Cumhuriyet'te sular durulmuyor! Bir yazar daha veda etti
Cumhuriyet gazetesinden peş peşe istifalar gelmeye devam ediyor. Son olarak Zafer Arapkirli, Vakıf Başkanı Alev Coşkun'a tepki göstererek yazılarına ara verdiğini duyurdu.
Cumhuriyet gazetesinde Aykut Küçükkaya ile yolların ayrılmasının ardından gelen istifa haberlerine bir yenisi daha eklendi. Gazeteci Zafer Arapkirli, Cumhuriyet Gazetesi'ndeki yazılarına ara verdiğini açıkladı.
Twitter hesabından "BU CUMHURİYET BİZİM Cumhuriyet Gazetesi'ne buruk veda..." notuyla bir açıklama yayınlayan Arapkirli, Alev Coşkun'a çağrıda bulundu. Arapkirli, "Vakit daha da geç olmadan, lütfen bu çizgi ve tavrınızı gözden geçirerek, Cumhuriyet'in kurumsal ilkelerine yeni fabrika ayarlarına dönebilmesi için son bir adım atınız. Bu gazeteyi 'bu gazete' yapan emekçilerin topluca geri dönüşünü sağlamak amacı ile 'editoryal kesimin editoryal bağımsızlığına saygı gösterecek' bir vole yapınız" ifadelerini kullandı.
Arapkirli'nin açıklaması şöyle:
"ALEV BEY, LÜTFEN…
Sizi, Cumhuriyet Gazetesi adı verilen ama aslında “Cumhuriyet Gazetecilik Mektebi” de diyebileceğimiz bu yüce müessese ile münasebetim başladığı günden beri tanırım.
Kimi zaman Alev Bey, kimi zaman Alev Abi, kimi zaman da toplumumuzun o buram buram nekazet kokan geleneği ile Sayın Bakanım diye hitap etmişliğim vardır.
2018 Eylül’ünde Vakfın başına gelişinizden bu yana da, gazetenin naçiz bir yazarı sıfatımla zaman zaman sohbet amaçlı biraraya geldik.
Sizi hep “Saygın bir Cumhuriyet aydını, bir hukuk insanı ve siyasetçi” olarak tanıdık. Saygı duyduk. Engin tecrübeleriniz ve birikimlerinizden yararlanmaya çalıştık. Bu süreçte başarılarınız karşısında alkışımızı, hatalarınız karşısında da eleştirilerimizi medeni çerçevede yönelttik.
Ancak son dönemde, Cumhuriyet Gazetesi’nin demokratik değerlerden önemli ölçüde bir sapma içinde yönetilmesini, bu yüzden de bu gazetenin (ya da herhangi bir köklü kurumun) en önemli varlığı olan emekçilerinin kurumdan kopuşlarına neden olmanızı kaygı ile izledik.
Sendikayı, sendikal örgütlenmeyi, genç ve dinamik bir insan kaynağının demokratik tepkilerini, Cumhuriyet değerlerine ve gazetemiz Cumhuriyet’in değerlerine, kurumsal kültürüne, şaşırtıcı derece aykırı bir anlayışla terslemeye, bunlara karşı mücadele etmeye çalıştığınıza tanık olduk. Sizden, ne zaman, bu hayal kırıklığını unutturucu, giderici bir adım beklesek, bizi daha da şaşırtan yeni bir tavrınıza tanık olduk.
Gencecik, pırıl pırıl ve ülke çapında saygı gören, mesleğimizin yüz akı arkadaşlarımızın teker teker kurumdan kopmasına yolaçtınız, yolaçmaya da devam ediyorsunuz.
Ülkenin içinden geçtiği şu kritik dönemde bağımsız haberciliğin ve gazeteciliğin ne kadar hayati bir gereksinim olduğunu size anlatmamıza gerek bile yoktur sanırım. Ama bağımsız gazetecilik ve gazetecilik, sadece siyasi iktidardan değil, gazete patronajından da bağımsızlık anlamına gelir. Kendinizi (ticari anlamda) “patron” olarak görmediğinizi söyleyebilirsiniz. Ama gazetelerin ya da herhangi bir medya kuruluşunun bağımsız gazetecilik yapabilmesi için “editoryal” kadroların, “editoryal yönetim”in eli – kolu, “üst katlar” tarafından yönetilmemelidir.
Son dönemde ve aslında uzunca bir süredir, sizin yaptığınız maalesef bu olmuş ve başta Genel Yayın Yönetmeni olmak üzere pek çok gazeteciyi adeta “dışarı iten” bir anlayışla hareket etmeniz Cumhuriyet Ailesi’ni son derece rahatsız etmiştir.
Türkiye’nin bağımsız gazeteciliğe ve gazetelere – TV’lere – Radyolara – Ajanslara her zamankinden daha da fazla ihtiyacı olan bu dönemde, Cumhuriyet Gazetesi’nin bugünkü duruma düşmesinde, bu tavrınızın ağır bir sorumluluğu bulunmaktadır.
Vakit daha da geç olmadan, lütfen bu çizgi ve tavrınızı gözden geçirerek, Cumhuriyet’in kurumsal ilkelerine yani fabrika ayarlarına dönebilmesi için son bir adım atınız. Bu gazeteyi “bu gazete” yapan emekçilerin topluca geri dönüşünü sağlamak amacı ile “editoryal kesimin editoryal bağımsızlığına saygı gösterecek” bir yola sapınız.
Bu gerçekleşene kadar, mesleki anlamda çok şey borçlu olduğum, yetişip büyüdüğüm Cumhuriyet Gazetesi’ndeki yazılarıma ara verme kararımı kamuoyu önünde beyan ediyorum.
3 yılı aşkın bir süredir Cumhuriyet’e yaptığım naçiz katkının, bu koşullarda bir anlamının kalmadığını düşünüyor, müsaadenizi rica ediyorum.
Saygılarımla.
Zafer Arapkirli"