RÖPORTAJ

Çiğdem Anad'tan gemileri yakan açıklamalar!

Son olarak Gezi sürecinde NTV'den istifa etmek zorunda kalan usta haberci Çiğdem Anad'dan AKP, Başbakan ve eski patronu Ferit Şahenk için çarpıcı açıklamalar geldi...

Çiğdem Anad'tan gemileri yakan açıklamalar!
GAZETECİLER.COM
Türk televizyonculuğunun duayen isimlerinden olan ve NTV'de istifa ettikten sonra ortalarda gözükmeyen Çiğdem Anad, Medyaradar'dan Alev Gürsoy Cimin'e verdiği röportajda çarpıcı yaptı.

AKP, ERDOĞAN VE FERİT ŞAHENK İÇİN DOBRA AÇIKLAMALAR

NTV ve CNN Türk'ten ayrılma sürecinin perde arkasını paylaşan Çiğdem Anad, eski patronu Ferit Şahenk ve AKP iktidarına dönük yorumlarıyla çok konuşulacak gibi gözüküyor. Şahenk'in AKP ile uzlaşarak kalıcı olmaya çalıştığını ama yanlış hesap yaptığını savunan Anad "AKP bir davanın partisi, başbakan bir dava adamı, özünde kendileri gibi olmayanlardan yararlanabildikleri kadar yararlanacak, günü gelince onları da tasfiye edecekler." dedi.

ŞAHENK VE DİĞER İŞ ADAMLARI YANLIŞ HESAP YAPTILAR

Çiğdem Hanım özlettiniz kendinizi... Size “haberin kraliçesi “ diyorlardı, uzun süredir mahrumuz sizden… Neden, küskün müsünüz, nedir bu ekranlardan uzaklaştıran etken sizi, neden kabuğunuza çekildiniz?
İktidarın talimatıyla iki yıl önce yaptığım programlar yayından kaldırıldı. Ferit Şahenk iktidarla karşı karşıya gelmek istemiyor, iktidarla yan yana yürümeyi tercih ediyordu. Hangi güç odağı olursa olsun elinizi verdiğinizde kolunuzu kurtaramıyorsunuz. Ferit Bey, altı yıl önce NTV’ye geldiğimde “Evine döndün, ömür boyu beraberiz” demişti. Benim tanıdığım Ferit Şahenk ömrünü doldurdu. Ferit Şahenk sermayesini kaybetmemek, ayakta kalabilmek için başka bir kimliğe büründü. Diğer birçok iş adamı gibi…

AKP GÜNÜ GELİNCE ŞAHENK GİBİLERİ TASFİYE EDECEK

Ancak bence hesaplarını yanlış yapıyorlar. Kısa dönemde çok kazanacaklar ama iktidarın bir gün onlara ihtiyacı kalmayacak ve o gün her şeylerini kaybedecekler. AKP bir davanın partisi, başbakan bir dava adamı, özünde kendileri gibi olmayanlardan yararlanabildikleri kadar yararlanacak, günü gelince onları da tasfiye edecekler.

"FERİT ŞAHENK AYAKTA KALMAK İÇİN BAŞKA BİR KİMLİĞE BÜRÜNDÜ"

Peki yaşadıklarınızdan ya da yaşananlardan ötürü Ferit Şahenk’e kızgın mısınız ?
Ferit Şahenk’e kızgın değilim, onu anlıyorum. Ferit Bey kapitalist düzenin patronlarından biri, önceliği sermayesini korumak, o sermaye yoksa Ferit Şahenk de yok. Ferit Bey’den işçi sendikası lideri gibi davranmasını beklemek maddenin doğasına aykırı… Ancak bu patronlar Türkiye Cumhuriyeti’nin dünkü yapısının patronları, bu devlet yapısı değiştikçe patronlar da değişecek ve değişiyor zaten.

BAŞBAKAN'LA UZLAŞARAK KALICI OLMAK İSTEDİLER AMA YANILIYORLAR

Bu değişim içinde bu patronların kalıcı olacaklarını varsaymaları büyük yanılgı. Başbakan’la uzlaşarak kalıcı olacaklarını sanıyorlar, yanılıyorlar. Başbakan ve AKP kendi dokusundan, kanından, canından, kültüründen, ahlakından, zihniyetinden adamlar dururken, neden onlara en kral yerleri bahşetsin? Bahşetmeyecek.

“GEZİ'DE YA DÜZGÜN HABERCİLİK YAPACAKTIK YA DA GİDECEKTİK… VE GİTTİK”

Peki NTV’de neler oldu, ne yaşadınız, süreç nasıl işledi?
Programlarım yayından kaldırıldıktan sonra genel müdür Cem Aydın beni Doğuş Grubu’nda tutabilmek için önce bir psikoloji programının yapımcılığını verdi,   STAR TV ‘deki Üstün Dökmen ile “Küçük Şeyler” programı bir yıl sürdü. Geçen yıl da NTV program koordinatörlüğünü teklif etti ama suya sabuna bulaşmayan NTV’de program koordinatörü olmayı kabul edemezdim. Bunun üzerine yine bana yer arandı. NTV Genel Müdürü Görkem Yaşayan ile kafa kafaya verdik, yeni program formatları üretmek üzere çalıştık. Görkem yaratıcı, donanımlı bir televizyoncu olduğu için verimli bir çalışma süreciydi. Tabii siyasi programlar bizim kapsama alanımızın dışındaydı. Benim siyasi programlara hiçbir şekilde dokunmam istenmiyordu. Sonra GEZİ olayları başladı. Cem Aydın beni aktif göreve çağırdı. Eskisi gibi bağımsız ve tarafsız habercilik yapmaya karar vermişti. Cem Aydın sansüre, baskıya boyun eğmenin sonunun habercilik için yıkım olduğunu biliyordu. Benim, Can Dündar’ın, Mirgün Cabas’ın, Banu Güven’in , Ruşen Çakır’ın programlarını yayından kaldırmak zorunda bırakıldığı için aklı, vicdanı rahat değildi zaten ve Gezi ile birlikte o da patladı. Her şeyi göze almıştı, ya Gezi ile başlayan süreçte doğru düzgün habercilik yapacaktık , ya da yaptırmıyorlarsa gidecektik. Ve gittik.  

"CEM AYDIN KOLTUĞU İÇİN DANS EDEN BİR ADAM DEĞİLDİ"

Söylediklerinizden anladığım kadarıyla Cem Aydın’ın Gezi sürecinden sonra aklı başına geldi, peki ya öncesi, bu kadar zaman demek ki habercilik yapamamış, peki neden o koltukta kalmayı sürdürmüş, geç gelen bir patlama değil mi onunki? Yani demem o ki Cem Aydın biraz geç kalmadı mı?
Cem Aydın sadece NTV’den sorumlu haber yöneticisi değildi, Doğuş Yayın Grubu’nun başındaki isimdi. Televizyon sadece haberlerden, haber programlardan ibaret bir iş değil. Cem Aydın göstermelik haber programları yapacağıma, hiç yapmam daha iyi dedi, hatta NTV’nin satılmasını istediğini biliyorum. Bütün enerjisini yeni kurulacak TV kanalına verdi, o kanalın çalışmaları sürerken Ferit Şahenk Star kanalını satın aldı. Cem Aydın NTV’yi bir kenara koydu, Star’ı inşa etmeye başladı. Cem Aydın koltuğunu korumak için dans eden bir adam hiçbir zaman olmadı. Patlamak da gecikmiş olabilir ama Gezi olaylarında patlamak en doğru zamanlamadır. Gezi eylemlerine katılan milyonlarca insanın tepkisini ekranlarda yansıtamadığı için Doğuş Grubuyla yollarını ayırması, halka, izleyiciye gösterdiği saygıdır. Bizim programlarımız yayından kaldırılırken sineye çekebilmesini eleştirmeliyiz tabii ki ama Gezi olaylarındaki direncini, kararlılığını, gözü karalığını da alkışlamalıyız.



ÇOK OKUNANLAR