MEDYA KÖŞESİ

Dağdaki çobanların oyu 2 sayılsın

“İyi de birader, biz hayvanları nerede otlatacağız” diyen “çoban” Muharrem Yumbul,

Dağdaki çobanların oyu 2 sayılsın
GAZETECİLER.COM - Yılmaz Özdil'in en büyük avantajının "Arşiv" merakı ve "zenginliği" olduğunu söyler dururuz...
Bugün de tutmuş taaaa 1991 yılına gitmiş sonra günümüze dönüp yetkililere çakmış...
Bakın nasıl...


Evet mi? Hayır mı?

Yav bırakın Allah aşkına evet mi diyecekmişiz, hayır mı diyecekmişiz filan... Anayasa gibi hassas mevzularda referandum yapmak için “ahtapot beyni” değil, “vatandaş şuuru” lazım!
Bakın...
Ordu’nun tabiat harikası Perşembe Yaylası, taa 1991’de turizm merkezi ilan edilmişti. Tesis falan yapılmadı, bari hayvanlar otlasın diye mera yapıldı. Gel zaman git zaman, önceki sene TOKİ musallat oldu, “ver merayı bana, villalar yapayım sana” dedi. Tarım İl Müdürlüğü Mera Komisyonu şak diye toplandı, birinci sınıf merayı, mera kapsamından çıkardı iyi mi... Üstelik “toprak bedava, 20 senelik ot parasını öde, al” dedi. TOKİ, üç kuruş ot parasına, 450 bin metrekarelik meraya oturdu, caanım yeşillikte pata küte inşaata başladı. Başladı ama... “İyi de birader, biz hayvanları nerede otlatacağız” diyen “çoban” Muharrem Yumbul, zart diye gitti, avukat bile tutmadan, bi başına, Bölge İdare Mahkemesi’ne başvurdu. Mahkeme inceledi, “yok öyle yağma, çoban haklı” dedi, şırrak diye durdurdu TOKİ inşaatını.

Çoban “hayır” dedi yani.

(...)

Dolayısıyla, “dağdaki çobanla benim oyum eşit mi olacak şekerim” tartışmasına yeniden başlamakta fayda var... Eşit olmamalı... Çobanın oyu,
en az iki sayılmalı!

Yılmaz Özdil

'in yazısının tamamını
Yorumlar