'Cemaatten' dershane için ilk öneri geldi...
Gülen Cemaati'nin yayın organı Samanyolu Yayın Grubu Ankara Temsilcisi Abdullah Abdulkadiroğlu İnternethaber'e konuştu.
NESRİN YILMAZ
İNTERNETHABER-ANKARA- Son haftanın en çok konuşulan konusuydu dershaneler. Hükumetin "dershaneleri kapatıyoruz" açıklaması tabiri caizese cemaatin kalbine ateş gündeme de bomba gibi düştü. Bu konuda kesintisiz yayın yapan Samanyolu Yayın Grubu'nun Ankara temsilcisi Abdullah Abdulkadiroğlu sorunun asıl kaynağını, bu sorunu nasıl okumak gerektiğini ve çözümünü anlattı. Abdulkadiroğlu'nun çözüm önerisi 5 yıl süre...
BAKANLAR KURULU KARARI DOĞRU
Dershane konusunda bakanlar kurulundan çıkan sonucu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bakanlar kurulunda yapilan görüşme neticesinde Sayın Arınç'ın açıklamaları toplumun sesine kulak verilmiş bir neticeyi gösteriyor. Doğru olan da buydu. Kamuoyunda bu konunun yeniden gözden geçirilmesinin isabetli olacağı yönünde bir görüş vardı. Bu konunun taraflarıyla daha detaylı bir şekilde masaya yatırılacağını işaret ediyor.
DERSHANE ZORLA KAYIT YAPMIYOR
Ne var cemaatle hükumet arasında, dershane meselesi olanların sonucu mu?
İlk başta şunu söylemeliyim ki ben hizmet hareketi adına konuşabilecek biri değilim. Sahsi görüşlerimi ifade edebilirim. Öncelikle, bu meselenin hükumetle cemaat meselesi olarak yansıtılmasının çok doğru olmadığını düşünüyorum. Dershanecilik bir meslek ve dershaneciliğin nasıl ortaya çıktığına bakmak lazım. Türkiye'de eğitim sistemi dört dörtlük işliyordu ve birileri zorla, insanlara baskı yaparak dershane açıp onların çocuklarını zorla kaydetti ve sonra da biz bunu bırakmayız diye mi mücadele veriyorlar, yoksa Türkiye'de eğitim sistemi hakikaten sorunluydu ve eğitim sistemiyle üniversite sınav sistemi birbirine taban tabana zıttı da bu dershaneler, okulların çocukları üniversiteye hazırlayamadıkları sisteme alternatif olarak mı ortaya çıktılar. İkincisi doğru, zaten bunu da kimse inkar etmiyor. Hiç kimse çıkıp da dershane zaten gereksizdi, hiçbir işe yaramadı, zaten bizim eğitim sistemimiz dört dörtlüktü, bizim eğitim sistemimizde okul müfredatıyla üniversite sınavında sorulan sorular ve sınav sistemi paraleldi diyemiyor."
HİZMET HAREKETİNE KARŞI BİR EYLEM OLDUĞUNU SANMIYORUM
Neden kapatıyorlar o zaman, dershanelerin gerekli olmadığı kanısına nasıl vardılar?
"Ben mantıklı bir sebep bulamıyorum. Ama yine de sorunun cemaat hükumet ayrışmasına dayandırılmasını doğru bulmuyorum, ya da şöyle söyleyeyim, dershanelerin kapatılmasının hükumetin, hizmet hareketine karşı bir eylem tarzı olduğunu düşünmek istemiyorum. Eğer birilerinin kafasında gerçekten bu varsa ben bunu bilemem, eğer gerçekten hükumet hizmet hareketine karşı ben onların ellerindeki dershaneleri kapatarak onlara darbe vurayım diye bir düşünce içerisindeyse bu çok yanlış bir düşünce."
Hizmet hareketine ait dershaneler toplam dershanelerin yüzde yirmisini oluşturuyor, neden cemaat bu kanunu üstüne alındı?
"Buna bir yüzde olarak degil de bütün olarak bakmak lazım. Dersanelerin tamamını baz almak gerektiğini düşünüyorum. Kiminin çoktur kiminin azdır ama dershane meselesi Türkiye'nin topyekün bir meselesidir. Dolayısıyla kimin elindeki işletmeyi "alıyorum, buraları dönüştüreceğim" deseniz kim olsa karşı çıkar."
En büyük dilim hizmet hareketininse o zaman bu hamle direk cemaate yapılmış bir hamle olmuyor mu?
"Ben böyle bir şeye ihtimal vermek istemiyorum. Böyle bir durumun demokratik bir ülkede yaşanıyor olmasına ihtimal vermek istemiyorum. Türkiye Cumhuriyeti'nde demokratikleşmenin önünü açan paketler ortaya konulurken her kesime, istediği gibi demokrasiyi yaşayabileceği bir Türkiye vaadi yapılırken burada kalkıp hizmet hareketine karşı bu şekilde bilinçli ve üzerine giderek planlı bir hareketin yapılacağını düşünmek istemem."
İNSANLARIN HARİTADA YERLERİNİ BİLMEDİKLERİ YERDE HİZMET VAR
Neden dershaneler bu kadar önemli cemaat için?
"Dershaneler sadece cemaat için değil Türkiye için çok önemli. Hizmet hareketinin mantalitesine bakmak lazım. Bu hareket dünyanın dört bir tarafında fedakarane bir şekilde, hiç bir maddi karşılık beklemeden, gönüllü insanların giderek faaliyet gösterdikleri bir hareket. Dünyanın dört bir tarafında, çoğu insanın haritada yerini bilmediği yerlere gidiyor ve oralarda eğitim veriyor bu insanlar. Hiç tanımadıkları insanları, kendi renkleriyle, dinleriyle, dilleriyle alakası olmayan insanları eğitip insanlığa faydalı hale getirmek için onların kabuklarını kırmaları için faaliyet gösteriyorlar. Bir çok insanın önüne yığınla para koysanız gitmeye cesaret edemeyeceği yerlere, Allah'a sığınarak, her şeylerini bir kenara bırakarak gidip eğitim veriyor bu insanlar."
"Dünyanın her bir yerine gidip eğitim ve hizmet veren bu insanların kendi ülkesinin insanları için veremeyeceği hizmet yoktur. Burada da bu yapılıyor. Dershanelerle, etüt merkezleriyle, okuma salonlarıyla kendi insanının kabuğunu kırması için, kendi insanının daha geleceğe güvenle bakarak, çocuklarını yetiştirebilmesi için, bizim kendi çocuklarımızın bir çok yerde maddi imkanı olmayan çocukların, bu büyük okullarda okuyan, iyi imkanlar içerisinde yetişen çocuklarla başa baş mücadele edebilmeleri için bu hizmeti veriyorlar. Bugün görüyoruz Şırnak'tan SBS birincisi çıkıyor. Çocuk diyor ki; dershaneye gidip takviye olmasaydı ben bu başarıyı elde edemezdim."
"Üniversiteye girmek için dershaneye gitmek şart mı, bazıları açısından şart olmayabilir. Çocuk çok zekidir, çok çalışkandır kabul edilebilir ama dershaneye gittiği vakit, şunu iddia ediyorum ki; normal şartlardaki kazanacağı tercihinden en az üç-beş sıra üstünü kazanır. Dershaneler, öğrenciere sınav sistemine yönelik bir eğitim tarzı geliştiriyor. Normal müfredat içerisinde eğitim görüdüğünüzde bir matematik sorusunu üç dakikada çözüyorsanız, dershanenin size gösterdiği yöntemlerle 30 saniyede çözüyorsunuz. Sınavda zamanla yarışıyorsunuz, bu müthiş bir avantaj. Dershaneye gidemeyenler için de bu hizmetlerin verildiği okuma salonları var etüt merkezleri var. Hatta imkanı olmayanlar için çok cüzzi bir miktarla dershane hizmeti veriliyor. Bu dershaneler doğuda güneydoğuda fakir fukaranın tepesine çökmüş, büyük paralar isteyerek eğitim veren yerler değil. Ben çok şahit oldum, maddi imkanı yeterli olmayan kişiler için dershane ücretleri o kişilerin gelirlerine göre ayarlanır ve hizmet alması sağlanır. Bunu aslında herkes çok iyi biliyor."
AÇIKLAMALAR ÇELİŞKİLİ
Bu kadar "hizmet" varken, AK Parti neden kapatılmasında ısrar ediyor?
"Dersanelerin kapatılmasi savunulurken yapilan açıklamalar çelişkiler içeriyor. Nasıl bir sistem önerildiği tam olarak açıklanamıyor. Dershaneyi kapatmak için, önce o dershaneye ihtiyaç kalmayacak eğitim sistemini ortaya koymanız lazım, hayata geçirmeniz lazım. İnsanlar demeli ki; "Bu ülkede öyle düzgün ve düzenli eğitim sistemi var, artık dershaneye çocuk göndermeye gerek yok." Zaten dershaneler bir ticari işletmeyse bu durumda kendisini idame ettiremeyecektir ve bir süre sonra kendisini özel okula dönüştürecektir."
SORUN ÇÖZÜLSE DERSHANE SAHİPLERİ HÜKUMETE TEKLİF GÖTÜRÜR
"Dershaneleri kapatıyoruz gibi bir yasaklamanın içerisine girmeyip de Türkiye'deki eğitim sistemi 3-5 sene içerisinde dershaneye ihtiyaç kalmayacak bir noktaya dönüştürülseydi, iddia ediyorum dershane sahipleri hükumete gidip, "Biz artık bu işi yürütemiyoruz, çünkü siz çok ciddi bir eğitim reformu yaptınız ve biz ne yapacağız bize çözüm bulun" derlerdi. Bir sürü soru işareti var, liseyi bitirmiş ve üniversiteye girememiş, ve sınava hazırlanan 500 bin genç var şu an, bunlar ne yapacak diye soruyorsunuz Halk Eğitim Merkezlerinde kurs görecek deniliyor, şaka gibi, bu komunist devletleri andıran bir uygulama olabilir. Üniversiteye hazırlanan öğrencilere kurs verilecekmiş, bu kurslar da sınava hazırlık kursu değil, müfredat tekrarı. Bu çocuklara sınava hazırlık kursu lazım, çünkü sınav sistemi başka."
Cemaatin son iki yıldır özel okul hazırlığı içinde olduğu söyleniyor, doğru mu bu?
"Bunu bilmiyorum. Ben hizmet hareketinin sözcüsü de değilim dershanelerden sorumlu insanlarından biri de değilim. Ben sadece genel olarak ve medya boyutuyla bakabilirim. Ama görüntü itibariyle böyle bir şey var gibi görünmüyor."
5 SENE VERSİNLER 10 DAKİKADA ÇÖZÜLÜR
Hükumetin bu karardan vazgeçmesini bekliyor musunuz, bir uzlaşma zemini yaratır mı?
"Aslında bu işin çözümü çok kolay. Sadece oturulacak görüşülecek ve dershanelerin dönüşmesi için dershanecilere sunulan süre onların rahat dönüşebilecekleri bir noktaya çekilecek. Eğer eğitim sistemi dershaneye ihtiyaç duymayacak bir noktaya gidiyorsa, dershane zaten kapanacaktır. Hükumet bu yılbaşından itibaren dershane ruhsatı verilmeyeceğini söylüyor, hazirandan itibaren de bir tarih belirliyor ve kapatılacak diyor. Haziran'dan sonra iki yıl süre veriyorlar, iki yıl içerisinde kim neye dönüşmek istediğine karar verecek. Bana göre Haziran çok kısa bir süre, insanlar bu kadar kısa süre içerisinde bakkal dükkanını bile dönüştüremezler. Dershanelere, dönüşüme karar vermek için 5 yıl süre versinler, bu kriz 10 dakika içerisinde çözülür."
SOKAK EYLEMLERİ BİZİM GELENEĞİMİZE TERS
Diyelim ki vermediler, hizmet hareketi ne yapacak, bunun için sokak eylemi olur mu?
"Hayır, bu bizim geleneğimize ters. Hizmet hareketi hiçbir zaman sokakları bir çözüm yolu olarak görmez. Türkiye bundan 2 ay önce çok büyük sokak olayları yaşadı ve iktidara karşı ciddi tepkiler ortaya konuldu, burada haklılığı ve haksızlığı tartışmıyorum, sokak hareketi hiçbir zaman tasvip edilemez. Hizmet hareketinin iktidardan bir beklentisi var, daha doğrusu iktidarın yapmak istediği uygulamaya karşı bir tepkisi var. Görüldüğü gibi bu tepki son derece demokratik bir şekilde yürüyor, gazete ve televizyon yayınlarıyla, sivil toplumun açıklamalarıyla yürüyor. Demokratik bir ülkede olması gerektiği şekilde, hizmet hareketi kendisine karşı antidemokratik bir uygulama yapılıyor olmasına rağmen bütün adımlarını demokrasi kuralları içerisinde atarak bir tepki ortaya koyuyor. Buradan asla değişik bir yola tevessül edilmez."
Hükumet geri adım atmazsa hizmet hareketi tarafından hep böyle açıklamalar mı yapılacak, nereye kadar?
"Kanunlar uygulamaya geçtiğinde o kanunlardan rahatsız olunuyorsa yine demokratik yollar içerisinde haklar aranır, yargı yolu vardır, başka yollar vardır. Hizmet hareketi demokratik yolların dışına çıkmaz. İktidar, ben inatla istediğim şekilde bunu çıkaracağım derse yine bir Allah'ın kulunu sokağa çıkmaz, demokratik sistemin içerisinde hak arama yöntemi neyse o yöntemle hakkını arar."
DERSHANELERİ KAPATMAK TABANDA HAYAL KIRIKLIĞI YARATIR
Ak partiden oy desteğini çeker mi?
"Bu konuda ancak şahsi görüşümü açıklayabilirim. Bugüne kadar 3 tane genel seçim, 2 tane yerel seçim 2 tane referandumda koşulsuz olarak desteğini arkasından çekmedikleri, daha demokratik bir Türkiye için her türlü fedakarlıkları yaptıkları ve arkasında durdukları iktidara karşı bir hayal kırıklığı yaşarlar. Türkiye'de seçimlerin üst üste geldiği böyle bir dönemde AK Parti'nin üzerinde çalıştığı bu taslağı oturup bir kere daha gözden geçirmesi beklenirdi ki öyle oldu. AK Parti içerisindeki makul insanlar bu meselenin bir hal yoluna konulması için zannediyorum ki çaba sarfettiler, dolayısıyla çözmek için onlar da bir irade ortaya koymuşlardır diye düşünüyorum.
AK Parti neden cemaati gözden çıkarmış olabilir?
"Ben AK Parti'nin katı devletçi yapıyla mücadele ederek Türkiye'yi çok güzel noktalara dönüştürdüğünü ama bir süre sonra o mücadele ettiği katı devletçi yapının etkisinde kalmaya başladığını düşünüyorum."
YEREL SEÇİMLERDEN SONRA TAHMİN EDİLEMEYECEK ŞEYLER YAŞANABİLİR
Cumhurbaşkanlığı seçimleri nasıl etkilenecek bu durumdan?
"Bana kalırsa cumhurbaşkanlığı seçimleri için yerel seçimlerden sonra gerçekten Türkiye'de hiç tahmin edilmeyecek şeyler olabilir, tahmin edilmeyecek ayrılıklar olabilir, tahmin edilmeyecek birliktelikler olabilir. Ama bunun için yerel seçimlerin sonucu beklenecek. Yerel seçimlerle Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin arasının çok kısa olması da burada çok etkili, aslında çok zor bir strateji yürütülmesi gereken bir süreç. Yerel seçimler dolayısıyla küskünler olur, seçim sürecinde başka türlü sıkıntılar yaşanabilir, bu yüzden zor bir süreç. Ben asıl yerel seçimlerden sonra siyasetin çok ısınacağını düşünüyorum."
AK PARTİ İÇİN SANCILI BİR SÜREÇ
Abdullah gül aday olacak mı?
"Sayın Abdullah Gül ve Başbakan Erdoğan'ın ikisinin birden aday olacağı bir durum AK Parti için çok ciddi bir sıkıntı oluşturur, AK Parti'nin bölünmesi anlamına gelir bu durum. İkisinin birden aday olmaması için her türlü girişimin yapılacağını düşünüyorum. Anladığım kadarıyla Sayın Cumhurbaşkanı'nın da emekliye ayrılmak gibi bir niyeti yok, o da siyasete bir şekilde devam etmek istiyor. Zaten meclis açılışında da "ben de varım" dedi. Sayın Başbakan Cumhurbaşkanı olmak istiyor, o süreç içerisinde gidişata göre yapılacak belki bazı anketlere ve çıkacak sonuçlara göre, Sayın Cumhurbaşkanının yeniden aday olması yönünde bir sonuç çıkarsa Başbakan adaylığını bir kez daha gözden geçirebilir. Başbakan Cumhurbaşkanıyla karşı karşıya gelmek istemez, AK Parti için çok sancılı bir süreç olabilir."
HİZMET HAREKETİ SARIGÜL'E OY VERMEZ DİYEMEM
İstanbul'da Sarıgül'ü destekler mi hizmet hareketi?
"Yine kendi adıma konuşabilirim. Şahsi görüşüm şu ki; hizmet hareketi bu kadar süre varken bir adaya destek vereceğim ya da vermeyeceğim diye bir açıklama yapmaz. Şunu söyleyebilirim ki Sarıgül yabana atılacak bir isim değil. İstanbul'da çok ciddi ve profesyonel bir seçim kampanyası yürüten bir isim. Sarıgül'ün ortaya çıkışından itibaren yorumlarsanız hareket tarzını, çok profesyonel bir ekiple yürütüyor kampanyası, Amerikan seçimlerindeki gibi kampanyaları var Sarıgül'ün. Kazanır mı kazanamaz mı bilmiyorum ama AK Parti'yi zorlayacağını düşünüyorum."
AK Parti'ye cemaat bunca sorundan sonra İstanbul'dan desteğini çeker mi?
"Yerel seçimler genel seçimlerden biraz farklıdır. Bir partiye karşı olabilirsiniz ama bir adayı destekleyebilirsiniz. Şahsen hizmet hareketi Sarıgül'e kesinlikle oy vermez diyemem."
MELİH GÖKÇEK KESİN ALIR
Ankara'da ne olur seçimler?
"Ankara'yı çok net söyleyeyim, eğer aday gösterilirse Melih Gökçek yeniden Belediye Başkanı seçilir. Melih Gökçek bu yarışı yüzde 50-55 oyla kazanır. CHP Ankara'da gösterecek aday bulamıyor. CHP her kesimden oy almak istiyor ama Ankara'daki seçmen kitlesi buna müsade etmez. Bazı illerde örneğin CHP'ye oy verenler arasında dindarlar da muhafazakarlar da vardır ama CHP'nin Ankara'daki seçmen kitlesi katı laik, Kemalist bir yapıya sahip, her kesime hitap edecek bir adaya onlar oy vermezler."