POLEMİK

CHP'yi eleştirirken Radikal'e çaktı!

Zaman yazarı Etyen Mahçupyan, köşesinde "yeni medya"nın CHP'ye yakınlığını ele aldı ve Radikal gazetesine çaktı!

CHP'yi eleştirirken Radikal'e çaktı!
GAZETECİLER.COM - Alper Görmüş'ün Taraf gazetesindeki tespitlerinden yola çıkan Etyen Mahçupyan, Zaman gazetesindeki köşesinde bugün çarpıcı bir yorum ile medya ve CHP ilişkisini masaya yatırdı. "'Yeni' medyanın niteliğini yakalamak açısından 'yeni' Radikal iyi bir örnek." diyen Mahçupyan iyi bir örnek olma gerekçesini de şöyle açıkladı: 

"Çünkü diğer gazeteler ve televizyon kanalları çok daha deneyimli oldukları için yürüttükleri stratejiyi dengelemeyi, sürece yaymayı biliyorlar. Oysa Radikal henüz çok 'çiğ'... 'Yenilenmiş' olmanın verdiği heyecanla biraz fazla eforik. Dolayısıyla kendisini açık eden ve yeni köşe yazarları yüzünden bunu engelleyemeyen bir tarzı var."
 MAHÇUPYAN'IN ÇAKTIĞI RADİKAL YAZARI KİM?
Radikal'e BirGün gazetesinden transfer olan Koray Çalışkan, bugün Etyen Mahçupyan'ın köşesinde isim vermeden eleştiri okları doğrulttuğu isim oldu.
 
Çalışkan 24 Ekim'deki köşesinde "Türkiye Boşanıyor" demiş ve şunları yazmıştı:

"TÜİK verilerine göre AKP iktidara geldiğinden beri Türkiye'de boşanmalar %24 arttı. Geçen sene 114.162 aile dağıldı. "Ne olacak! Bir sürü insan da evleniyor, modern toplumda olur böyle şeyler, endişeye gerek yok" demeyin. Aynı süre içinde evliliklerdeki artış yalnızca %16.

Yani nüfus artışına yakın bir artış. 2010 daha bitmedi. Ancak ön verilere bakılırsa ilk ve ikinci çeyrekte daha önceki artışın üzerine %5.7 daha fazla boşanma görünüyor.


TÜİK verileri, hanehalkı ve muhtarlık verilerine dayanıyor. Bu nedenle en isabetli göstergeler değil. Çünkü boşanmayla sonuçlanan davaların bir bölümü muhtarlıktaki verilere yansımıyor.

Adalet Bakanlığı'nın verileri ise daha isabetli ve korkunç. TÜİK verilerine göre 2008 yılında 99.663 aile dağılmış. Adalet Bakanlığı'na göre ise aynı yıl 166.389 aile yok olmuş. Aradaki fark büyük. Adalet Bakanlığı verileri boşanma artışının boyutunu değiştirmiyor ancak TÜİK istatistikleri, görünenden çok daha fazla ailenin yok olduğunu kanıtlıyor."

Mahçupyan'a göre "Yürütülen stratejinin karmaşık bir tarafı bulunmuyor. Birinci hedef AKP'nin ülkeyi kötü yönettiği fikrinin olabildiğince ve her fırsatta işlenmesi. Ancak makro siyasi konular buna çok da uygun değil."

Köşesinde bu durumu şöyle yorumlamaya devam etti Mahçupyan:

"Bu yaklaşımın mizahi bir uzantısı olarak örneğin Türkiye'deki boşanmaların bile bu iktidarın yönetiminden kaynaklandığını öne sürmeyi hayal edebiliriz. Ne var ki bu büyük bir hayalcilik de olmaz, çünkü Radikal'in yeni yazarlarından biri tam da bunu savunabilmişti...

Anlaşılan AKP ile toplumu evrensel değerler üzerinden karşı karşıya getirmenin, olayı bir 'laik kesim siyaseti' görünümünden çıkarıp meşrulaştıracağı düşünülüyor. Böylece laik kesimin 'endişesi' de kendi hayat tarzının hegemonik yapısını idame ettiremeyeceği için değil, sanki Türkiye antidemokratik bir mecraya kayıyor olmasından kaynaklanıyormuş gibi sunuluyor. Ancak temelde asıl rahatsızlığın, bugüne kadar kontrol altında tutulan bir kamusal alanın elden kaçması olduğu da gizlenemiyor. Tabii bu 'analiz' de laikler üzerinden değil, dindarlar üzerinden yapılıyor ve kamusal alanın muhafazakârlar tarafından işgali olarak anlatılıyor."


"'Yeni' medya aslında pek de yeni değil: Anlamaya yönelik bir analiz kaygısı yok. Aktörleşme ve araçsallaşma arzusu bir türlü gizlenemiyor." diyen Mahçupyan'ın yazısının tamamını gazetesinden okuyabilirisniz.

ÇOK OKUNANLAR