Cem Küçük kazandı
Cem Küçük’ün Türkiye Gazetesi’nde “Türk medyası çetelerden temizlenecek” başlığı altında yayımlanan yazısını önemsiyorum.
Kişileri bugünleri ve geleceğe yönelik verdikleri mesajlarla değerlendirmek yerine
geçmişteki hataları, fikirleri, yazıları ve hatta suçlarıyla değerlendirmek ne kadar
gereksiz ne büyük hata…
*
Meselâ Cem Küçük’ün yakın bir zamana kadar Ahmet Hakan’ı susturması amacıyla Aydın Doğan’ın üzerine gitmesini hep eleştirdim…
“Bu yaptığın, sürüyü dağıtmak için çobanı vurmak” dedim…
Ama Cem Küçük, Ahmet Hakan veya bir başka yazar yüzünden Aydın Doğan’a
çaktığı gün yazdım bunu…
*
Bu nedenledir ki, bugün Cem Küçük’ün Türkiye Gazetesi’nde “Türk medyası
çetelerden temizlenecek” başlığı altında yayımlanan yazısını önemsiyorum.
Ve, hafızama not ediyor, bir “taahhüt” olarak kabul ediyorum.
*
Cem Küçük mezkûr yazısında bakın ne diyor:
*
Aydın Doğan'a da buradan bir uyarım var. Emrinizdeki tetikçiler bizlere
saldırabilirler. Biz de karşılığını veririz. Mesele bizlerin arasındadır. Ama eğer bu
meseleyle hiç ilgisi olmayan Mücahit Bey ve Aslıhan Hanım'a yalanlarla ve
iftiralarla alçakça saldırıya devam ederlerse o zaman olay değişir. Size
centilmenlik prensibini bozmamanızı tavsiye ederim Aydın Bey. Konuyla hiç ilgisi
olmayan Ören Ailesi'nin özel hayatına iftiralarla saldırılmasını Doğan Ailesi'nin
fertlerinin özel hayatına tecavüz edilmesi gibi görmeniz ahlak ve namusun
gereğidir. Yiğidin harman olduğu Gümüşhane Kelkitimizin gerçek Anadolu insanı
böyle davranır. Umarım öyle davranırsınız.
*
Cem Küçük demek istiyor ki:
“Aydın Bey siz, yiğidin harman olduğu Gümüşhane Kelkitlisiniz… Ben,
yazarlarınızın yazdıklarından dolayı sizi ve ailenizi klavyeme dolamayacağım.
Zira benim aleyhimde yazan yazarlarınız yüzünden size yüklenmek bana yakışmaz ama sizin yazarlarınız da benim patronuma ve ailesine saldırmasınlar…”
*
Evet…
Bu bir taahhüttür…
Ancak…
Aynı şekilde davranılmasını; Doğan Gurubu yazarlarından herhangi biriyle girdiği
polemik nedeniyle o yazarların da kendi patronuna hakaret ve iftiralarla
saldırmamalarının taahhüt edilmesini istemeye de hakkı vardır.
Ve ben Cem Küçük’ün bu hakkına saygı duyuyorum.
Böyle bir taahhütte bulunması ve aynı tavrı karşıdan da istemesini ise Cem’in
kazancı olarak görüyorum.