CNN Türk'te 'başbakan güzellemesi' kavgası
Posta gazetesi Ankara temsilcisi Hakan Çelik'in Danıştay'da yaşananlar için "Başbakanın tavrı bu stili bu" sözleri meslektaşı Deniz Zeyrek'i kızdırdı.
GAZETECİLER.COM - CNNTürk'te yayınlanan Parametre programında daimi sunuculardan Posta gazetesi Ankara temsilcisi Hakan Çelik'in Danıştay'da yaşananlar için "Başbakanın tavrı bu stili bu" sözleri meslektaşı Deniz Zeyrek'i kızdırdı.
Deniz Zeyrek bunu Başbakan'a bir güzelleme olarak yorumlayınca program üçüncü sunucusu Ebru Baki konuyu kapatmak için çok çaba sarfetti.
İşte sabah canlı yayında yaşananlar:
BAŞBAKANI YENİ TANIMIYORUZ!
Hakan Çelik: Benim de tabi Deniz'e çok katılmadığım bir nokta var. Bir kere böyle Başbakan, Cumhurbaşkanı, Genel kurmay Başkanı gibi insanların olduğu, herkesin zamanının son derece kıymetli olduğu bir ortamda…
Ebru Baki: Ama Deniz de bir saat konuşmanın…
Hakan Çelik: Bir dakika. Ama efendim sadece zaman uzundu, öteki taraflarına bakmayalım noktasında değil. Ben zamana dönüyorum. Bir konuşma bu kadar uzatılıp bir siyasi şova dönüştürülmez. Bi' dakika. Konuşmada birşeyler dile getirilebilir. Herkesin eleştirilere tahammül etmesi de lazım. Buna şüphe yok. Ama herhangi bir meslek odası başkanından da söz etmiyoruz. Sayın Feyzioğlu, CHP genel başkanlığında, Cumhurbaşkanlığı adaylığında ismi geçen bir isim. Dolayısıyla siyasi bir figür olarak, algılanan bir kişinin bir toplantı zamanını bu kadar istismar edip, hukuk ve siyaset dalgalanması içinde gidip gelen bir konuşma içinde, insanların zamanını bu kadar ihlal etmesi insanın sinirlerini ayağa kaldırır. Bu kadar tepki verilmeliydi anlamında söylemiyorum. Ben sayın Başbakan'ın da tepkisinin çok sert ve aşırı olduğunu düşünüyorum. Belki edepsizlik demesi, ya da o toplantıyı terketmesi… bunlar yerine başka bir tepki verebilirdi. Bir yanıt konuşmasıyla yetinebilirdi. Ama bu da başbakanın kararı. Kendisi ne yapması gerektiğine kendi karar verecek. Bir de başbakan artık 30 mart yerel seçimleri sonrasında her toplantıda dile getirdiği gibi ben artık % 50'nin oyuyla…
Ebru Baki: Sen böyle diyorsun da bu senin kendi yorumun mu?
Hakan Çelik: Kendi yorumum tabi. Tepkinin üslubundan… Bu kadar sert tepki vermemeliydi başbakan belki de ama biz yeni tanımıyoruz başbakanı. 12 yıldır başbakanlık yapıyor. Daha öncesinde de böyle tepkileri vardı. One Minute olayında da neden böyle sert çıktı denildi. Ama Recep Tayyip Erdoğan'ın stili bu, tarzı bu.
Metin Feyzioğlu da dün tanımadı başbakanı her halde. Seçimden yeni çıkmış üstelik Anayasa mahkemesi oturumu da ortadayaken, süreyi bu kadar istimar ederek…
ŞİDDETİ, ÖFKEYİ GÜZELLEMENİN ANLAMI YOK
Deniz Zeyrek: Bi' kere burada bir şiddeti, öfkeyi güzellemenin bir anlamı yok.
Hakan Çelik: Öyle bir güzelleme yapmıyoruz. Ben Başbakanın tepkisinin sert olduğunu düşünüyorum. Bir güzelleme yapmıyorum.
Deniz Zeyrek: Bir toplantı…
Hakan Çelik: Yanlış bir tespit olmasın burada.
Deniz Zeyrek: Ben açıkçası, konuşmanın uzun olması konusunda hem fikiriz. Bence baro başkanı başka ortamlarda da mikrofon arkasında olmanın şehvetine kapılmamalı. Bunu sık sık yapıyor. Bundan hiç şüphem yok. İdeolojisi, duruşu ile ilgili görüş ayrılıklarım var, farklı düşüncelerim var. bu da başka bir konu. Bizim burada bu tür davranışları meşrulaştırma lüksümüz yok. Her toplantının arkasında o zaman Sayın Başbakan'ın konuştuğu bir toplantıda bir vatandaş çıksa bir saatir konuşuyorsunuz, sürekli aynı şeyleri söylüyorsunuz dese, çıksa, sabote etse ne olur. Ben diyorum ki bu tür şeyleri, bu sonuçlar öfke ile sinirle yapılmış şeylerdir. Baro başkanı'nın konuşmasının yüzde 80'i hukuk ile ilgili. Parmak salladı. Ben konuşmayı dinlediğinden, ya da okuduğundan çok emin değilim. 2 kere de büroya döndükten sonra okudum. Demokrasiden ve hukuktan yana bir tavır vardı. Parmak sallama filan yoktu. Başbakanın tutuklanmasına dair, cezaevindekine dair eleştiri vardı. Dışişlerindeki dinlemelerin sorumlularıın bulunması, adalete teslim edilmesi konusunda sözler vardı. Alt alta koyduğumuzda konuşmanın içeriğinde uzatılması sıkıntılı elbette ama benim üzüldüğüm şu bu ülkede herşey başbakanın hakkıdır. Ama diğer insanlar hiç bir şey diyemezler, fikir beyan edemezler, çünkü böyle yaparlarsa vesayetçi olurlar, siyasetin alanına giriyorlar. Ama siyaset onların alanına giriyor. Mahkeme bir karar veriyor. Siyasetçi de çıkıyor bu karar milli değildir. bu kararı tanımıyorum diyor. Vesaire. E n'olucak şimdi.
Ebru Baki: Tamam artık toparlayalım. Son cümleleriniz olsun. Seyirci ne demek istediğinizi anladı.
Deniz Zeyrek: Ben şunu söyleyeyim. Danıştay töreni tatsız bir şekilde sonuçlandı.
Deniz Zeyrek bunu Başbakan'a bir güzelleme olarak yorumlayınca program üçüncü sunucusu Ebru Baki konuyu kapatmak için çok çaba sarfetti.
İşte sabah canlı yayında yaşananlar:
BAŞBAKANI YENİ TANIMIYORUZ!
Hakan Çelik: Benim de tabi Deniz'e çok katılmadığım bir nokta var. Bir kere böyle Başbakan, Cumhurbaşkanı, Genel kurmay Başkanı gibi insanların olduğu, herkesin zamanının son derece kıymetli olduğu bir ortamda…
Ebru Baki: Ama Deniz de bir saat konuşmanın…
Hakan Çelik: Bir dakika. Ama efendim sadece zaman uzundu, öteki taraflarına bakmayalım noktasında değil. Ben zamana dönüyorum. Bir konuşma bu kadar uzatılıp bir siyasi şova dönüştürülmez. Bi' dakika. Konuşmada birşeyler dile getirilebilir. Herkesin eleştirilere tahammül etmesi de lazım. Buna şüphe yok. Ama herhangi bir meslek odası başkanından da söz etmiyoruz. Sayın Feyzioğlu, CHP genel başkanlığında, Cumhurbaşkanlığı adaylığında ismi geçen bir isim. Dolayısıyla siyasi bir figür olarak, algılanan bir kişinin bir toplantı zamanını bu kadar istismar edip, hukuk ve siyaset dalgalanması içinde gidip gelen bir konuşma içinde, insanların zamanını bu kadar ihlal etmesi insanın sinirlerini ayağa kaldırır. Bu kadar tepki verilmeliydi anlamında söylemiyorum. Ben sayın Başbakan'ın da tepkisinin çok sert ve aşırı olduğunu düşünüyorum. Belki edepsizlik demesi, ya da o toplantıyı terketmesi… bunlar yerine başka bir tepki verebilirdi. Bir yanıt konuşmasıyla yetinebilirdi. Ama bu da başbakanın kararı. Kendisi ne yapması gerektiğine kendi karar verecek. Bir de başbakan artık 30 mart yerel seçimleri sonrasında her toplantıda dile getirdiği gibi ben artık % 50'nin oyuyla…
Ebru Baki: Sen böyle diyorsun da bu senin kendi yorumun mu?
Hakan Çelik: Kendi yorumum tabi. Tepkinin üslubundan… Bu kadar sert tepki vermemeliydi başbakan belki de ama biz yeni tanımıyoruz başbakanı. 12 yıldır başbakanlık yapıyor. Daha öncesinde de böyle tepkileri vardı. One Minute olayında da neden böyle sert çıktı denildi. Ama Recep Tayyip Erdoğan'ın stili bu, tarzı bu.
Metin Feyzioğlu da dün tanımadı başbakanı her halde. Seçimden yeni çıkmış üstelik Anayasa mahkemesi oturumu da ortadayaken, süreyi bu kadar istimar ederek…
ŞİDDETİ, ÖFKEYİ GÜZELLEMENİN ANLAMI YOK
Deniz Zeyrek: Bi' kere burada bir şiddeti, öfkeyi güzellemenin bir anlamı yok.
Hakan Çelik: Öyle bir güzelleme yapmıyoruz. Ben Başbakanın tepkisinin sert olduğunu düşünüyorum. Bir güzelleme yapmıyorum.
Deniz Zeyrek: Bir toplantı…
Hakan Çelik: Yanlış bir tespit olmasın burada.
Deniz Zeyrek: Ben açıkçası, konuşmanın uzun olması konusunda hem fikiriz. Bence baro başkanı başka ortamlarda da mikrofon arkasında olmanın şehvetine kapılmamalı. Bunu sık sık yapıyor. Bundan hiç şüphem yok. İdeolojisi, duruşu ile ilgili görüş ayrılıklarım var, farklı düşüncelerim var. bu da başka bir konu. Bizim burada bu tür davranışları meşrulaştırma lüksümüz yok. Her toplantının arkasında o zaman Sayın Başbakan'ın konuştuğu bir toplantıda bir vatandaş çıksa bir saatir konuşuyorsunuz, sürekli aynı şeyleri söylüyorsunuz dese, çıksa, sabote etse ne olur. Ben diyorum ki bu tür şeyleri, bu sonuçlar öfke ile sinirle yapılmış şeylerdir. Baro başkanı'nın konuşmasının yüzde 80'i hukuk ile ilgili. Parmak salladı. Ben konuşmayı dinlediğinden, ya da okuduğundan çok emin değilim. 2 kere de büroya döndükten sonra okudum. Demokrasiden ve hukuktan yana bir tavır vardı. Parmak sallama filan yoktu. Başbakanın tutuklanmasına dair, cezaevindekine dair eleştiri vardı. Dışişlerindeki dinlemelerin sorumlularıın bulunması, adalete teslim edilmesi konusunda sözler vardı. Alt alta koyduğumuzda konuşmanın içeriğinde uzatılması sıkıntılı elbette ama benim üzüldüğüm şu bu ülkede herşey başbakanın hakkıdır. Ama diğer insanlar hiç bir şey diyemezler, fikir beyan edemezler, çünkü böyle yaparlarsa vesayetçi olurlar, siyasetin alanına giriyorlar. Ama siyaset onların alanına giriyor. Mahkeme bir karar veriyor. Siyasetçi de çıkıyor bu karar milli değildir. bu kararı tanımıyorum diyor. Vesaire. E n'olucak şimdi.
Ebru Baki: Tamam artık toparlayalım. Son cümleleriniz olsun. Seyirci ne demek istediğinizi anladı.
Deniz Zeyrek: Ben şunu söyleyeyim. Danıştay töreni tatsız bir şekilde sonuçlandı.
