MEDYA KÖŞESİ

Cengiz Çandar'dan zehir zemberek 'alo Fatih' yazısı!

Başbakan Erdoğan'ın sızdırılan ses kayıtlarındaki "Alo Fatih" diyaloglarını yorumlayan Cengiz Çandar günün en sert eleştirilerinden birine imza attı.

Cengiz Çandar'dan zehir zemberek 'alo Fatih' yazısı!
GAZETECİLER.COM
İnternete sızdırılan ses kayıtları ile sansür, medya ve iktidar tartışmalarının odağına oturan "alo Fatih" ifadesi Radikal gazetesi yazarı Cengiz Çandar'ın köşesinde çarpıcı bir eleştriye konu oldu.

"ALO FATİH" DÖNEMİ 28 ŞUBAT'TAN BETER!

Çandar, Başbakan Erdoğan'ın Fatih Sultan Mehmet ile değil "alo Fatih" ile anılacağını savunduğu yazısında günün en sert eleştirilerinden birine imza attı. "'28 Şubat'tan beter bir dönem yaşadın mı bu ülkede' diye bana sorsalar, tereddütsüz, 'Bu dönem' derim, 'Alo Fatih' dönemi." diyen Çandar, "Erdoğan’a ilişkin ‘acı alay’ı ifade eden ‘Alo Fatih’ damgasını Türkiye’nin bir döneminin üzerinden silemez. Silemeyecek." diyerek iddialı bir yorumda bulundu.

İşte Çandar'ın yazısındaki ilgili bölüm:

YAKIN TARİHİN EN BÜYÜK MEDYA UTANCI

Ne yazık ki Tayyip Erdoğan ismi, her bakımdan gerçekten büyük bir tarihi isim olan Fatih Sultan Mehmet ile aynı ‘dalga boyu’nda anılmayacak. ‘Fatih’ sözcüğü ve ismi ile Tayyip Erdoğan arasındaki en belli başlı bağlantı, artık, ‘Alo Fatih’. Bu da besbelli.Hiçbir internet yasası, hiçbir savcı ve yargıç yer değiştirmesi, hiçbir yeni HSYK düzenlemesi ve hiçbir on binlerce polisin atama kararnamesi, Tayyip Erdoğan’a ilişkin ‘acı alay’ı ifade eden ‘Alo Fatih’ damgasını Türkiye’nin bir döneminin üzerinden silemez. Silemeyecek.
‘Milli irade’ sığınağı da silemez. Kayda geçti artık. ‘Alo Fatih’ dönemi, bir yanıyla AKP’nin Türkiye’de medya üzerindeki müthiş baskı döneminin, bir başka yanıyla ise Türkiye’nin yakın tarihinin en büyük ‘medya utancı’nın simgesi oldu.

MEDYA "HAVUZ"LARDA BOĞULUYOR

‘Alo Fatih’ aynı zamanda, ‘ayakkabı kutuları’nı ve içlerinde bulunan ‘milyonlarca doları’ da bir gazete ve televizyonun alımı için Başbakan’ın himmeti, Ulaştırma Bakanı’nın koordinasyonuyla kimi müteahhitlerin 82 milyar küsur liralık ihaleler elde edecekleri vaadiyle ‘100’er milyon’ dolarlarını ‘havuz’da toplayarak bir ‘havuz medyası’ oluşturulmasındaki katkılarını da özetliyor.
28 Şubat döneminde, ‘medya’ üzerinden bankalar ‘hortum’lanırdı; şimdi ‘Alo Fatih’in ‘siyasi komiser’ olarak yerleştirildiği medya ‘havuz’larda boğuluyor.

Bunlar gündeme getirildiğinde, “Bizim veremeyeceğimiz hesabımız yok” diye babalanmayı da kimse yutmaz. Bir gazetecinin şu tweet’inde ifade ettiği gibi: “Polisi, savcıyı sür, tweet atan gazeteciyi sınır dışı et, bir gecede yasalar çıkar, dosyaya yayın yasağı koy, sonra ‘Veremeyeceğimiz hesap yok’ de!”

BAŞBAKAN'A "EMREDERSİNİZ" ALTTAKİLERE BUYURGAN!

‘Alo Fatih’, aslında ‘hesap vermekten kaçmak ve kurtulmak’ için kurulan tezgâhın ‘kodu’dur, ‘şifresi’dir. İkide bir ‘Alo Fatih’ diye başlayan otoriter sese, “Emredersiniz efendim”, “Başüstüne efendim” diye düşük tonda, titrek bir sesle cevap veren ‘Fatih’in (Tayyip Erdoğan’ın Habertürk’ün başına ‘siyasi komiser’ olarak atadığı Fatih Saraç), daha sonra kendi altlarıyla konuşurken efelenen ve gürleşen sesiyle devam eden telefon konuşmalarının tapelerini dinleyerek çok şey öğrendik.

Mahkeme kararıyla yasal biçimde elde edilmiş tapeler. Bunları yayımlayan Haramzadeler, 50 bin izleyiciyi geçince engellendi. Cuma günü tekrar yayına başladı. Dün yine 50 bini geçmişti izleyici sayısı.

ALO FATİH BİR UTANÇ FOTOĞRAFI ORTAYA ÇIKARDI

Tapelerde, Roboski (Uludere) Katliamı’na nasıl hem televizyonda hem de gazetede (Habertürk) yer verilmediğini, bunu –kendi ifadesiyle- ‘Büyüğü’nü, yani Tayyip Erdoğan’ı nasıl mutlu ettiğini pişkin biçimde Enerji Bakanı’na anlatıyor ‘Fatih’ yani ‘Alo Fatih’.
‘Alo Fatih’, Tayyip Erdoğan iktidarının medya üzerindeki çirkin baskılarının ‘ses kayıtları’dır ama aynı zamanda medyanın ne hale geldiğinin hazin bir ‘kayıtı’dır. İhale kazanma kaygıları veya vergi baskıları gibi araçlarla maskaraya çevrilen medya sahipliğinin kimlerin elinde, ‘Alo Fatih’ gibi ‘siyasi komiserler’in kontrolünde nasıl bir şekle büründüğü de içinde yaşadığımız ve bir ‘demokratik ülke’ için asla tasavvur edilemeyecek bir ‘utanç fotoğrafı’ olarak ortaya çıkıyor.

TÜRK MEDYASININ HER BİRİMİ "ALO FATİH" HALİNDE!

Öyle ki dün öğle saatlerinde Tayyip Erdoğan, tüm haber kanallarında saat 13 haber saatini aşma pahasına canlı yayınlarda, konuşmasını naklen yayımlayabilirken ana muhalefet lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuşması, ‘Sabah/ATV’nin ‘havuz’ marifetiyle nasıl ele geçirildiğine ilişkin tapeleri TBMM çatısı altında okumaya başlandığında kesiliverdi.

Konu, ‘Rüşvet ve Yolsuzluk’ kanıtlarına gelince, ‘canlı yayın’ın kesilmesi ve ‘penguenleşme’ hali, Türk medyasının her bir biriminin değişik düzeylerde ‘Alo Fatih’ halinde olduğunun çarpıcı bir kanıtıydı.

CENGİZ ÇANDAR TÜM YAZILARI

Deneme

Deneme