Candaş Tolga Işık'tan 4 yazar analizi
Posta yazarı Tolga Candaş Işık, "bayılıyorum onları okumaya" dedi ve 4 yazarın analizini yaptı
GAZETECİLER.COM - Posta yazarı Candaş Tolga Işık, Karnaval ekindeki Pazardan Pazara köşesinde medyadaki 4 yazarı analiz etti. Hürriyet'ten Ahmet Hakan, Yeni Şafak'tan Ali Bayramoğlu, Radikal'den Ezgi Başaran ve Akşam'dan İsmail Küçükkaya'nın yazılarını analiz eden Işık, bazı isimleri kırmak pahasına bu dört yazar için "bayılıyorum onları okumaya" yazdı.
İşte Işık'ın köşesinde yaptığı o yorum:
Ahmet Hakan: Ciddi mevzulara girip ciddi görünmek gibi bir kaygısı yok. Küçük Emrah'ı da yazıyor Hugo Chavez'i de... Her telden çalıyor. Hangi konuda, ne yazacağını kestirmek imkansız. Adam öyle nakış gibi işliyor ki yazıyı "O köşe yazıyorsa biz ne yapıyoruz?” diye sordurtuyor.
Ezgi Başaran: Bayılıyorum vicdanına... Hiçbir kabulü, hiçbir ezberi yok. Barış süreci bütün hassasiyetiyle sürerken en aklı başında yazıları o yazıyor. Sevgili arkadaşını Eyüp Can kızmasın, Radikal i elime aldığımda ilk iş Ezgi’yi okuyorum.
Ali Bayramoğlu: Hastasıyım... Hayranıyım... Herkes “Tutanaklann sızması kötü oldu” derken o çıkıp “Hayır bence çok iyi oldu” diye yazabilecek ve bu tezi son derece mantıklı argümanlarla savunacak kadar cesur... Öyle ince görüyor ki mevzuyu “Ben niye bunu göremedim?” diye kahroluyorsun. Müthiş birikimini son derece sade ve akıcı bir üslupla aktanyor. İyi ki Ali Bayramoğlu var, iyi ki Ali Bayramoğlu okuyabiliyoruz.
İsmail Küçükkaya: Bazen Ankara'nın kulislerinden yazıyor bazen İnönü stadının locasından... Bir yayın yönetmeninin olması gereken en önemli yerden yani hayatın merkezinden bildiriyor. Onu en güzel nasıl anlatırım diye düşündüm. Buldum! Ankara’da doğdu İstanbul'da oldu helal olsun sana İsmail Küçükkaya...”
İşte Işık'ın köşesinde yaptığı o yorum:
Ahmet Hakan: Ciddi mevzulara girip ciddi görünmek gibi bir kaygısı yok. Küçük Emrah'ı da yazıyor Hugo Chavez'i de... Her telden çalıyor. Hangi konuda, ne yazacağını kestirmek imkansız. Adam öyle nakış gibi işliyor ki yazıyı "O köşe yazıyorsa biz ne yapıyoruz?” diye sordurtuyor.
Ezgi Başaran: Bayılıyorum vicdanına... Hiçbir kabulü, hiçbir ezberi yok. Barış süreci bütün hassasiyetiyle sürerken en aklı başında yazıları o yazıyor. Sevgili arkadaşını Eyüp Can kızmasın, Radikal i elime aldığımda ilk iş Ezgi’yi okuyorum.
Ali Bayramoğlu: Hastasıyım... Hayranıyım... Herkes “Tutanaklann sızması kötü oldu” derken o çıkıp “Hayır bence çok iyi oldu” diye yazabilecek ve bu tezi son derece mantıklı argümanlarla savunacak kadar cesur... Öyle ince görüyor ki mevzuyu “Ben niye bunu göremedim?” diye kahroluyorsun. Müthiş birikimini son derece sade ve akıcı bir üslupla aktanyor. İyi ki Ali Bayramoğlu var, iyi ki Ali Bayramoğlu okuyabiliyoruz.
İsmail Küçükkaya: Bazen Ankara'nın kulislerinden yazıyor bazen İnönü stadının locasından... Bir yayın yönetmeninin olması gereken en önemli yerden yani hayatın merkezinden bildiriyor. Onu en güzel nasıl anlatırım diye düşündüm. Buldum! Ankara’da doğdu İstanbul'da oldu helal olsun sana İsmail Küçükkaya...”
