MEDYA KÖŞESİ

Demek YARADAN varmış!..

Programlarını “Yaradan’a gönülden iman edenlerle kavga etmek” üstüne kuran Hanımefendi’nin Yaradan’a sarılması çok ilginç geldi...

Demek YARADAN varmış!..
GAZETECİLER.COM
Ruhat Mengi, mistik başlayan yazısının bir yerinde şöyle diyor:
“….. Düşünecek beyin yapısına sahip olmayan, sadece içgüdüleriyle hareket eden diğer canlılar bile bunların yanında daha sevecen, daha saygın kalabiliyorlar.”
“HAYVANLAR!” diyor…
Kimlere mi?..
Bizce "HAK EDENLERE" ama...
Bize; programlarını “Yaradan’a gönülden iman edenlerle kavga etmek” üstüne kuran Hanımefendi’nin Yaradan’a sarılması çok ilginç geldi...
 
“Yaradılanı Yaradan’dan ötürü” sevmek!
 
Ne kadar güzel bir sözdür bu; Allah’ın yarattığı her şeyi O’na sevgiden, saygıdan, “en güzeli, en doğruyu yaratacağına” olan inançtan dolayı sevmek... Ne mutlu bunu başarabilen iyi insanlara...
Ama tabii konu ‘insan’ olunca Allah’ın yarattığı gibi kalmayabiliyor; bazen çevre, bazen çıkarlar, bazen karakterin zaman içinde “olumsuz bir dönüşüm”e uğraması o insanı sevilmeyecek hale getirebiliyor. Düşünecek beyin yapısına sahip olmayan, sadece içgüdüleriyle hareket eden diğer canlılar bile bunların yanında daha sevecen, daha saygın kalabiliyorlar.
Meselâ küçücük bir bilgisayar meraklısı çocuğu öldürebilecek kadar cani bir ruha sahip olan, hangi nedenle olursa olsun bu hale gelmiş bir yaratığı “Yaradan’dan ötürü” sevmeye devam etmek mümkün değildir.
Kendinden güçsüz kadınlara ve hatta çocuklara (bebekleri bile duyduk) saldıran, taciz, tecavüz eden alçakları sevemezsiniz.
İnsanların toplu şekilde bulunduğu mekânlara, otobüslere patlayıcı madde atan canavarları sevemezsiniz.
Ehliyetsiz olduğu halde veya içkili ya da uykusuz halde direksiyona geçebilecek ve masum insanların ölümüne sebep olacak kadar acımasız ve beyinsiz yaratıkları sevemezsiniz.
Kendi cebini ve çıkarını düşünerek yanlış işler yapan veya “yapanları destekleyen” ya da plânlarını gerçekleştirmek uğruna yakıp yıkan, katliamlar yapan, en ufak bir etik değeri bile olmayan kötü ruhlu yaratıkları sevemezsiniz.
Hepsine “insan” deniyor (ben diyemiyorum) ama insanlıkla ilgileri kalmamıştır bunların. Bir yandan lanetler, bir yandan da hiç değilse bir daha olmasını engellemeye çalışırsınız. Bu tür eylemlerin cezalandırılması aynı eylemin tekrarlanmaması açısından son derece önemlidir.
İşte “Yaradılanı Yaradan’dan ötürü” sevenlerin bunu yapması; önce kendisinin yanlış yollara girmekten kaçınması, sonra da “masum yaradılanları korumak üzere” kötülerden hesap sorması ve o hesaplar sonunda doğruyu görmesini sağlaması gerekir.
Bu ülkede yukarda saydığımız suçların, kötülüklerin hesabı en ağır cezalarla sorulmuyor. Katilinden tecavüzcüsüne, ehliyetsiz katillerden, en büyük sahtekarlıkları, yolsuzlukları yapanlara kadar tüm suçlular serbest... Veya serbest bırakılmaktan farksız hafif cezalarla kurtuluyorlar.
ÇOK OKUNANLAR
Yorumlar 2 yorum