MEDYA KÖŞESİ

Cüneyt Ülsever, Mehmet Baransu'ya saydırdı

DEDEM "Ar daman çatlamış adamdan kaç" derdi. Ama, ben senden kaçmayacağım.

Cüneyt Ülsever, Mehmet Baransu'ya saydırdı
GAZETECİLER.COM

Hani bazı öyle lâflar vardır ki halk arasında "kavgada bile söylenmez" denir...
Aynen öyle...
Zira karakola şikâyete gitse lâfın muhatabı suç  olmadığı için baştan savılır...
Büyüklere anlatsa derdini yüzüne bakan olmaz...
Yani...
O lâfın üstüne lâf söylenmez...
Birisine "senin ar damarın çatlamış" demek işte o tür lâflardan biridir...
Yani ar damarı çatlamış kişiyle tartışamazsınız, konuşamazsınız, uzlaşamazsınız...
Çünkü utanma duygusunu yitirmiş kişidir ar damarı çatlamış kişi...
Her yol mübahtır onun için...
Cüneyt Ülsever işte öyle patladı Mehmet Baransu'ya: "senin ar damarın çatlamış..."
Bakın nasıl boşaltıyor öfkesini...

MEHMET BARANSU SENİN AR DAMARIN ÇATLAMIŞ!

DEDEM "Ar daman çatlamış adamdan kaç" derdi. Ama, ben senden kaçmayacağım. Eline tutuşturulan yarım yamalak bilgileri önüne ardına bakmadan servis etmen ile mücadele edeceğim.
(...)
Mehmet Baransu...
Kullanılmakta sınır tanımıyorsun! Senin özel bilgiler diye yazdığın ve çalındığını iddia ettiğin bilgiler ben Hacı romanını yayınlamadan önce kamuoyuna çoktan mal olmuştu: "AK Grup firmasının adı, sahibinin isminin baş harflerinden oluşuyor: Aydan Kodaloğlu... (...) Okur google'a söz konusu hanımefendinin adını girip, bir sürü bilgiye sahip olabilir.
Mehmet, senin hiç mi ahlaki değerlerin yok?

ÖZEL HAYATA GİRMEKTEN UTANMIYORSUN!

Cüneyt Ülsever, Mehmet Baransu'ya ağır sözlerle karşılık verdiği yazısının son bölümünde maddeler halinde cevap ve suçlamaya gitmiş. Yazının finalini ise "Mehmet, eline tutuşturulan iddialan ispat edemedin. Sen bir müfterisin! Bu yazı ar daman çatlamış kişiye son yazımdır" diyerek yapıyor.

Ülsever, Baransu için 7 madde sıralamış. Köşesinde bu maddeler 8 olarak gözüküyor. "6". maddeyi ya çıkarttı ya da sıralamayı yanmış yaptı. Neyse biz lafı uzatmayıp o maddeleri aktaralım sizlere.
O maddeler şöyle:

1) Verdiğin bilgilerin bana ulaştırıldığını masal tadında iddia etmen ispat değildir. Komiser E.'nin bu belgeleri bana verdiğini, ilgilenmediğin bir alan olan hukuk mantığı ile ispat etmekle hâlâ yükümlüsün.

2) "Yazışmaların içeriği değiştirilmeden romanda kullanıldı" diye yazıyorsun. Yalan bu kadar hayâsız olabilir. Roman ortada. Yazında neden benim yaptığım gibi ilaç niyetine olsun, bir adet somut örnek vermedin? Çamur at izi kalsın!

3) Ben roman yazarken Emniyet'ten, Adli Tıp'tan, Genelkurmay'dan tabii ki bilgi (belge değil) alıyorum. Kritik bir belge elime geçse neden 500 binin üzerinde satan gazetemde değil de, 10-15 bin satan bir romanda kullanayım?

4) Bana Aydan Hanım dışında da bir sürü insan "Beni yazıyorsun" diye itiraz etti. Bunda ne var? Tekrar ediyorum. Sen haysiyetin gereği dedikodu yapmak değil, belgelerin bana verildiğini ispat etmekle yükümlüsün.

5) Arkadaşım Komiser E.'nin eşi ile evime geldiği doğrudur. Özel hayata girmekten bile utanmıyorsun.

7) Gazetemde açıkça yayınladığım bir başka belgeyi neden şimdi aleyhime kullanmaya çalışıyorsun?

8) Hisarüstü Cinayetleri adlı romanımın da çalıntı olduğunu iddia etmiştin. Bu sefer neden suspus oldun?

Cüneyt Ülsever'in yazısının özeti bu!..
Tamamı için

ÇOK OKUNANLAR