Çölaşan ve Karahasanoğlu'ndan ortak görüş...
Nuran Yıldız Hoca'ya bir soru: Hürriyet’in projesini yönetenlerin Emin Çölaşan ve Ali Karahasanoğlu’dan ortak görüş almalarını tavsiye eder misiniz?..
Gazeteciler.com’un gerçek yıldızıdır Prof. Nuran Yıldız…
En çok onun yazdıkları okunur bu sitede…
En etkili yazıları da Nuran Hoca yazar…
Avantajı sadece bilgi ve deneyim zenginliği, ifade yeteneği değil; başarılı bir iletişim profesörü oluşudur elbette…
* * *
Nuran Hoca’nın halen yayımlanmakta olan yazısı, “Aydın Doğan’a Açık Mektup” formatında…
Mektubun içeriğinin tadı da formatı gibi…
Neden “Açık Mektup” peki?..
Çünkü…
Nuran Hoca her makalesini Aydın Bey’in okuduğundan emindir…
Yani…
Okunduğunu bildiği için “Açık Mektup” diyorum…
Mektupta katıldığım görüşler var…
Asla katılamayacağım hüküm cümleleri var…
Önce katıldığım tespitlerini hatırlatayım…
* * *
Nuran Hoca çok haklı olarak, “Hürriyet ve CNNTÜRK, Aydın Doğan’a atılan ahlâksız iftiralara cevap vermekte birbirleriyle yarışıyorlar” diyor…
Ve bunun yanlış bir yöntem olduğunu hatırlatıyor.
Yine aynı mektupta:
“Kendilerine yapılan her saldırıya Hürriyet’ten açıklama yayınlamak kaç yüzyıl geriye giden bir zihniyet belirtisi” hatırlatmasını yapıyor...
Ki…
Bu da çok doğru bir tespit…
Çünkü…
Bilhassa Ahmet Hakan’ın köşesinde ve CNNTÜRK’te muhatap aldığı bu gazetelerin çoğunun günlük tirajı 15 – 20 bin…
Hele köşe yazarlarının okunurluğu “yok” mesabesinde…
Ama…
Aydın Bey ve medyası aleyhinde yazılan vicdan dışı iftiraları ”Cevap” verme amacıyla gazete köşesine ve ekrana taşımak…
Cumhurbaşkanı ve Başbakan tarafından da (Artık) ciddiye alınmayan…
O seviyesiz, az okunur, etkinliği olmayan tetikçilerin iftiralarını Hürriyet okurlarının da öğrenmeleri fırsatını yaratmak…
Patronaja ihanet etmek demektir…
* * *
Şimdi de Nuran Hoca’nın asla katılmadığım bir yaftalamasına geleyim…
Yıldız; Hürriyet’in son yıllardaki en “yararlı” (“Başarılı” demiyorum.) projesini (Türkiye’nin Ortak Değerleri: Müştereklerimizi Keşfedelim) beğenmiyor…
İtirazım beğenmemesine değil…
Projeyle ilgili “Olumlu” görüş bildiren akademisyen, sanatçı, işadamı, yazar v.b. meslek gurubundan olan değerli kişilere “orta şerbet” diyerek onlarla hafifçe alay etmesine…
O değerli insanları “Orta Şerbet” olarak tanımlamasının sebebi ise; hiç birinin belirgin, keskin bir taraf olmayışı…
İşte itirazım burası…
Aslında…
Benim tanıdığım (Ya da tanıdığımı zannettiğim.) Nuran Hoca; bireyler, kurumlar ve devletlerarası barışı en kolay ve başarılı bir şekilde orta şerbet kişilerin tesis edeceğini benden daha iyi bilir…
* * *
Ve…
Yine benden daha iyi bilir ki…
Sırtlarındaki güğümde zehir taşıyanlar barışı tavsiye etmez aksine savaşı kızıştırırlar…
Barışı getirenler…
Küskünleri barıştıranlar…
Kavgaları (Savaşları.) bitirenler;
Türklerin “Akil İnsan”, İngilizlerin ise “Wiseman” dedikleri “Orta Şerbet” kişilerdir…
Hukukta; iddia ve yargının “tarafsız” olması kesin şarttır meselâ…
Hakemler de “mutlak tarafsız” olmak zorunda olan kişilerdir…
Kısaca…
Savcılar, yargıçlar ve hakemler; nasıl ki özel hayatlarında da taraflarını belirtmemek yükümlülüğü (ihsas-ı rey.) taşıyorlarsa…
Akil insanların da kesin ve belirgin tarafları olmaz…
Olursa barışın tesis edilmesine başarılı olamazlar…
* * *
Hâsılı…
Hürriyet’in başlattığı “Türkiye’nin Ortak Değerleri: Müştereklerimizi Keşfedelim” projesi eğer küçümsenmez…
Devlet ve siyaset sahip çıkar…
Proje “Orta Şerbet” kişiler tarafından yönetilirse…
Çok büyük bir işi başaracaktır…
NOT 1:
Orta şerbet kişilerin:
Kimseyi kırıp dökmeden…
Kimseyi incitmeden…
Kimseyi “ötekileştirmeden”…
“İtici” olmadan…
Düşmanlıkları körüklemek bir yana törpüleyerek…
Ve…
Farklı çıkar ve inanç guruplarının birbirlerine tahammül etmelerinin sadece demokratik hukuk devletinin değil…
Bütün dinlerin de temeli olduğunu anlattıklarında ikna edebilecek kadar tarafsızlıklarıyla tanınıyor olmaları şarttır.
Sevgili Nuran Hoca’ya bir de soru:
Hürriyet’in projesini yönetenlerin Emin Çölaşan ve Ali Karahasanoğlu’dan ortak görüş almalarını tavsiye eder misiniz?..
