerlerinde problem var.
Akif Beki: Tek başına yapacağım diyebilirdin?
Ayşenur Arslan: Hayır diyemezdim.
AYŞENUR İKTİDARIN CANINA OKUDU VE DEDİLER Kİ
Mehmet Ali Birand: (Akif Beki'ye) Sen diyorsun ki, Ayşenur iktidarın canına okudu yanına Akif'i koyalım mı dediler? Seni dengelemek için mi getirdiler buraya?
Ayşenur Arslan: Eee Birand niye güldün? Sansür yok otosansür yok. Var! Herkes biliyor. Birand her dönem bir önceki dönem yanlış yaptığını söyleyip, yanlış yapmaya devam ediyorsun!
Akif Beki: Başkalarıyla yapabilirdim. Ama Medya Mahallesi senin yanında yapmayı tercih ettim.
Mehmet Ali Birand: Bence bunları bırakalım, işinizi iyi yapıyorsunuz onu yapın. Suriye yanıyor siz neden bahsediyorsunuz.