MEDYA KÖŞESİ

Çetin Altan oğluna hiç terbiye verememiş

"Bu sözler kavga çıkartır" desek yalan olmaz herhalde... Serdar Turgut, Mehmet Altan'ı hedef aldı, açtı ağzını yumdu gözünü...

Çetin Altan oğluna hiç terbiye verememiş

Akşam yazarı Sedar Turgut böyle söylüyor: "Çetin Altan oğluna hiç terbiye verememiş"... "Hangisini kastediyor?" diyorsanız... Ahmet Altan'ı değil, Mehmet Altan'ı hedef alıyor Serdar Turgut ve "Bilim adamı ve yazar olabilir ama ben hayatımda bu kadar zarafetten yoksun bir insan görmedim." diyor Mehmet Altan için...

Dedik ya "bu sözler kavga çıkartır" diye, ayrıca Serdar Turgut Mehmet Altan'ın liberal faşist olduğunu da iddia ediyor...


- (...) Her türlü fikri ifade ederken tavrı bana antika eşya satan dükkana girmiş olan filin davranışlarını hatırlatıyor. Adam durmadan etrafını kırıp döküyor. Sempati, empati gibi kavramlar hiç olmamış. Bunların anlamını bilmiyor gibi davranıyor.
Örneğin; Türkan Saylan Hanım'ın evi aranırken, bir canlı yayına bağlanıp 'Neye göre saygınlık, hangi kritere göre saygınlıktan bahsedeceğiz' diye konuşabiliyor.
Aslında haksız da değil ilke olarak. Bir insan toplumda saygın diye, o otomatikman suçsuz olacak diye bir şey de yok tabii ki... Teorik olarak olabilir. Ama benim 'Adamda zarafet, şıklık hiç yok' derken, söylemek istediğim şey de aynen bu zaten. Neyi, ne zaman konuşacağını bilememek ve doğru bir şey söylüyorsa bile onu mümkün olan en kaba, en itici şekilde ifade etmek gibi bir üslup sorunu var adamda.
Yine bir başka kanalda Ali Saydam ile tartışırken, Ali Saydam 'Keşke bu tür programlarda askerler de konuk olsalar' dediğinde adam bu sefer büyük bir terbiyesizlik de yaptı ve Ali Saydam'a 'Zaten siz o kontenjandan buradasınız' deyiverdi.
Ona göre Ali Saydam askerin kontenjanından bulunuyormuş orada.
Kendisiyle aynı görüşte olmayan herkes ya darbeci ya ulusalcı ya da askerin adamı olmak zorunda ya; o da damgasını vuruveriyor hemen.
Ağzı gerektiğinde iyi laf yapabilen Ali Saydam nedense ona cevap vermedi.
Bu tür davranışlar nedir, neyin göstergesidir biliyor musunuz?
Bunlar, 'Biz aldık başımızı gidiyoruz. Artık bizi kimse tutamaz, önümüzde kimse duramaz' diye düşünmeye başlayan güç sarhoşu bir kendini bilmezin aile terbiyesinden yoksun davranışlarıdır.
Ben bu türden insanlara 'liberal faşistler' dediğimde herkes bu kavrama şaşırdı. Liberal ile faşistin birbirine yakışmadığını filan söylediler.
Doğrudur da; hakikaten yakışmazlar birbirlerine. Çünkü gerçek liberal; her türlü fikre saygı göstermeyi bilen, farklı fikirlerden korkmayan bir insandır.
Ancak bizde kendisine liberal diyen insanlar, kendilerinkinden farklı düşünce sahibi her insanı düşman olarak görüyor ve susmasını istiyor. Bu yüzden de 'liberal faşistler' onlar.  
Ben şimdilerde bir şeyi merak diyorum. Evet; insan saygın olsa da suçlu olabilir ama Türkan Hanım'a bu davranışlar yapılırken acaba Çetin Altan neler hissetti?..
Onun gibi bir adamın Türkan Hanım'ı sevmemesi mümkün değil.
Düşünsenize; nerdeyse tüm yaşamınızı sıradan Türk insanının çağdaşlaşması hayali üzerine yazılar yazarak geçirmişsiniz. Şimdi de hayatını fakir ailelerin çocuklarını eğitmeye adamış kadınlara kötü davranılıyor. Kendisine dürüst olan bir yazarın buna tepki göstermemesi mümkün mü? Acaba Çetin Bey son günlerde neredeyse her kanala çıkıp son olayları değerlendiren oğlu Mehmet'in zarafetten tamamen uzak lafları hakkında neler düşünüyordur?..
Ahmet ise edebiyatçı duyarlılığına sahip bulunduğundan, doğal olarak hiçbir zaman şık davranamayan kardeşi kadar kabalaşamıyor.
Ahmet Altan son olayların olduğu gün yazdığı yazıda 'Onun evini bastıklarını duyduğumda içim sıkıştı' diyordu...
Benim sadece aradığım da her insanın düşüncelerinde, bu insani boyutun, bu duyarlılığın varolması...
Siz darbe karşıtı olun tabii ki... Olun; bu amaç uğruna sonuna kadar da birlikte mücadele edelim.
Avrupa idealiniz de olsun... Yaşamımız sürecinde 'Avrupalı Türkiye'yi inşallah görürüz... Biz göremesek de çocuklarımız görür inşallah.
Ama bütün bunlar 'Darbeye karşıyız' diyerek, 'Darbecilerle mücadele ediyoruz' diyerek harekete geçenlerin bu açıkladıkları hedef dışında başka gizli hedefleri de olabileceğinden kuşku duymamızı da engellememeli değil mi?.. 'Liberalim' diyebilmenin şartı da illa tarikatlara mı teslim olmaktır?..
Ahmet, Mehmet, çocuklar; babanız size daima kuşkucu olmayı, size anlatılan hiçbir şeyi direkt olarak, hiç sorgulamadan otomatikman gerçek gibi kabul etmemeyi öğretmedi mi?
Mutlaka öğretmiştir. Çünkü Çetin Altan'ın yazılarının hemen hepsinde bu kuşkuculuk var. O babanın çocukları olarak sizler bu basit gerçeği göremiyorsanız, eh aptal da olmadığınıza göre o zaman bunu ya görmek istemiyorsunuzdur ya da bir kötü niyetiniz var demektir.
AKP'nin ihtiyacı olduğu kadar ve sadece onun izin verdiği kadar liberal olabilen insanlar bu ülkeye direkt olarak, tarikatçı insanlardan, yani yoldaşlarından çok daha fazla zarar veriyor.

ÇOK OKUNANLAR
Yorumlar