Cübbeli Ahmet Hoca Hayrettin Karaman için açtı ağzını yumdu gözünü
Cübbeli Ahmet Hoca, kendisine yalancı diyen Yeni Şafak yazarı Hayrettin Karaman'ı topa tuttu.
Cübebeli Ahmet Hoca ve Hayrettin Karaman arasındaki kavga sertleşecek sürüyor. Hayrettin Karaman'ın 'Polemik Değil, Diyalog' kitabındaki 'Yahudiler Hıristiyanlar cennete gidebilir' sözü üzerinden başlayan tartışma, Cübbeli Hoca'nın sert eleştirileyirle kavga boyutuna ulaştı.
KARAMAN 'YALANCI' DİYE YANIT VERDİ
Hayrettin Karaman'ın yeni kitap yayımlayıp, eski kitaplarındaki sözlerini reddedeceğini açıkladığını belirten Cübbeli Ahmet Hoca, "Hayrettin Karaman, 'Yeni kitap çıkarıyorum, ona bakın. Öbürlerini sahiplenmiyorum, yeni kitabı sahipleniyorum' diyor. Gelmişsin 80 yaşına, gerinin tümünü reddediyorsun! Vah demek ki seni bu seneye kadar seyredenlere, vah seni izleyenlere!" sözleriyle Karaman'a yüklenmişti. Karaman bu sözleri "Yalancı hangi kılığa girerse girsin fasıktır, sözüne ve tanıklığına itibar edilmez" diyerek karşıladı.
CÜBBELİ HOCA SATIR SATIR YANIT VERDİ...
Hayrettin Karaman'ın Yeni Şafak'ta yayımlanan 'Yalan cüppeye de girse yalandır' başlıklı yazısına bu haftaki sohbetinde satır satır yanıt veren Cübbeli Ahmet Hoca, o açıklamaları şöyle...
Hayrettin Karaman'ın “Alıntı yaptığın kitap benim kalemimden çıkmış değildir. Senin ve başkalarının iftiralarına cevap verdiğim bir kitap yazdım (yazacağım değil, yazdım), üç yıl önce yayınladım, yakında ikinci baskısı da çıkacak. Benim bu konudaki düşüncemi ve inancımı bilmek istiyorsanız bu kitabımı okuyun” sözleriyle Cübbeli Ahmet Hoca, şu yanıtı verdi:
"O kitap sana ait olmayan lafları yazdıysa, ben reddiye yapmadan senin o kitaba ne yapman lazımdı? Tekzip yapman lazımdı. 3 yıl diyorsun, beni kurtarmadı 3 yıl. Niye kurtarmadı? Çünkü benim hapse girip çıktığım 3 yılı geçti. Ben sana bu reddiyeyi hapse girmeden evvel yazdım. Ne zaman ki millet, 'Ya bu ne biçim laflar söylemiş' demiş senin hakkında, acabalara düştü, sen de kalktın bu kitabı yazdın.
TÖVBE ETMEN YETMEZ
İnsan görüşünden dönebilir ama alimin ise tövbe etmesi yetmez, 'Bozduğu itikatları düzeltecekler' diyor. Ama ben zaten bozmadım diyorsun, orada yanlış bana isnat oldu diyorsan, demen lazımdı: Burada sözler var, benim görüşlerim bu değil, yanlış aktarmalar olmuş ileri geri anlaşmalar olmuş.
Kendi diyor yanlış anlaşılmaya müsait diye, sen de bunu reddetmeyince, bu kitap da piyasa da dolaşınca, ben de bunu okuyunca, sana telefon edip 'Bu görüşler sana mı ait?' diye soracak halim yok ki? Kitap piyasada alenen basıldı, satıldı. Sen he gün yazı yazan, gazetede köşesi olan bir adamsın."
MAHMUD EFENDİ HAZRETLERİ YENİ ŞAFAK'I ARADI
"Peki bu ifademden 'Ben şimdiye kadar yazdıklarımdan rücu ediyorum, bunlar yanlış, bundan sonra bir kitap yazacağım, eskilere değil, buna itibar edin' şeklinde bir mana çıkarmak mümkün müdür? Elbette değildir. Daha önce de 'kitap toplattı' dedi yalanladım. 'Yahudiler cennete girer diyor' dedi yalanladım. 'Ashaba saygısı sevisi yok...' dedi, yalanladım; benim ehl-i beyte ve ashaba sevgim ve saygım var, konumuz genel olarak ashab değil, özel olarak Muaviye’dir ve yakında bir daha yazacağım." diyen Hayrettin Karaman'a Cübbeli Ahmet Hoca'nın yanıtı şöyle oldu:
"Sanki Muaviye mektepten arkadaşı. Yakında bir daha yazacağım diyor. Yaz! Sahabenin aleyhine yaz bakalım. Muaviye sanki sahabeden değil? E böyle şey olur mu? Mahmud Efendi Hazretleri Yeni Şafak'ın sahibi Ahmet Albayrak'a telefon etti. Dedi ki, 'Bak bu Cübbeli böyle şeyler anlattı bana. Ben bunları kabul ettim' dedi. O da, 'Cübbeli belki yanlış anlamış olabilir' dedi. Efendi Hazretleri, 'Ahmet yanlış anlamaz' dedi. Bak Mahmut Efendi diyorsan Mahmut Efendi'den konuşalım. Efendi Hazretleri 'Yanlış şeyler çıkıyor. Buna yazdırmayın' dedi. Ama o itibar etmedi Efendi Hazretleri'ne, yazdırmaya devam ediyorlar.
Bir daha muaviyenin aleyhine yazacağım diyor, Yaz, bana ne! Atış serbest, ahirette de atış serbest. Herkes bir yere atılacak. Beni alakadar edecek bir şey yok burada. Ben hakkı beyan ederim. Biz sağ iken sahabeye hakaret ettirmeyeceğiz. Bitti. Resulullah bize tembih etti. Ne severim, ne söverim. O senin çocuğun muydu? Ne severim ne söverim dediğin adamlar, hakkında ayet, hadis olan adamlar. Benin hakkında ayet olan adamlara böyle elastiki sözler kullanman, peygamber sövemeyin dedi, sövmem... Peygamberin sövmeyin dediğinden ne anlaşılıyor? Sahabeden olduğunu kabul ediyorsun. Demek ki dinden çıktığını düşünmüyorsun."
TEHLİKELİ BİR BOYUTU AŞMIŞ
Hayrettin Karaman'ın "Ben 50 yıldır yazıyorum, kitaplarım ve yazılarım senin boyunu aşmıştır" sözlerine de yanıt veren Cübbeli Ahmet Hoca, "Ben de 40 yıldır konuşuyorum. Kitapların tehlikeli bir boyutu aşmış. O zaman tehlike daha da büyüdü. Hangisi düzelteceğiz şimdi?" diye soru.
Karaman'ın "Bir veya birkaç meselede hata ettiğim sabit olursa ondan elbette rücu ederim" sözlerine de sert çıkan Cübbeli Ahmet Hoca, şu yanıtı verdi: "Bu ne kadar acayip bir şey ya? Birkaç mesele nasıl dersin hayatın boyunca fetva verilyorsun, yanlış verebilirsin. Hatam olursa rücu ederim diyor. Yani siz kitaplarımı karıştırın diye büyük bir vazife vermiş oldu. Karıştıracağız artık. 'İctihadda hatanın da sevabı vardır' diyor. Vay hoca efendi! Sen hata yapınca sevap var, Muaviye yapınca yok. Kabak gibi ortada. Arkadaş daha ne yapayım? Balkabağı mı bulayım? Çalkaladıkça çıkıyor."
İŞTE CÜBBELİ AHMET HOCA'NIN O SÖZLERİ...
CÜBBELİ AHMET HOCA HAYRETTİN KARAMAN İÇİN NE DEMİŞTİ?
AK Parti-Cemaat kavgasından sonra Hayrettin Karaman ve Zaman gazetesi yazarı Ali Bulaç'ın ayrı düştüğünü dile getiren Cübbeli Ahmet Hoca, "Daha ahirete gitmeden burada birbirinden beri olmaya başladılar. Çünkü batıl böyledir, çelişkiler yumağıdır. Batıl bir patladı mı hepsi birbirinden ayrı yere düşer" dedi.
Hayrettin Karaman'ın yeni kitap yayımlayıp, eski kitaplarındaki sözlerini reddedeceğini açıkladığını belirten Cübbeli Ahmet Hoca, "Hayrettin Karaman, 'Yeni kitap çıkarıyorum, ona bakın. Öbürlerini sahiplenmiyorum, yeni kitabı sahipleniyorum' diyor. Gelmişsin 80 yaşına, gerinin tümünü reddediyorsun! Vah demek ki seni bu seneye kadar seyredenlere, vah seni izleyenlere!" sözleriyle Karaman'a yüklendi.
Cübbeli Ahmet Hoca'nın Hayrettin Karaman ve Ali Bulaç'la ilgili açıklaması şöyle:
GELMİŞSİN 80 YAŞINA!
Evvelce dinler arası diyalogla uğraştık. Fayda oldu mu, oldu. Fayda olduğunu nereden anladım? Geçen gün Ali Bulaç konuşuyor bir kanalda. Ali Bulaç, Hayrettin Karaman'larla 'polemik, diyalog' kitaplarının içindeki adamlardan. Yani Hayrettin Karaman'a 'Yahudi olup da kafir olmayan var mı?' dedirten, onu söyleten. Daha ahirete gitmeden burada birbirinden beri olmaya başladılar. Çünkü batıl böyledir, çelişkiler yumağıdır. Batıl bir patladı mı hepsi birbirinden ayrı yere düşer. E şimdi Hayrettin Karaman da ne demeye başladı, 'Onlar alıntı, malıntı orada yanlış şeyler anlaşılabilir. O yanlış anlamaya müsait falan falan. Ne olacak? Yeni kitap çıkarıyorum, ona bakın. Öbürlerini sahiplenmiyorum, yeni kitabı sahipleniyorum. Gelmişsin 80 yaşına, gerinin tümünü reddediyorsun! Vah demek ki seni bu seneye kadar seyredenlere, vah seni izleyenlere!
BİZ DE AVANAKTIK!
Çünkü geriyi reddediyorsun. Benim şurada 40 senedir sohbetim var, hangi sohbetim kayda alınmış veya hangi kitabım ne yazmışım, ki onbinlerce sayfa yazmışım, bir tanesini reddediyor muyum? Sen gelmişsin 80 yaşına, hocaların hocası olmuşsun, diyorsun ki, 'Öbürlerini sahiplenmiyorum şimdi yeni kitap çıkacak!' Vay seni uyanık, ne derler ona, tatlısu kurnazı mı? Hem yeni kitabı sattıracak. Biz de avanaktık. Sakın ha, ben okuyacağım, durumu ben size arz ederim. Bizi de buldu enayi.
BİZ ÇOK KAZIK YEDİK
Eski arkadaşlarıyla ayrıldığı için artık Abant Toplantıları'na artık çağrılmayacak. Çağrılmayacağından dolayı 'Kim darılırsa darılsın, yatağını ayrı sersin' diyecek. Genel laflarla işi geçiştirmeye çalışıcak. Biz çok kazık yedik. Biz artık uyandık, yeni kitapta net ifadeler istiyoruz. 'İslam'ı kabul etmeden kimse cennete giremez.' Böyle açık ifade istiyoruz.
Ali Bulaç'ın dedikleri çok hoşuma gitti. Öyle de yorgundum, hastaydım bakayım dedim ne diyor diye. Dinlerken bütün yorfunluğum geçti. Dedi ki, 'Arkadaş bu dinler arası diyalogdan bahsedemiyecek hale geldik. Şimdi komünizm demekten daha kötü. O dinler arası diyalogu çok savunuyordu...
İŞTE CÜBBELİ AHMET HOCA'NIN O SÖZLERİ
HAYRETTİN KARAMAN CÜBBELİ AHMET HOCA İÇİN NE YAZDI?
Cübbeli Ahmet Hoca'nın geçtiğimiz günlerde Yeni Şafak gazetesi yazarı Hayrettin Karaman'a zehir zemberek sözlerle yüklenmesinin ardından, Karaman köşesinden Cübbeli'ye 'Yalan cüppeye de girse yalandır" başlıklı bir yazıyla cevap verdi.
YALANCI HANGİ KILIĞA GİRERSE GİRSİN FASIKTIR
Hayrettin Karaman'ın yeni kitap yayımlayıp, eski kitaplarındaki sözlerini reddedeceğini açıkladığını belirten Cübbeli Ahmet Hoca, "Hayrettin Karaman, 'Yeni kitap çıkarıyorum, ona bakın. Öbürlerini sahiplenmiyorum, yeni kitabı sahipleniyorum' diyor. Gelmişsin 80 yaşına, gerinin tümünü reddediyorsun! Vah demek ki seni bu seneye kadar seyredenlere, vah seni izleyenlere!" sözleriyle Karaman'a yüklenmişti. Karaman bu sözleri "Yalancı hangi kılığa girerse girsin fasıktır, sözüne ve tanıklığına itibar edilmez" diyerek karşıladı.
İŞTE KARAMAN'IN CÜBBELİ'YE YANIT VERDİĞİ O YAZISINDAN ÇARPICI SATIRLAR:
Yalancı diyor ki:
“E şimdi Hayrettin Karaman da ne demeye başladı, ‘Onlar alıntı, malıntı orada yanlış şeyler anlaşılabilir. O yanlış anlamaya müsait falan falan. Ne olacak? Yeni kitap çıkarıyorum, ona bakın. Öbürlerini sahiplenmiyorum, yeni kitabı sahipleniyorum. Gelmişsin 80 yaşına, gerinin tümünü reddediyorsun! Vah demek ki seni bu seneye kadar seyredenlere, vah seni izleyenlere! ...şimdi yeni kitap çıkacak!’ Vay seni uyanık, ne derler ona, tatlısu kurnazı mı? Hem yeni kitabı sattıracak. Biz de avanaktık. Sakın ha, ben okuyacağım, durumu ben size arz ederim. Bizi de buldu enayi...”
Peki bu yalanı benim hangi ifademi çarpıtarak söylüyor?
Yalanlarına cevap verdiğim yazılarımda mealen şöyle demiştim: “Alıntı yaptığın kitap benim kalemimden çıkmış değildir. Senin ve başkalarının iftiralarına cevap verdiğim bir kitap yazdım (yazacağım değil, yazdım), üç yıl önce yayınladım, yakında ikinci baskısı da çıkacak. Benim bu konudaki düşüncemi ve inancımı bilmek istiyorsanız bu kitabımı okuyun.”
Peki bu ifademden “Ben şimdiye kadar yazdıklarımdan rücu ediyorum, bunlar yanlış, bundan sonra bir kitap yazacağım, eskilere değil, buna itibar edin” şeklinde bir mana çıkarmak mümkün müdür?
Elbette değildir.
Daha önce de “kitap toplattı” dedi yalanladım.
“Yahudiler cennete girer diyor” dedi yalanladım.
“Ashaba saygısı sevisi yok...” dedi, yalanladım; benim ehl-i beyte ve ashaba sevgim ve saygım var, konumuz genel olarak ashab değil, özel olarak Muaviye’dir ve yakında bir daha yazacağım.
Durmadan yalan söylüyor, iftira ve hakaret ediyor.
Madem kendine avanak diyorsun öyleyse dinle:
"OKUMAYA MECBURSUN!"
Ben elli yıldır yazıyorum, kitaplarım ve yazılarım senin boyunu aşmıştır, kitaplarımdan ve yazılarımdan rücu etmiş değilim; bir veya birkaç meselede hata ettiğim sabit olursa ondan elbette rücu ederim, ictihadda hatanın da sevabı vardır. Avanak olmayanlar bu kitapları ve yazılarımı okuyor ve takdir ediyorlar. Sen ise adını andığım “Diyalog ve Necat Tartışmaları” isimli kitabımı, madem bu konuda konuşuyor ve yazıyorsun, yalan ve iftira ile kul hakkına girmemek için okumaya mecbursun.
Aslında bu zavallı, bayağı ve edep dışı sözlere reddiye yazmak da züldür, ama yalana yalan, iftiraya iftira demek zarureti var.
Yalancının konuşması Timetürk’te yayınlanmıştı, oradan aldığım iki yorumla bitiriyorum:
“Cübbeli Hoca neden özellikle H. Karaman Hoca'ya saldırıyor? Batıl düşüncelerin asıl sahipleri Z. Beyaz, Yasar Nuri, Paralelciler dururken neden H. Karaman. Bazı medya organlarını arkasına alarak sahih yolda yürüyen Müslüman alimlere iftira atarak fitne fitilini ateşliyor. Bu cübbeli gelecekteki II. Vaiz vak’ası olacak gibi görünüyor. Alimleri karalayıp saldırırken ağzından salyalar akıyor. Ehli Sünnet ve vahdet ismi altında fitne ve fesat peşinde. Mahmut Hocaefendi’ye kurban olasıca.” (Murat Akın).
“Anlaşılan siz Cubbelicisiniz. Arkadaşımız Hayrettin Karaman bir alimdir. Cübbeli ise bir sofidir. Yani alim değil menkıbelerle yaşayan bir adamdır. Durmadan adamı önplana çıkarmanız sadece sizi küçültüyor. Bence vazgeçin bu politikanızdan. Şu şöyle demiş, bu böyle demiş... Siz haberlerinizle uğraşın. Hayrettin Karaman ile Cübbeli'yi karşılaştırmanız dahi sizin zavallılığınızın göstergesidir.” (Fikret Akın).