Canlı yayında SGK tartışması! Konu Kılıçdaroğlu'na gelince ortalık karıştı
EYT yasasının mimarı olan Yaşar Okuyan, dün CNN Türk'te yayınlanan Tarafsız Bölge programına telefonla bağlandı ve "sorumluluk bana aittir" diyerek yasayı savundu. Konunun SGK'nın batmasına gelmesiyle birlikte Yaşar Okuyan ve stüdyo konuğu Zafer Şahin arasında gergin bir tartışma yaşandı.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik eski Bakanı Yaşan Okuyan, EYT'lilerin itiraz ettikleri yasal düzenlemenin bakanlığı döneminde çıkarıldığını ve bütün siyasi sorumluluğun da kendisine ait olduğunu söyledi. SGK'yı Kemal Kılıçdaroğlu'nun değil siyasetin batırdığını da ifade eden Okuyan, o dönemde Kılıçdaroğlu'na yönelik yürütülen Neşter Operasyonunun da ihalesiz alımlarla ilgili olduğunu açıkladı.
EYT'liler bu kez CNN Türk'te Ahmet Hakan'ın hazırlayıp sunduğu Tarafsız Bölge'de tartışıldı. İnternet Haber Yayın Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Hadi Özışık, EYT'lilerle ilgili düzenlemenin dönemin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan tarafından çıkarıldığını söyledi. Okuyan ile görüştüğünü ve bu konudaki siyasi sorumluluğu kabul ettiğini söyleyen Özışık, konunun Beştepe tarafından enine boyuna incelendiğini; ancak ekonomik gerekçelerle böyle bir düzenlemenin mümkün olmadığı kanaatine varıldığını açıkladı.
Okuyan: Tüm siyasi sorumluluk bana ait
Hadi Özışık'ın bu açıklamaları sonrası programa telefonla katılan Yaşar Okuyan, dünyanın hiç bir yerinde 38-43 yaşında emekli olmadığını söyledi. İlahi tesadüf olarak her seçim döneminde emeklilikle ilgili bu meselelerin gündeme geldiğini ifade eden Okuyan, Demirel'in popülist bir yaklaşımla emeklilik yaşını düşürdüğünü kendi bakanlığı döneminde de bu yaş aralığının yukarıya çekildiğini söyledi. Okuyan, bu yasal düzenlemeyle ilgili tüm siyasi sorumluluğun kendisine ait olduğunu ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın EYT'lilerle ilgili tavrının doğru olduğunu; ancak Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğunu söyleyen Okuyan, EYT'lilerin taleplerinin bu anlamda hukuki zeminin olduğuna işaret etti. Hükümetin EYT'lilerle ilgili yeniden hesap kitap yapması gerektiğini de söyleyen Okuyan, hükümetin yaptıklarıyla söyledikleri arasında çelişki olduğunu ileri sürdü.
"SSK'yı Kılıçdaroğlu mu batırdı?" tartışması
Bakanlığı döneminde SSK Genel Müdürlüğü yapan Kemal Kılıçdaroğlu'na dolaylı olarak da olsa sahip çıkan Okuyan'a ilk itiraz ise gazeteci Zafer Şahin'den geldi. Şahin, Okuyan'a SSK'nın zarara uğratıldığı gerekçesiyle Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik Neşter Operasyonu düzenlediğini hatırlattı.
İşte Şahin'in bu açıklamaları sonrası başlayan o tartışma;
Yaşar Okuyan: SSK'yı efendim Sayın Kılıçdaroğlu batırdı deniliyor. Mesala yanlış bu! Kemal Kılıçdaroğlu kim ki? SSK'nın genel müdürü... SSK'yı genel müdürü batırdı derseniz, hırsızlık yolsuzluk yapmış olması lazım!
Yaşla ilgili düzenlemeyi iktidarlar yaptı. Sayın Kılıçdaroğlu orada olduğu dönemde 6-7 bakan değişti. O yasayı çıkarmak genel müdürün yetkisinde değildir. SSK'yı iktidarlar batırdı!
Zafer Şahin: Bakın biraz önce söylediniz. Kemal Bey, SSK'yı batırmadı! Eyvallah bence de genel müdür batırmamış olabilir, doğru söylüyorsunuz. SSK'nın 5 milyar dolar zarara uğratıldığı gerekçesiyle siz bir operasyon yapıyorsunuz bakanlığınız döneminde. Neşter operasyonu...
Sonra bugün kapatılan bir yayın organına bir demeç veriyorsunuz diyorsunuz ki "Kılıçdaroğlu'nu o zaman Rahşan Affı kurtardı". Yani hem Neşter Operasyonu başlatmışsınız SSK'daki batakla ilgili hem de bunun Rahşan Affı ile kurtulduğunu söylüyorsunuz. Bu demeç size mi ait?
Y.O: Evet bu demeç bana aittir.
Z.Ş: Peki o zaman nasıl oluyor? Kemal Kılıçdaroğlu batırmıyor da kim batırıyor?
Y.O: Öyle bir demecim var. Girin internete vardır onlar. Ama o şekilde sizin aktardığınız gibi değil. Orada bana bir soru soruluyor. Oradaki mevzu ihalesiz mal alımlarıyla ilgili. Dikkat edin!..
Kafayı salla sen istediğin kadar. Orada AK Parti'nin temsilcisi gibi kafayı niye sallıyorsun benim laflarıma!
Z.Ş: Sayın Bakan kafayı sallamıyorum. Ben diyorum ki bu düzenlemeyi yaparken milyonlarca insanın burada etkileneceğini bile bile hiçbir önlem almamanız sorumsuzluk örneği değil mi?
Y.O: Madem soru sordun. Sorunun cevabını bekleyeceksin.
Z.Ş: Ama Sayın Bakan siz benim vücut dilimden bile nemleniyorsanız diyecek bişey yok!
Y.O: Kafa sallayarak dalga geçiyorsunuz. Benim konuşmamla.
Z.Ş: Dalga geçmiyorum haddime değil. Siz bu ülkede bakanlık yapmış bir insansınız.
Y.O: Tamam anlaşıldı. Öndeki sorunuzun cevabı. Siz bunları düşünmediniz mi? Bir siyasetçiyle devlet adamı arasında fark vardır. Kendi kendime orada pozisyon çıkarmak istemiyorum.
Z.Ş: Sosyal güvenlik sisteminin çöktüğünü siz söylüyorsunuz. 38 yaşında emekli olan bir insan neredeyse 25 yıldır maaş alıyor bu ülkeden. Bütün bunların bugüne taşınan sorunlar olduğu gerçeğini siz kabul etmiyor musunuz?
2001'de bu ülkede siz bakanlık yaparken, 60 milyar dolar bankalardan hortumlandı, o borcun bu fakir milletin sırtına yüklenmesinden en ufak bir sorumluluk, üzüntü duyuyor musunuz?
Y.O: Bak güzel kardeşim bana bir şey söyleyeyim. Arzu ediyorsanız programa çıkalım. Biz de elimizde dosyalarla gelelim ve açıklayalım.