CHP'nin bütün mal varlığına el konulacak mı?..
Milyarlarca tazminat CHP ve ortağı olduğu İş Bankası tarafından ödenecek…
ADNAN BERK OKAN
Deyin ki CHP adına Genel Başkan Kılıçdaroğlu özür diledi…
Ne olacak?..
Hukuki bir “Karine” ortaya çıkmış olmayacak mı?..
Özür üzerine, katledilen Dersimlilerin torunları tazminat davası açar ve kazanırsa ne olacak?..
Ne olacağını ben söyleyeyim…
Milyarlarca tazminat CHP ve ortağı olduğu İş Bankası tarafından ödenecek…
Yoksa istenen bu mu?..
Demokrasi göçmüş… Yargı çürümüş… Hukuk bitmiş… Kuvvetler Ayrılığı İlkesi “Kuvvetler Birliği” olarak değiştirilmiş… Ve… “Tek elde” toplanmış… Yargı; yargıçların, davalıların ve davacıların siyasi ya da mezhebi durumlarına göre veriyor kararını… “Milli” olduğu iddia edilen “Eğitim” dini “öğrenimle” yer değiştirmiş… YÖK, "Özel kalem"e bağlanmış... Ekonomik kriz çıktı çıkacak… Ülke savaşa girdi girecek… Bu sorunların çözümünün tartışıldığı yok… Ekranlar, tartışılması gereken konuların “Uzmanlarına” kapalı… Siyasetin azmanlarına açık… Bütün bunlar yetmezmiş gibi bir de “Dersim” çıktı başımıza… “Tartışılmasın” mı?.. Elbette tartışan tartışsın…
Tartışılırken “vıcık vıcık siyaset” yapılmasın… Gerçekler paylaşılsın… Belgeler konuşsun… “İhsan Sabri Çağlayangil dedi ki…” Efendim ne derse desin… Ortaya belge koydu mu?.. Yıllarca AP Hükümetlerinin dışişleri bakanlığını yapan merhum İhsan Sabri Çağlayangil’in Dersim’le ilgili söylediklerinin Sayın Cumhurbaşkanı’nın “Amerika’yı Müslümanlar keşfetti” demesinden ne farkı var?... Ve… Deyin ki katliam oldu… Ki… Olduğuna ilişkin elbette çok sayıda inandırıcı belge olduğuna ben de inanıyorum… Ama… O katliamın müsebbibinin CHP olduğunu iddia etmek ayıptır, haksızlıktır, cehalettir, kötü niyettir, çirkin siyaset yapmaktır... Bugünkü iktidar için “AKP Devleti” diyen muhalif medya yazarları ve CHP’liler nasıl ayıp ediyor, saygısızlık yapmış oluyorlarsa… Dersim olaylarının suçlusu olarak CHP'yi, hem de günümüz CHP’sini göstermek o kadar ayıp ve saygısızlıktır…
Olayların olduğu yıl (1938) CHP iktidar partisidir ama devletin hâkim gücü “Devlettir”… Ve… 2010 yılına kadar Türkiye’de iktidarlar hep vardır ama hâkim güç yine hep “Devlet” olmuştur… “Devlet” ise TSK’dır… Türkiye Cumhuriyeti 2010 yılından (Aslında 2011 yılı başından) itibaren TSK’nın değil siyasal iktidarın yönettiği bir ülkedir… Soruyorum: 2010’dan önceki Devlet (TSK) Dersim için özür diler miydi?.. Elbette dilemezdi… Peki… Dönemin başbakanı “Devlet (TSK) adına” özür dileyebilir miydi?.. Asla dileyemezdi… Ama… Bu günkü siyasal iktidar Devlete (Haliyle TSK’ya) hâkim bir iktidardır… O halde CHP’den özür beklemek abestir… Zira... Haaaa… Derseniz ki “o günkü Devlet CHP idi, o halde CHP adına Kılıçdaroğlu özür dilemeli”… O zaman da “Devlet ebedi müddet” kuralını, “devlette devamlılığı” inkâr etmiş olursunuz… Yani… Devleti temsil gücü hiç olmayan CHP’nin özrü devleti temize çıkarmaz… Dersim için özür dilenecekse, "Biz Milli İradeyiz" diyenlerin özür dilemeleri gerekir... Devletin temize çıkması için “Devlet adına”; Cumhurbaşkanı özür dilemelidir… Bugün, "Beni Milli İrade seçti" diyenler; Devlet adına Dersim (Tunceli) halkından ve hatta bütün Alevi Kürt yurttaşlarımızdan özür dilemezse; özür dilenmiş olmaz… Ve... Dersim olaylarından özür dilemek bu kadar önemliyse… Ve… Size göre CHP o özrü dilemezse çok şey kaybedecekse… Bugünün Devleti, Ak Parti Hükümeti… Özür dilemek de madem bu kadar avantajlı… Yazın söyleyin de özrü Ak Parti Hükümeti adına Başbakan veya devlet adına Cumhurbaşkanı dilesin… CHP de özür dilemediği için iyice batsın… |