MEDYA KÖŞESİ

'Çimmek' uğruna Bruce Lee oluyordu!

Allah sizi inandırsın, çimebilmek uğruna judo sporunda kahverengi kuşağa geldim. Ne spor umurumdaydı ne de yediğim dayaklar. Aklım fikrim müsabaka sonunda gireceğim duştaydı.

'Çimmek' uğruna Bruce Lee oluyordu!

GAZETECİLER.COM - Eyüp Can'ın Radikal'in sol kanadına transfer ettiği Sırrı Süreyya Önder bugün köşesinde kendi yaşam öyküsünden küçük bir anektot kaleme aldı. Bir kara mizah örneği olarak kesilip saklanması gereken yazı, babasız büyüyen bir çoğuğun fakirlik ile mücadelesinin ayrıntılarını da sergiliyor.

İşte Sırrı Süreyya'nın Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü'nün kapalı spor salonlarına kamera koyma kararı alması haberini okuduktan sonra yazdığı ve "ben bu hikâyenin filmini yapacağım. Siz o müptezel kameralarınızı münasip bir deponuza kaldırın. Ben filmi çektiğimde orada duruyorlarsa rezil olursunuz." diyerek Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü'nü uyardığı yazısından çarpıcı bir bölüm:

"Efendim, kapalı spor salonu denen şeyin benim hayatımda çok özel ve travmatik bir yeri var.

Sizlerden ve çoluk çocuğunuzdan ırak olsun ama bizim tek odalı yoksul evimizde kış olunca çimmek bayağı bir sorun olurdu, çünkü banyosu yoktu. Babamız ve paramız olmadığı için erkekler hamamına da gidemezdik. Kadınlar hamamına gittiğimizde anamızın "Hanım bari babasını da getirseydin" homurdanmalarına muhatap olması kaçınılmaz bir şeydi. İşte biz bu dertle boğuşurken Adıyaman'a bir kapalı spor salonu yapıldı.
(...)  Yoksullara gün doğdu. Herkes çocuğunu burada çimdirmenin yolunu yordamını araştırmaya başladı. Buralarda çimebilmek için judo, halter ya da güreş kurslarından birine seçilmeniz gerekiyordu.

(...) Ben judoya seçildim, küçük kardeşim güreşe... (...) Çakma bir Bruce Lee olarak haftada bir gün spor salonuna gitmeye başladım. Fukara anam, idman günümüz geldiğinde, bir bohçaya kese, lif ve siz bilmezsiniz, evde 'kırtik' denilen artıklardan yapılmış sabun topağını kor ve birbirimizi iyice keselememizi tembihleyerek yolcu ederdi.

Allah sizi inandırsın, çimebilmek uğruna judo sporunda kahverengi kuşağa geldim. Ne spor umurumdaydı ne de yediğim dayaklar. Aklım fikrim müsabaka sonunda gireceğim duştaydı.

(...) Şimdiden söylüyorum; ben bu hikâyenin filmini yapacağım. Siz o müptezel kameralarınızı münasip bir deponuza kaldırın. Ben filmi çektiğimde orada duruyorlarsa rezil olursunuz. Belki orada tembel sandığınız sporcu, sadece çimmek için gelen bir fukaradır. Sağlam kafa çimmiş bir bedende bulunur."

Sırrı Süreyya Önder
'in yazısının tamamını okuyabilirsiniz.

ÇOK OKUNANLAR